Finansal Okuryazarlık ve Erişim Zirvesi"

Operation HOPE'un kurucusu ve ABD Başkanı Barack Obama'nın finansal okuryazarlık danışmanlarından John Hope Bryantv, Türkiye'nin, 2023 hedeflerine ulaşmak için girişimcilikten başka çaresi olmadığını kaydetti.

Bryantv, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) iş birliğiyle düzenlenen "Finansal Okuryazarlık ve Erişim Zirvesi"nde girişimcilik ve Türkiye üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Dünya genelinde ailelerin çocuklarına "memur ol" baskısı yapmayı bıraktığını aktaran Bryantv, Apple ve Google gibi dev firmalar çıkarmak için genç girişimcilere fırsat verilmesi çağrısında bulundu. Bryantv, "Girişimci gençlere yol açmalısınız, onların çağın gereklerine uygun parlak iş fikirlerine saygı duymalısınız. Dev şirketler çıkarmanın, dünyayla rekabet edebilmenin tek yolu bu" ifadelerini kullandı.

İyi bir yaşam kalitesi için kendi işinin sahibi olma fikrinin ilgi çekici olduğunu belirten Bryantv, şunları kaydetti:

"Ülkenizin geleceği her hafta para harcadığınız yerlerde. Geçen hafta gittiğiniz kafelerde, kuaförlerde, restoranlarda... Yarın gideceğiniz küçük ve orta ölçekli mağazalarda, KOBİ'lerde... Buralara dikkat etmenizi öneririm. Dünyanın en stratejik lokasyonlarından birine sahipsiniz. Önünüzde muazzam bir gelecek var. Bunu elden kaçırmamalısınız. İlla Google'ı kurmanıza gerek yok. Faturalarınızı ödeyebilecek kadar, hayatınızı sürdürecek kadar geliriniz olmalı. Ama fırsatları görebileceğiniz bir yerde konumlanmalısınız."

Finansal okuryazarlığın her toplum için hayati önem taşıdığını anlatan Bryantv, 16. Amerika Başkanı Abraham Lincoln'un iç savaşın hemen ardından özgürlüğüne kavuşan kölelere finansal okuryazarlık eğitimi verdiğini hatırlattı.

İş dünyasında büyümek için başarılı insanlarla vakit geçirmenin faydalı olacağını anlatan Bryantv, "Eğer 9 meteliksizle gezerseniz 10. meteliksiz olursunuz. En tehlikeli insan umudu olmayandır. Umudunuz yoksa neden bir fırsat göresiniz ki" diye konuştu.

"Finansal ekosistemi doğru taşlarla oluşturabilirsek, Türkiye bulunduğu konumdan çok daha ileri gidebilir"

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici ise kendisinin bir dönem Amerika'daki en yoksul taksi şoförlerinden biri olduğunu anlatarak, girişimciliğin insanı önemli noktalara taşıdığını kaydetti.

Finansal okuryazarlık konusunun önemli olduğunu ve bu konuyu banka olarak gündeme taşımak istediklerini belirten Leblebici, "Eğer finansal ekosistemi doğru taşlarla oluşturabilirsek, Türkiye bulunduğu konumdan çok daha ileri gidebilir" dedi.

Finansal okuryazarlığın ülkeler için de çok önemli olduğunu vurgulayan Leblebici, şöyle devam etti:

"Eğer biz eğitimi ve finansal okuryazarlığı yayamazsak, 2008 krizinde de gördüğümüz gibi ekosistemi doğru oluşturmamış oluyoruz. Bu nedenle başından itibaren biz banka olarak bir ekosistem oluşturmak için çaba sarf ediyoruz. Bu bağlamda, FODER ile üniversitelerimiz ile iş birliği içindeyiz. Ayrıca bütün şubelerimizi eğitim merkezlerine dönüştürdük. Şu ana kadar 140 bin insana bu konuda eğitim verdik ve vermeye de devam ediyoruz. MEB ve UNICEF ile içimize sindirerek hayata geçirdiğimiz bir projemiz var. Sanat yoluyla sosyal ve finansal eğitim projesiyle finansal eğitimin, tasarrufun ne olduğu ve nasıl artırılacağına ilişkin bilgilerin hepsini vereceğiz."

