Dünya Standartlar Günü

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Veysel Yayan, " Türkiye'nin adeta ateş çemberi içerisinde olan konumunda Türk sanayisinin dinamizminden yaralanmaktan başka bir çaremizin olmadığının derin idraki içerisindeyiz. Bu idrak ve anlayışla her türlü çabalarınıza destek olacağız." dedi.

Yayan, 14 Ekim Dünya Standartlar Günü etkinlikleri kapsamında Adana Sanayi Odası'nda düzenlenen "Demir-Çelik Sektörü ve Standardizasyonun Önemi" konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, 48 yıl evvel Türkiye'nin teklifi üzerine oluşturulan bu günde bir arada olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Standartların kontrata benzediğini ifade eden Yayan, "Nasıl ki kontratlar yapılana kadar sizin elinizdedir, yapıldıktan sonra siz onun esiri olursunuz. Standartlar da böyle, bunların yapılış süreçlerine katılmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Çukurova yöresinin ülkede çelik sektörünün en yoğun olduğu bölge olduğunu, bu sektörün standartlar yönünden de en gelişmiş sektörler arasında yer aldığını dile getiren Yayan, şöyle devam etti:

"Bakanlığımız teşkilatı, tüm sanayicilerin sorunlarının farkında. Bu sorunların çözülmesi için şimdiye kadar olan çabalardan çok daha büyük gayretle elinden geleni yapacak. Türkiye'nin adeta ateş çemberi içerisinde olan konumunda Türk sanayisinin dinamizminden yaralanmaktan başka bir çaremizin olmadığının derin idraki içerisindeyiz. Bu idrak ve anlayışla her türlü çabalarınıza destek olacağız."

Dünya standardizasyonu içinde yer alma mücadelesi

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Sebahittin Korkmaz da Türkiye'nin dünyada standartların oluşturulması sürecine daha fazla müdahil olması için çaba gösterdiklerini belirtti.

Ürünlerin teknik şartnamesinin hazırlanmasının bir malın ticaretinde büyük önem taşıdığını ifade eden Korkmaz, yaptıkları araştırmada tam üye oldukları uluslararası standardizasyon kuruluşları içinde masada olmalarına karşın teknik şartnameyi yazan komitelerin içinde olmadıklarını, kendileri gibi İslam ülkeleri içinde bu yönde komitede bulunan bir ülke bulunmadığını anlattı.

Korkmaz, standardizasyon süreçlerine müdahil olma noktasındaki çalışmalara değinerek, şöyle devam etti:

"İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü var. 2010 yılında kuruldu. Bu enstitü marifetiyle başlangıçta helal akreditasyon kurulu kuruluyor. Yakın gelecekte meclise gelecek. Bunun marifetiyle İslam ülkeleri içindeki ürünlerin standart ve akreditasyon yapısını bağımsız bir şekilde işleyebilecek bir sistem tasarlıyoruz. Bunu da uygulamaya aldık. En azından İslam ülkeleri içinde seyahat edecek olan ürünler için teknik şartnameyi yazan pozisyona gelmiş olacağız."

Konuşmaların ardından Müsteşar Yayan, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç'a standardizasyona katkıları nedeniyle Standardizasyon Ödülü verdi.

Etkinlikte daha sonra "Demir-Çelik Sektörü ve Standardizasyonun Önemi" konulu panel yapıldı.