Erdoğan: IMF'yle Para Konusu İşin Kolay Yanı

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Henüz IMF ile görüşme safhasındayız. Daha ilkelerde henüz anlaşılmış değil. Para konusu işin en kolay yanı" dedi. Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsany, görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtlayan Erdoğan, bir Macar gazetecinin, "Türkiye IMF’den 19 milyar dolarlık bir kredi aldı. Bildiğimiz kadarıyla Türkiye 26 milyar dolar talep etmişti" diye başlayan sorusu üzerine, "nerede o para ben göremedim" dedi.

İlkelerde anlaşmış değiliz

Macar gazetecinin sorusuna, "Bu aradaki miktar için başka yola başvurulacak mı?" diye devam etmesi üzerine Erdoğan, "Bu haberin kaynağı neresidir bilemiyorum. Şu ana kadar ne 26 milyar dolarlık talebimiz oldu, ne de 19 milyar dolar bize geldi. Henüz IMF ile görüşme safhasındayız. Daha ilkelerde henüz anlaşılmış değil. Para konusu işin en kolay yanı" diye konuştu.

İleri bir aşamadayız

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile teknik görüşmelerin hala sürdüğünü belirterek, "İleri bir aşamadayız. Ancak ne zaman tamamlanacağını şu aşamada söyleyemem" dedi. Şimşek, "IMF’yi razı edebilirsek, şartlar ve içerik konusunda anlaşmaya varırsak, bir program yapacağız. Programın içeriğiyle ilgili tartışma var" diye konuştu. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 60’ncı toplantısında Türkiye-Avrupa Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Başbakan Erdoğan’ın IMF’ye önce "hayır" ardından "evet" dediğini Şimşek’in "belki" dediğini hatırlattı.Şimşek, Başbakanın sözlerinin ise bağlamı dışında değerlendirildiğini, Erdoğan’ın IMF’ye ’hayır’ demediğini belirtti. Şimşek, bu konuda şunları söyledi: "Başbakan bir program olsun, işleyecek bir program olsun,; Türkiye’nin yararına olsun; yapısal reformların yapılmasını sağlayacak, likidite sorununu reel ekonomiye yük getirmeyecek şekilde çözen bir program olsun’ diyor."

Önemli ayarlamalar

Bu arada Şimşek, IMF’nin muhtemel bir programda "çok önemli mali ayarlamalar" istediğini de vurgulayarak, şöyle konuştu: "IMF mali ayarlamalar konusunda ısrar ediyor, 2001 yılında bu tür önlemler doğru olurdu çünkü Türkiye’nin sürdürülebilir bir borç sorunu vardı. Şimdi ise borçlarda sürdürülebilirlik sorunu yok. Şimdiki koşullarda kamu sektörünün çok iyi durumda, sadece piyasalar likidite sorunu yaşıyor."

Yeniden güven tesisi

Yatırımların azaldığı bir ortamda IMF ile yapılacak bir programın güveni yeniden tesis etmek ve likiditeyi canlandırmak için tercih edilebileceğini belirten Şimşek, IMF ile yapılacak programın Türkiye’nin lehine olması durumunda yararlı olacağını kaydetti. Mevcut küresel finansal kriz ortamında piyasaların düzgün çalışamadığını vurgulayan Şimşek, "Eğer piyasalar düzgün çalışabilseydi IMF programına da gerek kalmazdı" dedi.