Fitch'in Türkiye'nin Notunu Artırması
DEİK/Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Fitch'in Türkiye'nin notunu artırmasıyla, yarış tabancasının tetiğine basıldığını ve artık yeni bir dönemin başladığını belirtti."Türkiye Zirvesi"nde konuşan DEİK/Türk-İngiliz İş Konseyi...
DEİK/Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Fitch'in Türkiye'nin notunu artırmasıyla, yarış tabancasının tetiğine basıldığını ve artık yeni bir dönemin başladığını belirtti.
Yapılan açıklamaya göre, Financial Times'ın Akbank'ın desteğiyle düzenlediği
"Türkiye Zirvesi"nde konuşan DEİK/Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı ve Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Dinçer, zirvenin, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir düzeye yükselttiği dönemde toplandığını hatırlattı.
Uzun süredir Türkiye'nin uluslararası arenada hak ettiği gibi en üst seviyede yer alması için çalıştıklarını dile getiren Dinçer, . Bu not artışıyla, yarış tabancasının tetiğine basılmış ve artık yeni bir dönem başlamıştır" dedi.
-"G20 içinde yeni bir eksenin doğmakta olduğunu görüyoruz"-
Türkiye'nin, 2008-2009 krizine diğer ülkelerden farklı bir şekilde, güçlü finans sektörü, girişimci ruhu ve başarı azmiyle girdiğine işaret eden Dinçer,
"MIST'in (Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye ) bir parçası ya da BRIC'in yeni üyesi olabiliriz. Hangisi olursa olsun, parlak ve başarı dolu bir geleceğimiz olduğunu biliyoruz. G20 içinde yeni bir eksenin doğmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye demokrasi, özgürlük, ekonomik dinamizm ve teknolojide yenilikler ülkesi olarak bu eksendeki yerini sağlamlaştırmalıdır. Türkiye yalnızca yatırımcıları değil, bu parlak geleceğinin uzun vadeli müttefiklerini arıyor" görüşünü dile getirdi.
-'Türk bankaları güçlü sermaye yapısı ile öne çıktı"'-
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil de, yaptığı konuşmada, son dönemde Türkiye'nin önemli bir değişim sürecinden geçtiğinin altını çizdi.
Türkiye'nin güçlü ve sürdürülebilir büyümesini devam ettirdiğini belirten Binbaşgil, şunları kaydetti:
"Taviz verilmeyen mali disiplin ve 2001 krizi sonrası bankacılık sektöründeki yeni yapılanma süreci, bu gelişmeyi destekleyen iki önemli etken oldu. Ekonomimizin normalizasyon sürecine girmesi ile birlikte, son dönemde enflasyon kontrol altına alındı.
Bugün Avrupa'da yaşanan sorunlara rağmen, ihracat pazarlarındaki çeşitlendirmenin desteğiyle ihracatta başarılı bir performans yakaladık. Bu gelişmelere bağlı olarak da cari işlemler açığında olumlu iyileştirmeler yaşandı.
Türk bankaları da güçlü sermaye yapısı, yüksek aktif kalitesi ve etkin risk yönetim sistemleri ile öne çıktı. Düşük penetrasyon oranlarına sahip bankacılık sektörümüzün önemli büyüme potansiyeli bulunuyor. 2023'te en büyük 10 ekonomi arasına girdiğimiz takdirde, Türk bankacılık sektörü yaklaşık 6 trilyon liralık bir büyüklüğe ulaşacak."
Muhabir: Musab Turan
Yayıncı: Zekeriya Gülün - İSTANBUL