Haberler
Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

Ayhan Bora Kaplan: Bürokratlara ve devlet büyüklerine iftira atmamı istediler

Ayhan Bora Kaplan'dan ortalığı karıştıracak suçlama: O isimlere iftira atmamı istediler

Boydak Kardeşlerin de Bulunduğu 67 Şüpheli Yarın Yargı Önünde

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

FETÖ soruşturmasının Kayseri ayağında aralarında Boydak kardeşlerin de olduğu 67 sanık, yarın mahkeme önüne çıkıyor.

FETÖ/PYD Kayseri Soruşturması ayağında 67 sanıklı ilk dava Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yarın başlayacak. 771 sayfalık iddianame hazırlanan davanın tutuklu sanıkları tutuldukları cezaevlerinden Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılacak.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan ve 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayacak, sanıkları aralarında Boydak kardeşlerin de bulunduğu davanın iddianamesinde örgütün FETÖ yemini ve kullanılan çeşitli kodlar da yer aldı. İddianamede ülke genelinde faaliyette bulunan ve 15 Temmuz'da kanlı darbe kalkışmasında bulunan FETÖ silahlı terör örgütünün Kayseri'deki yapılanması, örgüte eleman temin edilmesi, terör örgütüne finans sağlanması, sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, ÖSYM Kanunu'na muhalefet suçları yer aldı.

KAYSERİ FETÖ DAVASI İDDİANAMESİ 2 BÖLÜMLÜ

Belge, bilgi ve tanık ifadelerine dayandırılan iddianame, iki bölümden oluştu. İlk bölümde, FETÖ silahlı terör örgütünün yapısı, işleyişi, ülke içerisindeki faaliyetlerinin neler olduğu belirtilirken, ikinci bölümde örgütün Kayseri il yöneticileri ve örgüt üyeleri ve eylemleri kanıtları ile ile sıralandı. İddianamede, şöyle denildi:

"Cumhuriyet Başsavcılıklarınca da bu örgütle ilgili soruşturmaların yürütüldüğü anlaşılmış olup soruşturmamıza ışık tutması açısından değişik İl Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen soruşturmaların ve hazırlanan iddianamelerin numaraları birinci bölümde detaylı olarak anlatılmıştır. Bahse konu örgütün silahlı örgüt olduğuna dair Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/74 sayılı kararı da dosya ya eklenmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2014/21792 nolu soruşturma dosyasında aşağıda belirtilen soruşturma dosyaları birleştirilmiştir. Bu dosya üzerinden yürütülen soruşturmada, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması, Anayasa'da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde, örgütlü yapıya sahip bir örgütlenme olduğu ve soruşturma konusu yapılan terör örgütü olarak nitelendirilebileceğinin belirtildiği görülmüştür."

KAYSERİ'DEKİ FETÖ DAVASINDA 9 FİRARİ VAR

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da şikayetçi olarak yer aldığı, 9 müştekisi bulunan davanın iddianamesinde; tutuksuz, tutuklu veya firari ile yurt dışı yasağı bulunan şu isimler yer aldı:

Sıtkı Baş, İlhan Miraboğlu, Mehmet Yıldız, Mehmet Çetin, Ahmet Türkmen, Ahmet Doğan, Hacı Boydak, Memduh Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu, Necmi Somtaş, Bekir Boydak, Şükrü Boydak, Mehmet Fındık, Ali Arap Aksoy, Abdurrahman Haskahraman, Ali Demir, Birol Çelebi, Bünyamin Aksoy, Cengizhan Bingöl, Engin Yanık, Erol Boydak, Eşref Coşar, Hacı Osman Büyükata, Hamza Çil, Hasar Basri Doğan, Haşil Emirdağı, Hüseyin Aydın, Hüseyin Alpay, Hüseyin Güngör, İbrahim Ülger, İsmail Tuna, Köksal Erdoğmuş, Mahmut Alak, Mahmut Mert, Mahmut Göncü, Mehmet Filiz, Mehmet Karakaya, Mehmet Albayrak, Mehmet Kocatürk, Mehmet İslamoğlu, Metin Gök, Metin Çiftçi, Murat Bozdağ, Mustafa Özdemir, Mustafa Ahi, Muzaffer Güner, Nurullah Sarıöz, Nurullah İyigün, Osman Nuri Özdil, Ömer Pekşen, Ömer Geneci, Ömer Yazıcı, Salih Akay, Servet Demirel, Sinan Ekin, Şaban Çınar, Şadi Günek, Şahin Ekici, Tamer Oğuz, Yahya Karadeniz, Yunus Serin, Mustafa Boydak, Halit Bayhan, İlyas Boydak, Adem Çelik, Erkan Yıldız.

