Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda seçim sürecini değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 79. Genel Kurulu'nda seçim sürecini değerlendirdi ve vatandaşları enflasyona ezdirmeme politikasına sıkı sıkıya bağlı olduklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 79. Genel Kurulu'nda; "Seçim sürecini tüm yönleriyle, enine boyuna değerlendireceğiz. Aynı şekilde, sokaklardaki o eşi benzeri görülmemiş coşkunun arkasında yatan sebepleri de çok iyi analiz edeceğiz. Gerek anlamı gerekse sonuçları itibarıyla ülke olarak bir kader seçimi yaşadığımızın farkındayız" dedi. Erdoğan ayrıca, "Toplumumuzun farklı kesimlerinde yaşanan refah kayıplarını telafi edecek adımları atmakta kararlıyız. Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde biliyorsunuz bundan taviz vermedik" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Ankara'da TOBB İkiz Kuleleri'nde yapılan TOBB 79. Genel Kurulu'na katıldı. Erdoğan burada şöyle konuştu:
"EŞSİZ BAŞARI HİKAYESİNİ KAMU-ÖZEL SEKTÖR DAYANIŞMASI İÇİNDE HAREKET EDEREK BERABER YAZDIK"
"Türkiye'ye hizmet mücadelemizde bugüne kadar hep sizlerle yol yürüdük. Ne yaptıysak beraber yaptık. Sırt sırta vererek beraberce başardık. Demokrasimize yönelik tehditlerle sizlerle beraber göğüs gerdik. Ekonomimizi çökertmeyi amaçlayan saldırıları beraber püskürttük. Türkiye'yi tarihinin en büyük yatırım hamleleriyle beraber tanıştırdık. Türk ekonomisini her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında beraber büyüttük. Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına beraber getirdik. Kişi başı gelir 3 bin 600 dolardan alıp 10 bin 650 dolara beraber yükselttik.
Son 21 yıla damga vuran bu eşsiz başarı hikayesini kamu-özel sektör dayanışması içinde hareket ederek beraber yazdık. Bundan sonra da aynı çizgide yolumuza devam edeceğiz. Farklı hesaplarla hareket edenleri asla harekete sokmayacağız. Ülkemizin karşılaştığı sorunlara ortak akılla beraber çözüm arayacağız. İş dünyasıyla, siyaset kurumuyla, sivil toplumuyla el birliği, gönül birliği içinde Türkiye Yüzyılı'nı hep beraber inşa edeceğiz.
Tarihimizin en önemli seçim süreçlerinden birini önceki gün itibarıyla hamdolsun başarıyla tamamladık. 14 Mayıs'ta seçimlerin Meclis boyutu neticelenmişti. 28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı aşaması da sonuçlanmış oldu. Her iki seçimi de demokrasimize yakışır olgunlukla gerçekleştirdik. Hiçbir müessif hadisenin yaşanmasına izin vermeden rekor katılımla vatandaşlık görevimizi ifa ettik. Adeta yüzde 90'lara dayanan bir katılım. Buradan bir kez daha seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize, iş dünyamıza hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Tercihini demokratik yollarla sandığa yansıtan her bir vatandaşıma en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bilhassa, yurt dışında yaşayan kardeşlerimizi, hepimizi gururlandıran yüksek katılım oranları dolayısıyla ayrıca tebrik ediyorum.
"ÜLKE OLARAK BİR KADER SEÇİMİ YAŞADIĞIMIZIN FARKINDAYIZ"
Elbette seçim sürecini tüm yönleriyle, enine boyuna değerlendireceğiz. Aynı şekilde, sokaklardaki o eşi benzeri görülmemiş coşkunun arkasında yatan sebepleri de çok iyi analiz edeceğiz. Gerek anlamı gerekse sonuçları itibarıyla ülke olarak bir kader seçimi yaşadığımızın farkındayız. Milletimiz tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, istiklal ve istikbaline yönelik hayasız akınları görmüş, iradesine sahip çıkarak bunları durdurmuştur. Türk ile Kürt'ün, Alevi ile Sünni'nin arasına serpilmek istenen fitne tohumlarını aziz şehitlerimizin kanlarıyla yoğurulmuş bu mübarek topraklar reddetmiştir.
Anadolu irfanı bir kez daha siyaset mühendisliklerine galip gelmiştir. Terör örgütleri eliyle siyaseti yönlendirme çabaları hedefine ulaşamamıştır. Seçim maratonunun kazananı Türk demokrasisi ve Türk milleti olmuştur. Milli iradeye güvenen, ülkemiz için hayal kuran, kendini bu topraklara ait hisseden her bir vatandaşım bu seçimin tartışmasız kazananıdır. Kampanya sürecinde kışkırtmalara rağmen sadığa gölge düşürmeyen her bir insanımız bu seçimin kazananıdır. Yabancı dergi kapakları üzerinden yürütülen propagandalara aldırmadan hiçbir baskı altında kalmadan iradesini sandığa yansıtan her bir kardeşim, bu seçimin kazananıdır.
