Domino's Türkiye Kıskandıran Rekor Kırdı Çikolatalı Sufleye Amerika Yolu Göründü

Türkiye’deki mağaza sayısını ve cirosunu iki yılda ikiye katlama hedefi koyan Domino’s pizza ilk kez Türkiye şubelerinde satışına başlanan çikolatalı sufleyi Amerika’daki Dominos’lara da taşımaya hazırlanıyor.

Türkiye’nin faaliyet gösterdikleri 60 ülkenin en hızlı büyüyen pazarlarından olduğunu dile getiren CEO David Brandon, "2 yıl sonra çevre ülkelerin yönetimini de Türkiye’ye bağlarız" diyor.

TÜRKİYE’de 13’üncü yılını dolduran Domino’s Pizza önümüzdeki iki yıl içinde Türkiye’deki mağaza sayısını ve cirosunu ikiye katlama hedefi koydu. İlk kez Türkiye şubelerinde satışına başlanan çikolatalı sufleyi Amerika’daki Dominos’lara da taşıyacaklarını dile CEO David Brandon, "Türkiye için koyulan büyüme hedefi gerçekleşirse 2 yıl sonra yeni ülkelerin yönetimini de Türkiye’ye bağlarız. Bu yolla hem onlar için yeni fırsatlar yaratırız, hem de başarıya karşılık güzel bir ödül vermiş oluruz" dedi.

En hızlı büyüyenlerden

Türkiye’de 100’üncü restoranını Domino’s’un iki yılda 200 dükkana ulaşacağını dile getiren Brandon, şunları söyledi: "Türkiye’de bu yıl ciromuzu yüzde 50 artırarak 75 milyon dolara çıkaracağız. 2 yıl sonra da 150 milyon dolar ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Domino’s’un faaliyet gösterdiği 60 ülke içinde sizin boyutunuzda olup, sizin kadar hızlı büyüyen başka bir ülke yok. Burada sadece yeni dükkanlar açarak büyümüyoruz. Varolanlarda da satış grafiğimizi sürekli yükseltiyoruz. Bu konjonktürde Türkiye’de 300 dükkana kadar çıkabiliriz."

Kıskananlar çıkabilir

60 ülkede faaliyet gösteren bir şirketin CEO’su olarak gittiği her ülkede övgüler yağdırmadığına dikkat çeken Brandon, şöyle devam etti: "Elbette ki bu 60 ülke arasında hem zorlandığımız, hem de çok iyi iş yaptığımız ülkeler var. Ancak ilk dükkanımızı 1996 yılında açtığımız Türkiye’de tüketicinin kabullenebilirliğinden oldukça memnunuz. Buradan Fransa’ya gideceğim. Yolculukta tüm Dominos ailesine her hafta göderdiğim yazıyı hazırlayacağım. Bu hafta onlarla Türkiye deneyimimi paylaşacağım. Buradaki büyümeden enerjiden ne kadar etkilendiğimi anlatacağım. Büyüme projeksiyonlarına bakınca Türkiye’nin en önemli pazarlarımızdan olduğundan bahsedeceğim. Aile içinde bundan çok etkilenip hoşlananlar da olacak, çok kıskananlar da. Çünkü maalesef aynı tür yazıları her ülke ziyaretimde yazmam mümkün olmuyor."

Tedarikçi arıyoruz

Her yıl 2-3 yeni ülkeye girmeyi planladıklarını ifade eden Brandon, faaliyet gösterdikleri birçok ülkede geleneksel tatları mönülerine taşıdıklarını anlattı ve konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Biz Amerika’da bazı dönemlerde promosyon olarak uluslararası tatları satışa çıkarıyoruz. Kısıtlı zamanlarda uyguladığımız bu promosyonlara henüz Türkiye’den geleneksel bir pizza taşımadık. Ama bunu kısa sürede yapabiliriz. Çikolatalı sufleyi Amerika’da denedik. Çok olumlu tepkiler de aldık. Ancak şu an önümüzdeki tek engel 5 bin dükkanımıza göndermek üzere çikolatalı sufle hazırlayabilecek. Bir tedarikçi bulabilmekten geçiyor. Baklavayı da çok beğendim. Ama onu Amerika’ya taşımak çok zor."

Hız iddiasına girip 50 YTL kaybettim

TÜRKİYE ziyaretinde bazı çalışanlar ile hızlı pizza iddiasını girdiğini ve 45 saniyede pizza yapan çalışanlarına para vermeyi vaad ettiğini anlatan David Brandon, şunları söyledi: "Bu yarışta kaybeden ben oldum. 50 YTL kaybettim. Hız ve 30 dakikalık garanti bizim için bir miras gibi. Bunu yıllardır Amerika’da ve birçok ülkede uyguluyorduk. Çok az zincir müşterisine ’Size pizza göndereceğiz ve bunu belli bir zaman dilimi içinde yapacağız’ garantisi verebiliyor. ’Eğer bunu beceremezsek size pizzayı bedava veririz’ demek daha da zor. Bizim için kaç pizzayı bedava dağıttığımız çok önemli. Amerika’da bedava pizzaların oranı yüzde 1’den daha az kalıyor. Türkiye’de 2 ay önce başlattığımız bu uygulamaya daha fazla zaman vermemiz gerekiyor. Ama eminim 1 yıl sonra Türkiye’deki bedava pizza verme oranı şu an daha yüksek olduğu ABD’deki seviyeye inecek."