İddianamede, dikkat çeken şu bölümler yer aldı :

AST-ÜST İLİŞKİSİ ASKERİ HİYARŞİDEN DAHA SİSTEMLİ

Örgüt şemasında yer alan İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Erzurum bölgeleridir. Bölgeler, illerden oluşur ve üstte 'Bölge İmamı', altında ise 'İl İmamları' bulunur. İller de, 'büyük iller' ve 'küçük iller' olarak ikiye ayrılır. Büyük illerde, illerin altında 'en az iki' olmak üzere, eyaletler olur. Her eyaletin 'en az üç büyük bölgesi' söz konusudur. Örneğin Ankara, ilk zamanlar 3 bölgeden oluşurken, daha sonra bölge sayısı 5'e çıkarılmıştır. Büyük bölgeler ise, 'en az 3 küçük' bölgeden oluşur. Hiyerarşik düzen; il imamı, eyalet imamı, büyük bölge imamı ve küçük bölge imamı şeklindedir. İmamlar, işin pata kısmından ve maddi anlamda her şeyden sorumludurlar. Küçük bölgelerin parası, büyük bölgenin muhasebecisinde toplanır. Her büyük bölgenin, her eyaletin ve her ilin birer muhasebecisi vardır. Yapı, yukarı doğru bu şekilde sıralanır. Ast-üst ilişkisi, askeri bir hiyerarşiden daha sistemlidir. Toplanan paralar için hiçbir zaman makbuz verilmez. Bölge imamına ve muhasebecisine sonsuz güven vardır.

ÖRGÜTÜN YEMİN METNİ

Örgütün kuruluşundaki yemin metninde, 'Gücüm yettiği kadar Kuran'ı hayatıma gaye edineceğime, kardeşlerime karşı sadakat izinde bulunacağıma, halkın ve talebe arkadaşların izzet ve onurlarını izzetim ve onurum kadar yükseltmeye çalışacağıma, kusurlarımın hatırlatılması karşında memnuniyet ihzar edeceğime, Dahilden ve hariçten gelen bilumum taarruz ve tenkitleri, 'nefsime yapılmış' gibi 'ret' edeceğime, Bilumum karar listesindeki esaslara riayette bulunacağıma, Hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya kararla bana tahmil edilen mükellefiyetleri, 'itirazsız' yerine getirmeye çalışacağıma, Kuran'a sadakatten hiçbir surette ayrılmayacağıma, Münferit hareket edip bu kararlara muhalif davrandığım an, ihtiyarımla bu kadrodan kendimi ıskat edip, 'herhangi bir talebe gibi' dershanede vazifeme devam edeceğime, 'Vallah-Billah' kasemleriyle yemin ediyor ve bu yeminin 'La Yen Kati' olmasına, 'Cenab-ı Hakkı istişhadd bulunuyorum' denilmektedir.

AMAÇ MEVCUT SİSTEMİ YIKMAKTI

Fethullah Gülen'in 1970'lerin sonunda başlattığı uzun vadeli projenin ilk halkasını eğitim oluştururken, tedrisattan geçenler başta Emniyet, Yargı, TSK ve Mülkiye olmak üzere, devletin önemli kademelerine yerleştirilmiş, bir kısmı ise işadamı olmaya aday gösterilmiştir. Örgüt bir yandan eğitimle kadro yetiştirip bir yandan da diğer alanlarda etkinliğini artırmıştır. Örgütün özellikle, TSK, Emniyet, Yargı, MİT, Mülkiye ve bürokrasideki örgütlenmesi ile yasadışı faaliyetleri, muhtelif tarihlerde resmi kurumlar ve istihbarat birimlerince hazırlanan çeşitli raporlarla devlet arşivlerine girmiştir. Fethullah Gülen ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis etmiş; bu nedenle, mevcut sistemi yıkmak yerine, devletin tüm kurumlarını ele geçirmeyi hedeflemiştir.

ATATÜRK ÖLDÜ, FETHULLAH GÜLEN DOĞDU

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Soruşturma Bürosu'nca yürütülen 2014/75025-50403 sayılı soruşturmalar ve bağlantılı olarak Türkiye genelinde bu soruşturma kapsamında Tanık/Müşteki/Bilgi Alması yapılan kişilerin beyanları incelendiğinde; 'Ev ağabeyleri bize 'Atatürk öldü, Fethullah Gülen doğdu, Allah tarafından Mehdi ya da Mesih şeklinde İslam'ı bu topraklarda ayağa kaldıracak, Peygamber Efendimiz, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında olduğu gibi yeniden İslam alemini ayağa kaldıracak kişinin Fethullah Gülen olduğunu ve onun cemaatinin de bizlerin olduğunu anlatıyorlardı' ifadeleri yer almıştır.

