Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, tüm canlıların beraber yaşamak zorunda olduğunu belirterek, "Tabiatımızın gelecek nesillere bırakılacak bir miras olduğunu ve bizim de emanetçi olduğumuz gerçeğini unutmamamız gerekmektedir.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, tüm canlıların beraber yaşamak zorunda olduğunu belirterek, "Tabiatımızın gelecek nesillere bırakılacak bir miras olduğunu ve bizim de emanetçi olduğumuz gerçeğini unutmamamız gerekmektedir." dedi.
Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü nedeniyle Orman Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda etkinlik düzenlendi.
Akif Özkaldı, buradaki konuşmasında, biyolojik çeşitliliğin yaşamın çeşitliliği olduğunu söyledi.
Tabiatın en temel öğelerinden biyolojik çeşitliliğin insanlar sebebiyle tehlike altında bulunduğunu dile getiren Özkaldı, "Artan nüfus ve kontrol edilemeyen tüketim arzusunun yarattığı baskı, tüm canlı varlıkların ve yaşam ortamlarının yok olmasına neden olmaktadır." diye konuştu.
Biyolojik çeşitliliğin bir hazine olduğunu belirten Özkaldı, Türkiye'nin ekosistem çeşitliliği açısından dünyada en önde gelen ülkelerden olduğunu kaydetti.
Özkaldı, ekolojik zenginliğin korunması için birçok adım atıldığını belirterek, "Biyoçeşitliliğin korunması ve izleme çalışmalarının ulusal düzeyde gerçekleştirilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlayacak olan geleneksel kullanım yöntemlerinin tespit ve geliştirilmesi ve daha pek çok proje hayata geçirilmiştir." ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'ne göndermede bulunan Özkaldı, 2022'de yapılacak 16. Taraflar Toplantısı'na Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını söyledi.
Özkaldı, "Yaşayacak başka bir gezegenimiz yok ve bu gezegende tüm canlılar hep beraber yaşamak zorundayız. Tabiatımızın gelecek nesillere bırakılacak bir miras olduğunu ve bizim de emanetçi olduğumuz gerçeğini unutmamamız gerekmektedir." dedi.
İllerin biyolojik envanteri çıkarılıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yusuf Kandazoğlu da Türkiye'nin gerek coğrafi gerekse değişik ekolojik yapısı sebebiyle dünyanın en önemli gen ve orijin merkezlerinin örtüştüğü bir konumda olduğunu, bu nedenle ülkede biyoçeşitlilik konusunda yerli ve yabancı araştırmacıların çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi.
Kandazoğlu, biyolojik zenginliğin korunması için "Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi'" hazırlandığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Projede bugüne kadar 74 ilde çalışmalar bitirilmiştir. 2019 yılı sonuna kadar tüm illerimizde çalışmaları tamamlanmış ve ülkemizin biyolojik çeşitlilik haritası ortaya çıkarılmış olacaktır. Projeyle ülkemizin sahip olduğu flora ve fauna türlerine yönelik mevcut durum, literatür esaslı, ortaya konularak arazi çalışmaları yapılmakta ve bu arazi çalışmaları neticesinde de illerimizin biyolojik çeşitlilik envanteri ortaya çıkarılmaktadır."
Projeden elde edilen tüm koordinatlı verilerin Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı'na aktarılacağını anlatan Kandazoğlu, bu sayede ülkenin biyolojik çeşitlilik verilerinin bir veri tabanı aracılığıyla tablo, grafik ve harita bazında sorgulanabileceğini bildirdi.
Kandazoğlu "Biyolojik Çeşitliliğe Dayalı Geleneksel Bilginin Kayıt Altına Alınması Projesi"ne de değinerek, söz konusu projeyle ülke genelinde daha önce yayımlanmış bilimsel çalışma sonucu ortaya çıkan verilerin derlenip arşivlendiğini belirtti.
AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan da Türkiye'nin biyolojik çeşitlilik yönünden çok şanslı bir ülke olduğuna işaret ederek, "Bu yüzden bu biyolojik çeşitliliği korumak ve gelecek nesillere emanet etmek hepimizin görevi olmalı. Ülkemizin doğasının korunması beni son derece heyecanlandırıyor. Bu konuda yürütülen çalışmaları takdirle izliyorum. Biyolojik çeşitliliğin korunmasında korunan alanların artırılması gerekir." diye konuştu.
Konuşmalarının ardından biyolojik çeşitliliğe katkı sağlayanlara ödül verildi.