Ekonominin Nabzı Yıldırım Kule'de Attı
BAŞKENT iş dünyası, Yıldırım Kule'de düzenlenen basın toplantısında buluştu.
BAŞKENT iş dünyası, Yıldırım Kule'de düzenlenen basın toplantısında buluştu. Türkiye ve dünya ekonomisine dair önemli verilerin paylaşıldığı toplantıda, teknolojiye yatırımın önemi vurgulandı.
Ankara'nın prestijli projesi Yıldırım Kule, düzenlenen "İş Sohbetleri"nde Türkiye'yi uluslararası arenada temsil eden birbirinden başarılı isimleri ağırladı. GigantSwissConsulting AG Avrupa Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Direktörü Aysun Karaytuğ, Ekonomist Dr. İsmet Demirkol ve Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı Özlem Derici Şengül'ün katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Türkiye ve dünya ekonomisi mercek altına alındı. Yıldırım Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, teknolojiye yatırım yapılmasının önemi vurgulandı. Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Adnan Kahil'in de katıldığı toplantıda iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik gelişmelere de değinildi.
2018 yılı yatırımlarını ve girişimlerini değerlendiren Ekonomist Dr. İsmet Demirkol, "Bugün küresel konjonktürde doların, avronun ve sterlinin arttığı bir dönemdeyiz. Artık Türkiye katma değerli büyüme modelinin hızlı bir şekilde aksiyon olarak araya girmeli. Tabi ki burada kısa vadeli borcumuz var. Cari açık 240 milyar dolar kadar. Ama şuan ki konjonktür bunları katma değer büyüme modeli, savunma, eğitim, sağlık, biyoteknoloji gibi her alanda mevcut. Aynı zamanda milli tarım politikası, gıda politikasıyla geliştirerek dünya markası yolunda şirketler yaratarak, 2018 senesine katkı sağlar diye düşünüyorum" dedi.
'PROJENİN GERÇEKLEŞMEMESİ İÇİN HİÇ BİR SEBEP YOK'
Demirkol, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın 11'inci Kalkınma Planına ilişkin olumlu değerlendirdiğinizi ifade ettiniz, biraz bahseder misiniz?' sorusuna ise, "11'inci Kalkınma Planı özel sektörün destekliğiyle olacak bir plandır. Hükümetin planına özel sektör sahip çıkacak ve dünya ekonomisine de biz entegre olacağız. Ben şunu anlıyorum; eğitimde kodlamadan tutun da, özellikle sanayi de genetik kodlarla devam etmemiz gerekiyor. Bu projeleri hızlı bir şekilde yapacak olursak, 11'inci Kalkınma Planının gerçekleşmesi mümkündür. En azından gelecek nesiller bugünden katma değer büyüme modeline alışırsa, Türkiye aynı zamanda bir tarım ve endüstri toplumu tarım ekonomisine gıda reformu yaparak önümüzdeki süreçte özel sektör destekli olarak gerçekleştirebilir. Bu projelerin gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yok. Umarım 3 yıl içerisinde gerçekleşir, bence 5 yıl fazla" diye cevap verdi.
'ÖNÜMÜZDE 2019 SEÇİM DÖNEMİ VAR'
Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı Özlem Derici Şengül ise, 2018 yılı yatırımlarını ve girişimlerini şu şekilde değerlendirdi: "Aslında bizim önümüzde 2019 seçim dönemi var. Jeopolitik meselelerde ekonomiyi etkiliyor. Asıl ağırlığını hissedeceğimiz yine Federal Rezerv Sistemi'nin (FED) ve Avrupa Merkez Bankası'nın para politikası olacak. FED'den 3 veya 4 faiz artışı bekleniyor. İlk faiz artışı da Mart ayında gelecek gibi görünüyor. Asıl finansal piyasalarda baskıyı biraz da son çeyrekte yaşayacağız gibi görünüyor. Avrupa Merkez Bankası'nın ne yapacağı da biraz daha netleşecek. Finansal piyasalar tarafından fiyatlanmaya başlanacak. Ben bu risklerin son çeyreğe yayılacağını düşünüyorum. Bu yüzden yıl sonuna doğru kur ve faiz oranları üzerinde baskı görebiliriz."