SORU EZBERLETMENİN KOD ADI: FETİH OKUTMAK

Mülki İdare, Emniyet, TSK ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrenciler, daha özel şartlarda seçilip, özel şartlarda hazırlanmaktadır. Bunlar özellikle 'dörder kişilik gruplar' halinde hazırlanmakta ve bunların mümkün olduğunca diğerleriyle teması sınırlanmaktadır. Bunlara 'hücre tipi' yapılanma modeli uygulanmakta; askeri okullara, Polis Akademisi ve Polis Koleji'ne sokulacak öğrenciler, kesinlikle kendi dershanelerine gerçek isimleri ile kayıt edilmemektedir. Bu öğrencilere sınav soruları sınavlardan önceden verilir. Buna örgüt jargonunda 'Fetih okutmak' denir. 'Fetih okutmak', 'Sınavda çıkacak soruların öğrencilere okutulup ezberletilmesi' demektir.

KAMPLARIN ADI: DÜĞÜNE ÇAĞIRMAK

Örgüte eleman temin etme hususunda düzenli ve sistemli olarak çalışıldığı, örgüte kazandırılması amaçlanan kişiyi İkram-İzzet-Ziyafet yöntemlerinin uygulandığı ve özellikle küçük yaşta başarılı öğrencilerin sahilde deniz evinde ya da kırsal alanlarda bulunan yayla evlerinde yaz kampı şeklinde kampa çağrılarak eğitim verdikleri ve şahısların temaslarının kontrol edilip test edildikleri, planlanan bu kampların 'Düğüne çağırmak', kamp yapılacak evlerin ise 'Köşk' şeklinde örgütsel olarak kodlandığı, örgüt mensuplarının faaliyetlerine ilişkin örgüt sorumlularına rapor verdikleri, benzer şekilde örgütsel faaliyet alanları hakkında analiz içeren dokümanlar/raporlar düzenlendiği, Örgütsel faaliyetlerde gizliliğin ön planda,tutulduğu, haberleşme, buluşma, rapor verme, doküman hazırlama, saklama ve arşivlemede özel şifreleme usullerinin kullanıldığı anlaşılmıştır.

CİNSEL YAŞAMLAR VERİ OLARAK KAYDEDİLMİŞ

Bulundukları makam, yetkileri ve görevleıi itibariyle yönlendirilmeleri durumunda örgütün amacına ulaşmasında fayda elde edileceği düşünülen şahıslar ile örgütsel faaliyetlerde kullanılan/kullanılması düşünülen kişiler başta olmak üzere yargı mensupları, akademisyenler, TSK personeli, Emniyet Teşkilatı personeli, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar, gazeteciler vb. kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine, ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, iletişim bilgilerine (e-mail, telefon), sağlık durumlarına ilişkin özel ve hassas bilgilerin/verilerin, görüntü, ses kayıtlarının gizli ve bazı teknik donanım uzmanlık gerektiren yöntemlerle usulsüz bir şekilde kişisel veri olarak kaydedilip arşivlendirildiği, söz konusu kişisel verilerin örgütün amaçları doğrultusunda şantaj amaçlı veya gerçekleştirilmesi planlanan eylemlerde kullanıldığı ve kullanılmasının hedeflendiği görülmüştür.

KAMU ÇALIŞANLARI İTİBARSIZLAŞTIRILDI

Örgütün kullanmış olduğu bazı yasa dışı yöntemler vardır ki, bunlar söz konusu şahsı madden, hem de manen bitirmeye, yok etmeye yönelik eylemlerdir. Bu yöntemlerle şahıs, aile, sosyal ve iş hayatında yıpratılarak itibarsızlaştırılmakta, kişi bu iftiraların/saldırıların kimden geldiğini bilse de direnememekte, belli bir süre sonra istifa etmekte ya da örgütün istemiş olduğu davranışları sergilemek zorunda kalmaktadır. Bu suçların bir kısmı örgütün legal uzantıları ile koordineli olarak yürütülen planlı çalışmalardır. Söz konusu yöntemlerden bazıları arasında, kamu çalışanını, çalıştığı kurum ve kamuoyu nazarında itibarsızlaştırmaya ve suçlu göstermeye yönelik iftira niteliğindeki iddialar içeren, kim tarafından gönderildiği tespit edilemeyecek şekilde şahsın özel hayatına ya da meslek hayatına dair isimsiz ve imzasız ihbar mektupları ya da elektronik e-postalar göndermek, bunlara dayanarak kamu kurum-kuruluşlarındaki uzantıları aracılığıyla şahıslar hakkında hukuk ve ceza davaları açtırmak, hapse göndermek, şahsı aile, sosyal ve iş hayatında itibarsızlaştırmak, tayin ve terfisini engellemek, aile düzenini bozmak yer almaktadır.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi
title