Fondan Önce ve Sonra Türk Markaları" Paneli
MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu Başkanı Er: "Perakende sektörü, Türkiye’nin genel ortalamasının üstünde büyüyor.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Perakende Sektör Kurulu Başkanı Ali Gökhan Er, sektörün yılı 340 milyar dolar ciroyla kapatacağı tahmininde bulunarak, "Perakende sektörü, Türkiye'nin genel ortalamasının üstünde büyüyor. Önümüzdeki 5 yılda minimum her yıl yüzde 7 büyüyeceği araştırmalarla ortaya çıkıyor" dedi.
MÜSİAD açıklamasına göre, MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu tarafından düzenlenen "Fondan Önce ve Sonra Türk Markaları" başlıklı panelde konuşan Er, MÜSİAD'ın yeni bir sektör kolu olduklarını ifade etti.
Er, önceliklerini, perakendede eğitim olarak belirlediklerini, meslek liseleriyle bir çalışmaları olduğunu ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölümü'nde Perakende Yüksek Lisans sınıfını ikinci yarı yıl başlarken MÜSİAD iş birliğiyle açacaklarını belirtti.
Perakende sektörünün geçen yılı 303 milyar dolar ciroyla kapattığını hatırlatan Er, şunları kaydetti:
"Bu yıl muhtemelen 340 milyar dolar ciroyla kapatacak. Bunun yüzde 45'i gıda, yüzde 55'i gıda dışı perakende. Kadın istihdamında ilk üçte. Önümüzdeki iki yılda açılacak şu anda 57 AVM görülüyor. Bu sayı artabilir de. 57 AVM demek 70 bin yeni istihdam demek. Perakende Türkiye için önemli bir sektör. Şu anda sektör Türkiye'nin genel ortalamasının üstünde büyüyor, önümüzdeki 5 yılda minimum her yıl yüzde 7 büyüyeceği araştırmalarla ortaya çıkıyor."
"Hedefimiz, ülkemizi yurtdışında daha da iyi temsil edebilmek"
Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ise 1988 yılında 25 metrekare bir mağazada başladıklarını, bugün Türkiye'de 250, yurt dışında 172 olmak üzere toplamda 372 mağazaya ulaştıklarını ve 5 bin 500 çalışana istihdam sağladıklarını anlattı.
Bu yılı 1,5 milyar lira ciroyla kapatacakları öngörüsünde bulunan Yılmaz, bayi satışlarını da bu rakamlara dahil ettiklerinde rakamın 1,7- 1,8 milyar lira arasında olacağını kaydetti.
Kaliteli insan kaynağının da bu işte çok önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Tek başınıza hiçbir şey yapamıyorsunuz. Yani sizden daha fazla bilen insanlara her zaman ihtiyacınız var. Sizden daha fazla bilen inşaları çalıştırabilecek akılda olmak bence çok önemli bir meziyet. Genel olarak bir taraftan çok çalıştık, bir taraftan Allah yardım etti, kaliteli insan kaynağına yatırım yaptık. Deneme kültürünü ve hesaplı riski öğrendik. Sonunda da bugün itibarıyla artık 2 bin metrekarelerde, 3 bin metrekarelerde mağaza açan, dünyanın 25 ülkesinde mağazacılık yapan bir organizasyon oluşturduk. Hedefimiz inşallah ülkemizi yurtdışında daha da iyi temsil edebilmek."
Liberal ekonomiye devletin müdahalesinin genellikle olumsuz sonuçlar doğurduğuna dikkati çeken Yılmaz, Yunanistan'da kriz olunca hemen bunun önündeki engellerin kaldırıldığına ve Avrupa'da durgunluk olunca mağazaların açılma kapanma saatlerinin uzatıldığına işaret etti.
Mavi Jeans Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Yavuz ise ticaretin bir ahlakının olması ve etik değerlerinde belirli düzeyde kalması gerektiğine inandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Müdaleciliğin çıktılarının bir yerlere güç verme hayır deme yetkisiyle suistimallerin de olacağından korkarım. Elinde gücü olanın gücünü kullanma yönünü genelde hayırdan yana kullanma olduğunu biliyoruz. Ben kendi adıma yarattığım istihdam ve yarattığım işle bakıyorum. Beraberinde bir şeyler de değişiyor mu değişiyor. Güçlü bir AVM neye yol açtı? Tartışacak olursak, açık yüreklilikle bu artan ve yüksek kiralarla beraber bayilik sistemi kalktı. Benim Mavi'de başladığım yolculukta 50 bayim varsa bugün 15 bayim var. Niye çünkü aradaki marjı isteyen bir AVM var. Ama bu benden bağımsız bir şey. Bu AVM'ler olmasaydı, bu gelişme olmasaydı bugün 300 mağaza açabilecek fiziki yer bulunabilir miydi? Bulunamazdı. Peki bu bulunamasaydı biz dünyaya açılabilir miydik? Ben burada Türkiye eğer önümüzdeki dönemde on tane dünya markası çıkartacaksa bu anlamda AVM'lerdeki bu yapılanmaya müteşekkirim, burada bir düzenleme gerekir olabilir ama bu önleyici değil önünü açıcı olması lazım." - İstanbul