Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

Analistler: FED Uyanıklık Yaparak, Sorumluluk Almıyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Manukyan "FED biraz da uyanıklık yaparak kendisini bu son olayını tamamen dışına çekmiş durumda." dedi.

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan, Amerika Merkez Bankası'nın ( Fed ) gelişmekte olan ülkeler için yapılan analizde, biraz da uyanıklık yaparak kendisini gelişmekte olan ülke piyasalarındaki türbülansın tamamen dışına çektiğini ifade etti.

Fed'in kongreye sunduğu raporun gelişmekte olan ülkelere yönelik kısmıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan Manukyan, raporda  Fed'in Türkiye'yi "Krize gider mi?" şeklinde yorumladığı havasının oluştuğunu, ancak açıklamalarda öyle bir ton olmadığını, raporu fazladan okumamak gerektiğini vurguladı.

Raporun ortasına Türkiye'yi koymuşlar gibi bir hava oluşturduklarına dikkati çeken Manukyan, "Temel olarak raporda 'geçen sene ortaya çıkan çalkantıda bizim payımız var ama bu sene ortaya çıkan gelişmeler ülkelerin kendi dinamikleriyle ilgili. Arjantin'deki devalüasyon, Türkiye'de müdahale veya kurlarla ilgili yaşanan gelişme bizimle ilgili değil. Bunlar gelişmekte olan piyasalarda çalkantıları yaratan hareketler' şeklinde özetlenebilecek ifadeler kullanıldığı görülüyor" diye konuştu.

"Yaptıkları endekste biz en zayıf olarak görülüyoruz ama netice itibariyle bunu finansal bir endeks olarak okumak lazım. Burada ülkeleri karşılaştırmamak gerekiyor" diyen Manukyan, Türkiye'nin Brezilya'dan kötü veya iyi olarak karşılaştırmamak gerektiğini vurguladı.

Raporda endeksin cari açık üzerinden gittiğini ancak analizde Türkiye'nin çok kötü durumda olduğunun aktarılmadığını söyleyen Manukyan, şunları kaydetti:

"Fed biraz da uyanıklık yaparak kendisini bu son olayın (gelişmekte olan ülke piyasalarındaki türbülans) tamamen dışına çekmiş durumda. Dolayısıyla bizi değerlendirerek bu olayın içine girmeyeceği anlaşılıyor. Gelişmekte olan ülkelerin ağırlığı 1990 krizinden çok daha fazla noktada global ekonomi içerisinde. Bu ağırlığın artmasındaki temel neden Çin'in ağırlığının artması. Çin ve Güney Kore gibi iki büyük ülke bizim içine düştüğümüz duruma veya farklı nedenden dolayı bir çalkantıya düşerse o Fed'in kararlarının etkileneceği anlamına gelir ama sadece ülkeler bazında çalkantı yaşanırsa Fed belli noktada kayda almaz. Sadece bir endeks alındı ve o koyuldu. Raporda söylenen, reformların yapılmasının gerektiği. Bizde ise krize girer mi şeklinde bir anlam çıkartıldı. Raporda ve sunumda ise öyle bir ton yok."  

ÜLKELERİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİNE DİKKAT ÇEKİLMELİ

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise Fed'in 11 Şubat tarihli Para Politikası Raporu'nda gelişmekte olan ülkeler için yapılan analizde "Ekonomik Kırılganlık Endeksi"nden bahsedildiğini belirterek, bu endeksin Türkiye ekonomisi için yüksek değer aldığına ve yüksek kırılganlığa işaret ettiğini ifade etti.

Bu endeksin hesaplanmasında kullanılan altı adet değişken arasında ağırlıkları verilmemiş olsa da herhalde en öne çıkanın cari açığın milli gelire oranı olduğunu tahmin ettiğini aktaran Bürümcekçi, Türkiye'nin bu rasyo açısından en olumsuz tablo sergileyen ülkelerden biri olduğunun zaten bilinen bir konu olduğunu dile getirdi. Bürümcekçi, şunları ifade etti:

"Türkiye'nin ayrıca takip edilen diğer endikatörlerden 'brüt kamu borcunun GSYH'ya oranı' dışında 'son üç yıldaki ortalama yıllık enflasyon', 'özel sektöre açılan kredilerdeki değişimin GSYH'ya oranı', 'toplam dış borcun yıllıklandırılmış ihracata oranı' ve 'döviz rezervlerinin GSYH'ya oranı' gibi diğer endikatörlerde de karşılaştırılan ülkelere göre negatif bir görünüm sergilediği söylenebilir. Dolayısı ile bu tür analizlerde Türkiye'nin kırılgan ekonomiler arasında çıkması bana şaşırtıcı gelmiyor. Ancak bir ülkeye seçilmiş bir kaç endikatörle bakmak yerine diğer güçlü ve zayıf yönlerini de dikkate alan ve iç dinamikleri gözeten bir yaklaşımla bakmayı kendi adıma daha doğru buluyorum. Öte yandan, bu tür analizlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrasında farklı sonuç vereceğini de düşünmüyorum. Zira para politikasındaki sıkılaşmanın takip edilen göstergelere yansıması belirli bir vakit almaktadır."

Kaynak: AA / Ekonomi
title