Dominos’un iş teklifi bedava pizza demekti

DOMNINO’s Pizza’da 1999 yılından bu yana CEO’luk görevini üstlendiğini ifade eden David Brandon, "Domino’s ile 18 yaşında üniversiye öğrencisiyken tanıştım. O yıllarda Dominos’un ilk 3 dükkanından pizza ısmarlardım. Bana CEO olup olmayacağımı sorduklarında ilk aklıma gelen pizzayı çok sevdiğim ve bedava pizza yiyebileceğim oldu. Şu an bunu yapıyorum. Her hafta birkaç kez pizza yerim. İnsanlar Domino’s Pizza’ya ziyarete geldiklerinde hamburger yemek istemiyorlar. Ben de sağlıklı seçimlerle formumu korumayı da başarıyorum. Dominos’un logosundaki 3 nokta ilk açılan 3 dükkanı simgeliyor. Her yeni dükkan için logoya yeni bir nokta ekleyecektik. Ancak şu an 9 bin dükkanımız var" dedi.

Kriz döneminde CEO’luk benim için zevk oldu

DOMINO’S’tan önce 20 yıl CEO olarak çalıştığını belirten David Brandon, "Önceki şirketim çok küçüktü. Ama onun görünür şekilde büyümesini sağlamıştık. Bugün çok daha büyük bir firmanın CEO’su durumundayım. Bazıları için CEO olmanın zor olduğu bir dönemden geçiyor olabiliriz. Ama ben çelişkilerden hoşlanan insanlardanım. Yapılması gerekenleri belirlemekten, yalnış olanı da düzeltmeye çalışmaktan büyük zevk alırım. Bence CEO’luk yapmak artık çok daha eğlenceli. İşler iyi giderken herkes herşeyi idare edebilir. CEO’luk böyle dönemlerde daha büyük önem taşıyor" dedi.

Lisans yatırımı 3 yılda dönüyor

FRANCHISE alan kişilerin ilk konsanstasyonunun para üzerinde olduğunu dile getiren David Brandon, şunları söyledi: "Bizim ortalama bir mağazamız diğerlerinden çok daha az yatırım gerektiriyor. Çünkü çok fazla yere, büyük bir yemek salonuna ihtiyaç duymuyoruz. Park yeri de istemiyoruz. Lisans işini imzaya dökmemiz 6 ay ile 1 yıl arasında bir süreç gerektiriyor. Bu süre içinde franchise verdiğimiz kişi de biz de başarıyı ölçüyoruz. Tüm bunlardan sonra kontrat imzalıyoruz. Yatırım ortalama 3 yılda yatırım geri dönüyor. Tüm bu denetlemelere karşın bugüne kadar lisansını geri satın aldığımız lisans sahipleri de oldu. Ama bunların hep çok farklı nedenleri oldu. Bu bir takım oyunu. Bir franchise sahibinin kötü tavrı tüm markaya ve dolaylı olarak da tüm lisans sahiplerine zarar verebiliyor."

Pizza kebabı geçti

TÜRKİYE’de rakiplerini adlandırmanın zor olduğunu belirten Domino’s Pizza Türkiye Genel Müdürü Aslan Saranga, "İstanbul’un belki bazı yerlerinde pizzacı rakiplerimiz olabilir. Ama Anadolu’ya çıktığımızda bu rakiplerin çoğu o şehirlerde yer almadığı için rakip konumunda da bulunmuyor. Orada Türk geleneksel yemekleri ile yarışıyoruz. Lider olmanın sorunu lider kalabilmek. Bunun için çalışıyoruz. Türkiye’de kebap 5 yıl önce eve siparişteki ilk sıralamaydı. Ama şu anda pizza bir numara. Kebabı bile geçmiş durumdayız" dedi.

Gıdada maliyet sorununu peynir otomatıyla çözdük

Gıda fiyatlarındaki artıştan doğan maliyetin kendileri için için ciddi bir sorun haline geldiğini altana David Brandon, şöyle devam etti:

Domatesten sütlü ürünlere ve enerjiye kadar her şey maliyetimizi artırdı. Amerika’da bir kısmını fiyatlarımıza yansıtmak zorunda kaldık.

Ayrıca maliyet düşürmek için de çok çalışıyoruz. Bir teknoloji platformumuz var. Burada maliyeti kısacak inovasyonlar için çalışıyoruz.

Maliyetimizin yüzde 40’ı peynirden oluşuyor. Çalışanlarımız siparişi hızlı bir şekilde hazırlamaya çalışırken pizzaya porsiyonun çok üzerinde peynir koyabiliyorlardı.

Bu kárlılığımıza ciddi bir zarar veriyordu. Bunun üzerine peynir otomatı adında bir alet geliştirdik. Bu alet hem porsiyonun kaçmasını engelliyor. Hem de peynirin homojen dağılmasını sağlıyor.