"Türkler'in Yaptığı Çalışmalar Dünya Çapında Gösteriliyor"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin ABD'den sonra en fazla dizi ihracatı yapan ikinci ülke konumunda olduğunu belirterek, "Türk mallarını tanıtmak için ürün ve marka yerleştirmeye daha fazla önem vermeliyiz. Bu sayede Türk mallarının ihracat potansiyelini artırarak, kültür ürünleri ihracatımızı 2023 yılında 2 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.

Büyükekşi, "Dünya Sinema ve TV Endüstrisinde Yükselen Değer Türkiye" panelinin açılışında yaptığı konuşmada, dünya insanlarının hayat algısı ve yaşam tarzını en çok etkileyen sektör olan sinema ve TV endüstrisinin 2017 yılında 100 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağının bildirdi.

Türkiye'nin özellikle dizi sektöründe liderliğe oynadığını aktaran Büyükekşi, "ABD'den sonra en fazla dizi ihracatı yapan ikinci ülke konumundayız. Türk mallarını tanıtmak için ürün ve marka yerleştirmeye daha fazla önem vermeliyiz. Bu sayede Türk mallarının ihracat potansiyelini artırarak, kültür ürünleri ihracatımızı 2023 yılında 2 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.

Sinema ve TV endüstrisinin çağın en etkili meslek gruplarından birisi olduğunu anlatan Büyükekşi, sinemanın dünyada ilaç ve silah sanayisinden sonra geldiğini, 2013 yılında 88 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını, 2017 yılında bu rakamın 100 milyar, 2018 yılında ise 110 milyar dolar olacağının tahmin edildiğini dile getirdi.

Büyükekşi, Türk dizi sektörünün yıllık ihracat rakamının 200 milyon dolar olduğunu bildirdi.

Sektöre egemen olan ülkelerin, dünyaya yaşam tarzı ihraç ettiğini ve güçlü bir kültürel hegemonya oluşturduğuna dikkati çeken Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti:

"Sektörün bu anlamda ülkemiz için stratejik önemi tartışılmaz. Türkiye, kendi kültür coğrafyasında etkin bir güç olma yolunda ilerliyor. Laik demokratik bir ülke olarak, rol model durumundayız. Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha müreffeh bir ülke olma yolunda ilerleyen, iç sorunlarını çözme yolunda kararlı adımlar atan Türkiye'nin önü açık."

77 ülkede Türkiye reklamı

Büyükekşi, Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği'nin kültürel hizmet ihracatının bir birlik çatısı altında toplanması ve sektör yol haritasının belirlenmesi konusunda Ortak Akıl Çalışması yapacaklarını söyledi.

TV ve sinema endüstrisinin Türkiye'nin tanıtımını yapması için çok önemli bir araç olduğuna işaret eden Büyükekşi, TİM olarak çok önemli bir çalışmaya imza attıklarını, Türkiye'nin dünyada kullanacağı yeni logo ve sloganı kamuoyuna tanıttıklarını dile getirdi.

"Yeni sloganımız: TURKEY, 'Discover the Potential'. Bu slogan ile tüm dünyaya bir teklif yapıyoruz. Gel, bu potansiyeli keşfet. Keşfet ve kendine değer kat. Keşfet ve zenginleş. Keşfet hepimiz kazanalım" diyen Büyükekşi, Türk sinemasının 100. yılını kutladığı günümüzde, senaristi, yönetmeni, oyuncusu, yan sanayisi ve yapımcısı ile dünyadaki rekabet gücünü oluşturan güçlü bir birikime sahip olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin sektörde daha da güçlenmek için ihtiyaç duyulan özellikleri sıralayan Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Küresel fuar ve festivallerde daha güçlü bir duruş için ve senaryo aşamasında ürün yerleştirme süreçleri için iş birliği gerekiyor. Yine bölge coğrafyamız başta olmak üzere küresel iş birliklerinin oluşması ve ortak yapımlarda işbirliği, plato teknolojisi için alt yapı yatırımlarının ve yabancı yatırımların desteklenmesi gerekiyor."

Büyükekşi, yakında hem gazetelerde, hem de TV'lerde Türkiye markasının tanıtılması için çalışmalar yapacaklarını söyledi.

Şu anda benzeri bir çalışmayı İngiltere'nin yaptığı bilgisini veren Büyükekşi, kendilerinin 2 yıl önce düşündüğü çalışmayı İngiltere'nin hayata geçirdiğini ifade etti.

Kendilerinin de Türkiye'nin tanıtılması için özellikle yurtdışında çalışmalar yapacaklarını anlatan Büyükekşi, 12 Kasım'da gerçekleşecek Brezilya-Türkiye maçının yaklaşık 77 ülkeden naklen yayınlanacağını, bu maçtan önce 35 saniyelik bir reklam ile Türkiye'nin yeni logosunun tanıtımının yapılacağını belirtti.

"Türkiye'de TV yazarlığı çok büyük ölçüde ilerledi"

En İyi Drama dalında başta Altın Küre olmak üzere çok sayıda ödülün sahibi olan "Lost" dizisinin Amerikalı yönetmeni Bobby Roth ise Türkiye'ye gelmeden önce burada bu kadar önemli çalışmalar yapıldığını bilmediğini söyledi.

Ülkelerin markalarını aktarmada televizyonun önemine işaret eden Roth, kendisinin yaptığı çalışmaların burada izlendiğini bildiğini, Türkler'in yaptığı çalışmaların da dünya çapında gösterildiğini kaydetti.

Türkiye'ye gelip çalışmanın kendisi için çok büyük bir şans olduğunu bildiren Roth, Türkiye'deki setleri ve stüdyoları incelediğini, Türkler'in büyük bir enerjileri olduğunu ve harika işler yaptığını, burada tanıştıkları kişilerin Amerika'da iyi işler yapılabilecek kişiler olduğunu dile getirdi.

Türkiye'de TV yazarlığının çok büyük ölçüde ilerlediğini aktaran Roth, Türkiye'de bir kaç bölümünü çekeceği Filinta dizisinin senaryosunun kendisiyle bağdaştırdığı bir senaryo olduğunu ifade etti.

Kendilerinin 8-9 günde 40 dakikalık dizi çekmeye çalıştıklarını vurgulayan Roth, Türkiye'de ise aynı dönemde 80 dakikanın çekildiğini ve bunun çok önemli olduğunu söyledi.

Roth, "Kendi hikayenizi dürüstlükle anlatabilirseniz, ciddi bir potansiyeliniz var" dedi. - İstanbul