Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Yönetim...
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın kur tahminiyle ilişkin, "Merkez Bankası Başkanımız da zannediyorum ki bu rakamı söylediğine çok pişmandır.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın kur tahminiyle ilişkin, "Merkez Bankası Başkanımız da zannediyorum ki bu rakamı söylediğine çok pişmandır. Yanlışlıkla ağızdan çıkan bir rakam olarak değerlendiriyor. Bu rakam gerçekçi değil. Bizim hükümet olarak benimsemiş olduğumuz serbest dalgalı kur rejimi var. Bu kur rejimi içinde kalkıp önceden fiyat verdiğimiz zaman bunlar doğru olmaz. Günümüzde dalgalanmalar olur. Ama olması gereken yere gelir durur. Zannediyorum ki Sayın Başkan hayatı boyunca mümkün şekilde bu tür davranışlarda bulunmaz" dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Yönetim Kurulu üyelerini makamında kabul etti. Kabulde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çağlayan, özel sektörün görüşlerine önem verdiklerini belirterek, "Biz Bakanlık olarak özel sektörün görüşlerine yüzde 99 yakın itibar eden bir anlayışa sahibiz. Düzenleme yapmış olduğumuz alanda oyuncuların bu konudaki görüşleri bizim acımızdan önemli. Onlarla birlikte yapacağımız düzenleme son derece önem arz ediyor. Daha önce de Sanayi ve Ticaret Bakanı olduğum dönemde de AVM yasası ile ilgili çalışma yaparken, taraflar bir araya geldiğinde bırakın münakaşayı neredeyse kavgaya dönüşecek tarzı konularla bile karşı karşıya kalmıştık. Burada önemli olan karşılıklı menfaatlerin bir ortak noktada buluşmasıdır. Herkes benim dediğim dedik derse uzlaşma veya demokrasi anlayışı da olmaz" şeklinde konuştu.
"MESELE KREDİ KARTINA TAKSİT GETİRMEK DEĞİL, MESELE KREDİ KARTININ BANKALARININ BU KONUDAKİ DAVRANIŞ BİÇİMLERİNİ BELİRLİ NOKTAYA GETİRMEKTİR"
Kredi kartları ile yapılan düzenlemelerine ilişkin Çağlayan, şunları söyledi:
"Sektörde farklı farkli düşünceler var ancak kredi kartlarıyla ilgili yine arkadaşlarımızın bana söylediği şeyler önemli olacak. Bu tür düzenlemelerin ne kadar başarılı olur konusunda endişesi olan biriyim. Mesele kredi kartına taksit getirmek değil, mesele kredi kartının bankalarının bu konudaki davranış biçimlerini belirli noktaya getirmektir. Sokakta simit satar gibi kredi kartını getirip herkese verirseniz ve kredi kartını herkesin eline bir den fazla kredi kartını verir ve diğer taraftan esnafa gerek komiye kredi vermek için 88 dereden çeşitli sular getirirseniz böyle bir ortamda kredi kartını veren bankalarında aslında yapacağı davranış anlayış bana göre çok daha önemlidir. Meseleyi baştan ele almakta fayda var. Ben taksit sınırlandırılmasının ne kadar etkisi olacağını merakla bekleyenlerden biriyim. Ümit ederim ki bu başka yollardan bu engeli aşmak için arayışlara kişileri sokmasınlar."