Şengül, 'Türkiye cari açığında finansal sıkıntı yaşıyor. Kısa vadede dış ticaret sorunu nasıl yönetilecek?' sorusunu ise şöyle cevapladı: "Cari açık sorunumuz bu sene devam ediyor. İlk olarak çok kuvvetli bir büyüme yaşadık 2017'de. Bu ithalat talebimizin artığını gösteriyor. Talep arttıkça cari açığımız yükseliyor. Diğer etkende petrol fiyatları, geçtiğimiz yıllara nazaran biraz daha yüksek bir seyir izliyor. Dolayısıyla hepsini bir araya getirdiğimizde ihracatımıza göre ithalatımız daha yüksek kalacak bu sene. 2017'den daha yüksek yüzde 5,5 civarında gayrisafi yurtiçi hasıla oran olarak daha yüksek bir cari açıkla karşılayacağız gibi gözüküyor. Bunun üzerine kısa vadeli borcumuzu ödememiz lazım. Beraberinde orta ve uzun vadeli borcun 2018 düşen kısmını ödememiz lazım. Hepsini topladığımızda yaklaşık 240 milyar dolar civarında ciddi bir finansman açığıyla karşı karşıyayız. Eğer global piyasalar izin verirse Türkiye bunu finanse edemeyecek güçte değil. Kur üzerindeki baskının devam etmesine neden oluyor. Çünkü devamlı surette döviz ihtiyacımız var. Bunu yaşadığımız bir yıl olacak"
'ESKİSİ KADAR KOLAY DEĞİL PARAYI YÖNETMEK'
GigantSwissConsulting AG Avrupa Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Direktörü Aysun Karaytuğ, 'Bir yatırımcının yatırım yapmadan önce nelere dikkat etmesi gerekiyor?' sorusuna, "Yatırımcının önce risk analizini iyi yapıyor olması lazım. Ne tarz bir risk anlayışı var. Orta vadeli bir yatırımcı mı yoksa uzun vadeli bir yatırımcı mıdır. Önce kendinin bunu görüyor olması lazım. Biz önce yatırımcıyı tanıma yoluyla işe başlıyoruz. Bu konuda Sermaye Piyasası kurulu (SPK) çok hassas davranıyor. Ama şuan da daha bilinçli bir yatırımcıdan bahsediyor olmak mümkün. Çünkü ne istediğini biliyor. Artık Türk yatırımcısının çok ciddi global yatırımcı haline geldiğini gözlemliyoruz. Sadece Türkiye'de bulunan ve işlem gören enstrümanlar değil, global anlamda her türlü para birimi ve borsalar konumlanabilecek bilince ulaşmış durumda. Bu konuda yurtdışındaki yatırım şirketleri Türkiye'yi çok fazla destekler durumda. Ne de olsa karşılıklı bir fon alışverişi oluyor. Eskisi kadar parayı yönetmek kolay değil. Hızın ve teknolojinin çok önemli bir noktaya geldiği dönemden bahsediyoruz. Artık dünyada hızlı olanın kazandığı bir ortam var. Buna önce teknoloji yatırımlarıyla başlayarak daha sonra bunu finans ile entegre ederek global anlamdaki yatırımcılarla yarışarak onlar kadar hızlı olabilmesi sağlanabilir" şeklinde cevap verdi.
'İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN 2'NCİ YARIDAN SONRA HIZ ALACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'
Yıldırım Kule Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım da, '2018 yılı inşaat sektöründe nasıl geçecek?' sorusuna şöyle cevap verdi: "2018 yılı inşaat sektörünün 2'nci yarıdan sonra hız alacağını düşünüyoruz. 2017'deki büyüme verilerinin hepsi bunu gösterir durumda. Bizde böyle bir iş sohbetine ev sahipliği yaptığımız için çok mutluyuz. Burada üstatlarımızın anlattıkları çok kıymetli şeyler. Bizim genel ekonomiye baktığımızda inşaat sektörünün her zaman ivme alması tüm ekonomimizi etken. Çünkü büyük bir gemiyi beraberce taşıyoruz. İnşaat sektörü de bu gemiyi önemli taşıyanlarındandır. Umarım 2018'in 2'nci yarısından sonra çok daha iyi bir piyasa göreceğiz." - Ankara