İstanbul Hazır Giyim Konferansı, sektör temsilcilerini bir araya getirdi
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, yoğun talebin ihracata yansımalarını görmeye başladıklarını belirterek, "Yıllardır 17 milyar dolar bandında seyreden ihracatımızın bu yıl 20 milyar dolara ulaşacağını öngörüyoruz.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, yoğun talebin ihracata yansımalarını görmeye başladıklarını belirterek, "Yıllardır 17 milyar dolar bandında seyreden ihracatımızın bu yıl 20 milyar dolara ulaşacağını öngörüyoruz. Ancak siparişlerin kalıcı olabilmesi ve küresel alıcılarla yeni iş birlikleri geliştirebilmemiz için hızla büyük ölçekli kapasite yaratmalıyız." ifadelerini kullandı.
TGSD'den yapılan açıklamaya göre, bu yıl 14'üncüsü "Recoding Fashion" temasıyla düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı, küresel modaya yön veren isimlerle dünyanın önde gelen markaların temsilcilerini bir araya getirdi.
TGSD tarafından sanal ortamda düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı'nda, dijitalleşme, sürdürülebilir üretim, AB Yeşil Mutabakatı ve yenilikçi uygulamaların yanı sıra salgın sonrası için Türk hazır giyim sektörünü bekleyen fırsatlar ve riskler ele alındı.
Açıklamada konferanstaki konuşmasına yer verilen TGSD Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, salgın ile birlikte hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe iş yapma süreçlerinin yüzde 30-40 değiştiğini, söz konusu dönemde tüketici talep ve beklentilerinde de çok önemli değişimler olduğunu bildirdi.
Pandemi ile birlikte tüketicinin hazır giyim ürünlerine karşı bilinç düzeyi ve farkındalığının arttığını belirten Kaya, şunları kaydetti:
"Tüketici, aldığı ürünün etiketini daha çok inceliyor. Hangi malzemelerin kullanıldığına, üretim süreçlerinde çevreye zarar verilip verilmediğine dikkat ediyor. Tüketici ve markalar için yıllarca hızlı moda tercih nedeniydi. Pandemi ile birlikte rahat giysilere artan bir ilgi var. Birlikte çalıştığımız markalar da yeni koleksiyonlarını hazırlarken bu talebi göz önünde bulunduruyor.
Tüketicilerden ve iş birliği yaptığımız markalardan gelen talebi karşılayabilmemiz için sürdürülebilir ve çevre dostu üretim kapasitemizi hızla arttırmalıyız. Diğer taraftan tedarik zincirindeki değişime paralel olarak Avrupa ve ABD'li markalardan yoğun sipariş alıyoruz. Yoğun talebin ihracatımıza yansımalarını da görmeye başladık. Yıllardır 17 milyar dolar bandında seyreden ihracatımızın bu yıl 20 milyar dolara ulaşacağını öngörüyoruz. Ancak siparişlerin kalıcı olabilmesi ve küresel alıcılarla yeni iş birlikleri geliştirebilmemiz için hızla büyük ölçekli kapasite yaratmalıyız."
"Yıllık üretim kapasitemizi 3,4 milyon tondan 4 milyon tona çıkarmalıyız"
TGSD Müşterek Başkanı Sanem Dikmen de sektörün salgın ile birlikte olağanüstü bir dönüşüm sürecine girdiğini aktararak, dönüşümün dinamiklerini iyi anlamak, uyum göstermek, yeni fırsatlara hazırlanmak, riskleri iyi yönetmek gerektiğini vurguladı.
Dikmen, "Konferansımızın temasında olduğu gibi modayı yeniden kodlamamız gerekiyor. Yıllık 3,4 milyon ton civarındaki mevcut üretim kapasitemizi 4 milyon tona çıkarmalıyız. Hem mevcutları hem de yeni kapasitelerimizde otomasyon, dijital altyapı, akıllı sistemler ve 4.0 Sanayi uyumunu sağlamalıyız. Kapasitenin yanı sıra katma değerli üretimimizi de artırmalıyız. Sürdürülebilirlik uyumu ve AB Yeşil Mutabakatı kapsamında Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması bir diğer önemli dönüşüm dinamiğini oluşturuyor. Bu kapsamda karbon emisyonlarını azaltmak, enerji verimliliğini artırmak, yeşil enerji, daha az su tüketimi ve dönüştürülebilir malzeme kullanımı temel önceliklerimiz olmalı. Dönüşümü hızla tamamlayabilmemiz için yeni yatırımlar gerekiyor. Dolayısıyla devletimizin teşviklerle ve düşük maliyetli finansmana erişim konusunda desteği ile firmalarımızın motivasyonunu arttırmasının büyük önem taşıdığını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Eylülde 1,9 milyar dolarla tüm zamanların aylık ihracat rekorunu kırdık"
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe ise hazır giyimin; katma değerli üretimi, istihdama ve ihracata katkısı, yıllık 16 milyar doları aşkın net döviz getirisi ile Türkiye için stratejik sektörler arasında yer aldığını vurguladı.
Salgının başında sıkıntılı bir dönem geçiren sektörün Haziran 2020'den itibaren giderek yükselen bir ivme yakaladığını belirten Gültepe, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İhracata çalışan firmalarımızda kapasite kullanımı yüzde 85'in de üzerine çıktı. Talep artışı eylülde çifte rekoru beraberinde getirdi. Eylülde 1 milyar 948 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdik. Yılın 9'uncu ayını 2020'ye göre yüzde 9, 2019'a göre yüzde 29,8 artıda kapattık. 2021'in ocak-eylül döneminde de 14 milyar 811 milyon dolarla en yüksek 9 aylık performansımıza imza atmış olduk. Önümüzde 3 ay kaldı. Aynı hızla gidebilirsek yılı 20 milyar dolar civarında bir ihracatla kapatacağımızı öngörüyoruz."
"Küresel gelişmelerde belirleyici bir rol üstlenmeliyiz"
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik konusuna büyük önem verdiklerini vurguladı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) öncülüğünde Sürdürülebilirlik Eylem Planı'nı hazırlayan ilk sektör olduklarını bildiren Öksüz, "Sürdürülebilirlik Eylem Planımız ile sektörün döngüsel ekonomiye en yüksek seviyede uyumunu sağlarken aynı zamanda sürdürülebilir ürünlere talebi en üst seviyede karşılamayı hedefliyoruz. Dünyaya adapte olmak yerine küresel gelişmelerde belirleyici bir rol üstlenmeliyiz. Sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, eko tasarım ve sıfır atık yaklaşımlarına tam entegre olmalıyız." ifadelerini kullandı.
Sektörün ihracatı hakkında da bilgi veren Öksüz, eylülde 1,2 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek aylık performansını gerçekleştirdiklerini kaydetti. Ocak-eylül dönemindeki ihracatın geçen yılın aynı dönemine yüzde 40 artışla 9,4 milyar dolara yükseldiğini aktaran Öksüz, bu yılı 12 milyar doların üzerinde ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.