Leblebici, bu finansal ekosistem doğru taşlarla oluşturulabilirse, bunun Türkiye'yi bulunduğu konumdan çok daha ileri götüreceğine işaret etti.

"Finansal okuryazarlık ülkemizin dünya çapındaki konumunu daha da güçlendirecektir"

MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık da çocuklara erken yaşlarda vatandaşlık sorumluluklarının ve finansal kaynakları nasıl kullanacaklarını öğretmenin sosyal ve mali gelişmişliği artıracağını ifade etti.

Çocukların, mali konular hakkında bilgilerini ve yeterliliklerini artırarak güçlenmelerini sağlamanın, mali ve ekonomik fırsatlardan en üst düzeyde yararlanmalarını sağlayacağını vurgulayan Kocabıyık, şunları kaydetti:

"Böylece bu çocukların ve gençlerin ilerde daha refah bir hayat sürdürme olasılığı artacak ve bu durum ülkemizin dünya çapındaki konumunu daha da güçlendirecektir. Günümüz ekonomisinde yaşanan gelişmeler, sosyal sorumluluk faaliyetlerinin desteklenmesini ve tüm bireylerin finansal becerilerini artırması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bunun için de finansal eğitim konusunun önemi daha çok ortaya çıkmaktadır."

Bireylerin finansal sistemle ilişkisinde 3 noktanın öne çıktığını dile getiren Kocabıyık, bunların finansal ürün ve hizmetlere erişim, finansal eğitim ve finansal tüketicinin korunması olduğunu söyledi.

- "Türkiye'de bankalarımızın müthiş bir teknolojik altyapısı var"

Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) Başkanı Özlem Denizmen ise finansal okuryazarlığın bireyin hayatını yönetmesi olduğunu belirterek, dünya genelinde yapılan bütün araşırmaların ortak sonucunun, finansal okuryazarlığın arttığı ülkelerde tasarruf oranlarının da yükseldiğini gösterdiğini söyledi.

Tasarruf oranının Çin'de yüzde 50, Hindistan'da yüzde 38, Türkiye'de ise yüzde 12,5 olduğunu belirten Denizmen, bunun değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Denizmen, tasarruf yapmada insanları motive eden unsurun "geleceğe karşı güven"ve "çocuklar" olduğunun altını çizerek, neden tasarruf yapılmadığı konusu incelendiğinde ise "gelir yetersizliği" buna bağlı olarak "hanehalkının borçlanması", "tasarruf edebilen ama etmeyen kesimin varlığı" unsurlarının ön plana çıktığını söyledi.

Tasarruf edebilen ancak etmeyen kesime neden tasarruf etmediği sorulduğunda "finansal sisteme olan güvensizlik", "finansal okuryazar olmamak" ve "faize duyarlılığın" etkili olduğunu dile getiren Denizmen, bu konularda toplumun bilinçlendirilmesinin önemine dikkati çekti.

Finansal okuryazarlığın tek başına bir şey ifade etmediğini, bunun için teknolojiye ihtiyaç duyulduğunu aktaran Denizmen, "Türkiye'de bütün bankalarımızın müthiş bir teknolojik altyapısı var. Bunu gururla söyleyebilirim. Bu çok önemli bir şey. Teknolojik altyapı olarak aslında erişimle ilgili konularda da biz hazırız. Tek gereken burada bilinçlendirme ve eğitim" diye konuştu.

Tasarrufun artmasında kuruşun önemine de dikkati çeken Denizmen, ceplerdeki bütün madeni paralar toplandığında bugün 1 milyon 537 bin asgari ücretlinin bir aylık maaşının ödenebildiğini kaydetti.

FODER olarak 5 temel konuyu geliştirmek istediklerini ifade eden Denizmen, bunları, "bilinçlendirmeyi artırmak", "Milli Eğitim müfredatına finansal okuryazarlık konusunun girmesi", "Türkiye'de araştırmaların ve akademisyenlerin sayısını artırmak", "uygulamacıları artırmak" ve "politikaların artması" şeklinde sıraladı.

Boğaziçi  Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu da tasarrufu değerlendirmenin herkes için çok önemli bir konu olduğunu belirtti. - İstanbul