"BEN HESAP UZMANI DEĞİLİM, EKONOMİSTİM"
Türkiye Yüzyılı teklifimiz hem 14 Mayıs'ta hem de 28 Mayıs'ta milletimiz tarafından büyük teveccühle kabul görmüştür. Halkımız önce Meclis'te çoğunluğu 323 milletvekiliyle Cumhur İttifakı'na, ardından Cumhurbaşkanlığı'nı yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza vererek 5 sene daha istikrar sürsün, Türkiye büyüsün demiştir. Millet, ilkeler ve değerler yerine, bakanlık ve milletvekilliği pazarlığı üzerine kurulu kumar masasına tekmeyi vurarak devirmiştir. Hatta 'hesap uzmanıyım' diye övünenler, dimyata pirince giderken evlerindeki yaklaşık 40 milletvekilinden de olmuştur. İktidar hırsıyla yapılan yanlış hesaplar, bu sefer, çok enteresan, Bağdat'tan değil ama sandıktan dönmüştür. Ben hesap uzmanı değilim, ekonomistim. Burada bu hesabı sizlerle de paylaşayım. CHP'nin vekil sayısı 2018'de 146'ydı. 2023'te vekil sayısı 169'a çıktı. Fakat buradan kiralık vekiller verdiler, onlar da 40 tane. 40 tane kiralık vekil gidince, bu defa 129'a düştü. İyi de hesap uzmanı bu işi böyle yapar mı?
Türkiye'nin 16 Nisan 2017 referandumuyla birlikte zaten terk ettiği eski sisteme dönüş önerilerini bir kez daha elinin tersiyle itmesi son derece manidardır. Bu kirli ittifaklar, bu kirli bir araya gelişler, 6 tane cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bu tür yanlış bir araya gelişler ne demokrasiye sığar ne de bu milletin ruh köküne, kültürel değerlerine yakışır. Bunun dersini, ne yaptı benim milletim, sandıkta verdi.
"ESKİ SİSTEM TARTIŞMALARINI TAMAMEN RAFA KALDIRMALIYIZ"
Eski sistem tartışmalarını tamamen rafa kaldırmalı, bugünden itibaren sivil siyasetin en büyük kazanımı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tekemmül ettirmeye odaklanmalıyız.
Sandıkta tecelli eden iradeyle kavga edilmeyeceği gerçeğini ülkemizde tüm muhalefet partilerinin artık anladıklarını ümit ediyorum. Çünkü Türkiye'nin önemli bir noksanı da gerçekten demokrasideki o muhalefeti göremeyişidir. Muhalefet noksanlığı var.
Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla birlikte şimdi gündemimizdeki esas konulara yoğunlaşabileceğiz. Milletten bir kere daha güvenoyu almış, güven tazelemiş bir yönetim olarak dünden itibaren çalışmaya başladık. Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılması en öncelikli meselemizdir.
Şimdiye kadar 910 binden fazla çadırın, 117 binden fazla konteynerin kurulumunu tamamladık. 180 bine yakın afet konutumuzun inşa süreci de başladı. Deprem bölgesinde 319 bini ilk 1 yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konut inşa edeceğiz. İzmir'de bunu depremden hemen sonra gerçekleştirdik.
"VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEME POLİTİKAMIZA SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ"
Depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Hatay, Maraş ve Adıyaman başta olmak üzere depremde en çok yıkıma uğrayan illerimizde her şey gibi ticari hayat da şüphesiz olumsuz etkilendi. Faaliyete geçen 13 bin iş yerimizle buralardaki ticareti yeniden hep beraber canlandıracağız, canlandırıyoruz. Bir diğer ana gündem maddemiz, enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntılardır. Toplumumuzun farklı kesimlerinde yaşanan refah kayıplarını telafi edecek adımları atmakta kararlıyız. Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde biliyorsunuz bundan taviz vermedik. Türk ekonomisinin yıllarca başını ağrıtan yüksek enflasyon meselesini tek haneli rakamlara indirerek halkımızı rahatlatan bizdik, yine biz olacağız. Küresel ekonomideki dalgalanmalar duruldukça bunun olumlu sonuçlarını birlikte göreceğiz.
Yakın çevremizdeki krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alarak, barış ve istikrarın bölgemize tekrar hakim olması için çalışacağız. Diplomatik münasebetlerimizle birlikte bölge ülkeleriyle ekonomik ve ticari iş birliğimizi de güçlendireceğiz. Dün akşam itibarıyla 110'a yakın gerek telefon diplomasisiyle gerekse mesajlarıyla ülke lideriyle görüşmeler yaptım. Hepsiyle mutabakatımız şu: 'Siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel her alanda birliğimizi bundan sonra çok daha güçlü bir şekilde devam ettireceğimize inanıyoruz' söz bu.
Kabinemizin oluşmasından sonra, parlamentodaki yapı zaten belli oldu, süratle bizler ziyaretlerimize başlayacağız. Aynı şekilde bize ziyarete gelecek olan dünya liderleri var. Hedefimiz Avrupa'dan Karadeniz'e, Kafkasya ve Orta Doğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar çevremizde bir güvenlik ve barış kuşağı tesis etmektir. Bu amaç doğrultusunda son yıllarda pek çok önemli adım attık. Dost ve kardeş ülkelerle aramızdaki pürüzleri giderdik.
"TÜRK EKONOMİSİ İLE İLGİLİ SÜREKLİ KÖTÜ TABLOLAR ÇİZEN FELAKET TELALLARINA PRİM VERMEMENİZİ İSTİYORUM"
Millete ve iş dünyasına korku salmak adına piyasa spekülasyonu dahil her türlü çirkinliği sergilediler. Sırf 3-5 oy daha fazla alabilmek için siyasi tarihimizin en rezil kampanyasını yürüttüler. Ne yaparlarsa yapsınlar muvaffak olamadılar.
Sizlerden ağızlarını her açtıklarında Türk ekonomisi ile ilgili sürekli kötü tablolar çizen felaket tellallarına prim vermemenizi istiyorum. Bu işleri en iyi sizler biliyorsunuz. Bunlar kendi hezimetlerine milleti de ortak etmek isteyen zavallılardır."