Yabancı markaların ürünleri yerine yerli ürünlere tercih edilmesi gerektiğini belirten Çağlayan, "2023 hedeflerinden bahsettik. Elbette ki Türkiye'nin büyüme kalitesinin önemli olduğunu ifade etmek isterim. İhracat ile büyüyen bir Türkiye, bizim idealimizde olan bir Türkiye büyüme sistemidir. Türkiye genel yabancı yatırımcılar, Türkiye'deki 76 milyonluk liderlik pazarını görerek geliyorlar. Tüketim üretimin kamçısıdır. Tüketim olmazsa üretim olmaz. Tüketim de mutlak suretle olması gerekiyor. Buna çeşitli engeller getirmek ekonomi açısından ne kadar doğru olur bilemiyorum. Bu anlamda BDK'nın yapmış olduğu düzenlemeyi anlamlı bulmakla beraber etkilerinin sınırlı olacağı kanaatindeyim. Bunun yanı sıra tekrar burada ifade edeceğim husus, büyümede iç tüketiminde mutlaka olmazsa olmaz olduğunu durumunu ortaya koymak durumundayız. Sayın Başbakanımız net bir şekilde ifade etti. Ayaklarını yorgana göre uzatmaları gerektiğini söyledi. Bir kere onlar açısından önemli kimsenin borcunu kimse karşılamıyor. Bu borçtan sorumlu olan kendisidir. Yapılan bu düzenlemelerde arkadaşlarımız yapmaya çalıştığı şey ithalatı azalmaksa tabi ki ben bunun tarafıyım. Artık Türkiye'de yabancı marka hastalığı giderek iyileşme yolunda olduğunu tedavi edildiğini ve bizim de birçok markamız ithal markalardan bırakın mukayese etmeyi çok daha önde olan çeşitli sektörlerde çeşitli markalarımız var. Tüketimden bahsederken de yerli üretiminin tüketilmesinin Türkiye ekonomisine katkısı olacağını çünkü bunların yapılmasıyla Türkiye ekonomisi bir taraftan gelişirken bir taraftan cari açıkta negatif etkisi yaratmasıdır. Yabancı ürünler konusunda alışkanlıları bir kenara bırakılması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
"BEYAN EDİLEN GELMİŞ OLSAYDI 1,2 MİLYAR LİRALIK BİR VERGİ TAHSİLATI GELMİŞ OLACAKTI"
'Varlık Barışı' konusuna da değinen Çağlayan, şunları söyledi:
"Belki de dışarıdaki konjektörel gelişmeler, dünyada yaşanan ekonomik kriz ortamı ister istemez bunu bir negatif etkisi olabilir. Beyan edilenin şuan da yaklaşık yüzde 15'i Türkiye geldiği durumla karşı karşıyayız. Beyan edilen gelmiş olsaydı 1,2 milyar liralık bir vergi tahsilatı gelmiş olacaktı. Bunu bir kayıp olarak değil de beyan edilmiş rakam gelmiş olsaydı bizim 1,2 milyar lira vergi artışımız olacaktı. Konunu muhatabı Maliye Bakanımız, hangi yöntemlerle nasıl olacağı konusundaki çalışma sistematiği onların görüşmesi söylemesi daha iyi daha doğru olur."
Hizmet ticaretine yönelik yeni destekler sağlanacağını ifade eden Çağlayan, "Turquality, Sanayiye üretime yönelik firmalarımız için vermiş olduğumuz bir destek. Sonra bu kapsama bir iki hizmet sektörünü de ilave ettik. Ancak gelmiş olduğumuz nokta da Türkiye hizmet ticaretindeki gelişmeleri, hizmet ihracatındaki gelişmeleri dikkate aldığımız zaman bunun kendine münhasır bir başlık altında marka desteği yapılması konusunda ihtiyaçtan ortaya çıktı. Yeni yapacağımız olan sağladığımız destek sadece hizmet ticaretine yönelik olacak. Bu programı açıkladığımız zaman bu programla beraber hizmet sektörüne son derece katıcı etkisi olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
"MERKEZ BANKASI BAŞKANIMIZ DA ZANNEDİYORUM Kİ BU RAKAMI SÖYLEDİĞİNE ÇOK PİŞMANDIR"
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın kur tahminiyle ilgili açıklamalarda bulunan Çağlayan, "Ben bir hedef vermem. Sanayi Odası Başkanı olsam verirdim. Gönlümden geçen rakamı söylerdim. Merkez Bankası Başkanımız da zannediyorum ki bu rakamı söylediğine çok pişmandır. Yanlışlıkla ağızdan çıkan bir rakam olarak değerlendiriyor. Bu rakam gerçekçi değil. Bizim hükümet olarak benimsemiş olduğumuz serbest dalgalı kur rejimi var. Bu kur rejimi içinde kalkıp önceden fiyat verdiğimiz zaman bunlar doğru olmaz. Günümüzde dalgalanmalar olur. Ama olması gereken yere gelir durur. Zannediyorum ki Sayın Başkan hayatı boyunca mümkün şekilde bu tür davranışlarda bulunmaz" şeklinde konuştu. - ANKARA