Ulaştırma sektörü KÖİ ile büyük değişim ve dönüşüm içinde
İstanbul Kamu Özel Sektör İşbirliği Mükemmellik Başkanı ve Dünya PPP Uzmanları Birliği Orta Asya Bölüm Başkanı Eyüp Vural Aydın dünyada ulaştırma sektöründe çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşandığına vurgu yaparak, "Dünyada ulaştırma sektörünün değişiminde kamu özel sektör iş birliklerinin...
İstanbul Kamu Özel Sektör İşbirliği Mükemmellik Başkanı ve Dünya PPP Uzmanları Birliği Orta Asya Bölüm Başkanı Eyüp Vural Aydın dünyada ulaştırma sektöründe çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşandığına vurgu yaparak, "Dünyada ulaştırma sektörünün değişiminde kamu özel sektör iş birliklerinin çok büyük faydası var. KÖİ (Kamu-Özel İş birliği) değişim ve dönüşümde çözüm olarak karşımıza çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Aydın, yaptığı yazılı açıklamada 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası kapsamında düzenlenen "Küresel Şehirlerde Ulaşımda Yenilikçi Yaklaşım" panelinde yaptığı sunumda, ulaştırma sektöründe yaşanan değişim ve dönüşüme dikkati çekti.
21. yüzyılın sorununun hareket özgürlüğü olduğunu vurgulayan Aydın, şunları kaydetti:
"Artık önümüzde dönüşüm ihtiyacı var. İsteyelim ya da istemeyelim ulaştırmaya değişim geliyor. Teksas için yıllık trafikte bekleme oranı 1980'de 14 saatken, 2010'da 34 saate, 2020'de ise 40 saate çıktı. ABD'de ekonomiye maliyeti ise 2020 yılı için 174 milyar dolara ulaştı. İstanbul'da trafikte bekleme süresi de yıllık 200 saat. Bunları göz önüne aldığımızda yapılması gerekenler de ortaya çıkıyor. Fosil yakıt kullanımını giderek azaltılmalı. Yeni nesil toplu taşıma çözümleri geliştirilmeli. Daha çok elektrikli çözümler devreye girmeli. Paylaşımlı araçlar ve şoförsüz kullanılan araçların sayısı artmalı. Dünyada ulaştırma sektörünün değişiminde kamu özel sektör işbirliklerinin çok büyük faydası var. KÖİ değişim ve dönüşümde çözüm olarak karşımıza çıkıyor."
Çok hızlı bir değişim gerektiğinin altını çizen Aydın, burada da hizmetin varlığı, hizmetin ucuzluğu, hizmetin kolaylığı ve hizmetin güvenliği gibi maddelerin ön plana çıktığını belirtti.
Yaşanan değişim ve dönüşümde "Kamu Özel Sektör" iş birliklerinin çok önemli bir noktada konumlandığının altını çizen Aydın, "Bu model ile ortak bir değer yaratılabiliyor. Finans ve değişen teknolojinin artık daha iyi takip edilmesi gerekiyor. Kamu hizmet kalitesinin de iyileşme ihtiyacı bulunuyor. Ulaştırma altyapıları yenilenirken, yeni nesil mobilite ve gömülü teknolojilere daha çok ihtiyaç duyuluyor. Kamu görevlerinde de değişim yaşanıyor. İşte bu noktada en büyük paydaş olarak özel sektör devreye giriyor. Kamu-özel sektör işbirliği yaşanan değişim ve dönüşümün yakalanmasında en büyük çözüm olarak karşımıza çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"KÖİ dünyada ön planda"
Aydın, son dönemlerde KÖİ yatırımlarının tüm dünyada ön plana çıktığını belirterek "Bugün hala ulaşım demek yol yatırımları demek 2019'da tüm dünyada KÖİ modeliyle 375 proje hayata geçirildi. 100 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. 2020'de KÖİ modeli ile yapılan yatırım sayısı ise 252. Toplam yatırım bedeli de 45.7 milyar dolar. 2020 yapılan ulaşım altyapı yatırımının büyüklüğü ise 10 milyar dolar oldu. Ulaşım altyapı yatırımlarının yüzde 70'ini ise yollar oluşturdu." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de yapılan KÖİ yatırımları hakkında bazı bilgiler veren Aydın, "Güçlü ve hızlı bir öğrenme süreci yaşandı. KÖİ modeliyle 252 başarılı proje hayata geçirildi. Toplam yatırım ise 150 milyar doları buldu. 110 proje sadece ulaştırma alanında gerçekleştirildi. Bu süreçte çok ciddi operasyon tecrübesi ve data birikti. Hatta yapılan başarılı yatırımlar sayesinde dünyanın birçok ülkesi, KÖİ modelini öğrenmek ve bu modeli ülkelerine ithal etmek için Türkiye'ye geldi. KÖİ modelini Türkiye'de hayata geçiren şirketlerimiz yurtdışında yeni projelere imza atmaya başladı." yorumunu yaptı.
Aydın, KÖİ modelinin getirdiği avantajları şöyle sıraladı:
"İş birliği kültürü gelişti. Hızlı sonuç alma, yatırıma hızlı ulaşım imkanı sağlandı. Yatırım çekme potansiyeli arttı. Özel sektörün gelişimi sağlandı. Özel sektörün dinamizmi sayesinde daha kısa sürelerde projeler tamamlandı. Kamu hizmetlerinde güven ve kalite artarken, ölçülebilirlik sağlandı. Bölgesel kalkınmaya destek verildi. Alternatif yatırımları geliştirme imkanı bulundu. Hizmet ihracatı artarken ve ülke itibarı yükseldi. Kompleks projelerde yönetme becerisi kazanılırken, erken tamamlanan projelerle maliyet avantajı sağlandı."