Doktor Tavsiyesine Uydu, Alkolsüz Şarap Hapı Yaptı

Sağlık için doktorların ’hergün bir kadeh kırmızı şarap için’ tavsiyesinden yola çıkan Teknofarma, alkol almak istemeyenler için Shira adında bir ürünü piyasaya sürdü.

OTC (reçetesiz) ilaç sektörünün yerli üreticilerinden biri olan Tenofarma, Fransa’dan alkolsüz kırmızı şarap ekstraktı Provinols’ü ithal ederek, Düzce’deki fabrikasında Türkiye’nin ilk şarap hapını yarattı. Teknofarma Genel Müdürü Haluk Bürgeç, bir beslenme destek ürünü olan Shira ile sadece Türkiye pazarını değil, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün gibi pazarları hedeflediklerini de açıkladı.

MUHAFAZAKARLARDAN İLGİ BEKLİYOR: Kırmızı şarabın antioksidan özelliği ile kalp ve dolaşım sistemine faydalı bulunmasından yola çıkarak bu ürünü geliştiren Teknofarma’nın eczaneler kanalıyla bu ürünü 40 YTL’den satışa çıkarırken Bürgeç, konu hakkında şunları söyledi: "Şarabın çok faydalı olduğu biliniyor. Özellikle kırmızı şarabın sağlık üzerindeki olumlu etkisi içerdiği antioksidan özelliklere sahip fenol bileşenlerinden ileri geliyor. Bu bileşenler, üzümün çekirdek ve kabuğunda bulunup şarap üretimi sırasında yüksek düzeyde şaraba dahil oluyor. Ancak bazı insanlar inançları, bazı insanlar da sevmedikleri için alkol almıyor. Biz de alkol kullanmayan ya da her gün alkol almak istemeyen insanlar için Shira’yı geliştirdik. Shira’nın etken maddesi olan Provinols kırmızı şarapta bulunan tüm polifenolleri içeriyor. Günde 1 ile 3 tablet arasında alındığında, şarabın sağladığı yararı karşılıyor. Ürünümüzün ilgi görmesini bekliyoruz ve 3 yıllık dönemde, ihracatla birlikte bu üründen 5 milyon dolar ciro hedefliyoruz."

ŞİRKET YENİ, TECRÜBE ESKİ: Teknofarma’nın kayınpederi Eczacı Neşet Kuyumcu tarafından kurulmuş bir aile şirketi olduğunu belirten Haluk Bürgeç, kendilerini şöyle tanıttı: "Neşet Kuyumcu, yüksek öğrenimini Saabrücken ve Hamburg Üniversitelerinde Farmasotik Kimya alanında yapmış, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun olmuş biri. 70’lerde eczacı

olarak girdiği sağlık sektörüne, 1981 yılında Plantafarma Bitkisel İlaç Sanayi A.Ş’yi kurarak üreticiliğe geçmiş. Tıbbi bitkiler alanında Türkiye’de üretim yapmayı amaçlayan Kuyumcu, ilk defa Düzce’de, kalp glikozitlerinin elde edildiği ’Digitalis Lanata’ bitkisini kültüre alıp Almanya’ya ihraç etti. Ancak o yıllarda bu sektörün Türkiye’de pek desteklenmiyor olması nedeniyle Plantafarma, beşeri ilaç üretimine girme kararı aldı. 90’ların başında bu alana giren şirket, yerli-yabancı 15 kadar firma için fason üretim yaptı. 1999 depreminde büyük hasara uğrayan Plantafarma, 2002 yılında Nobel ilaç ile bir ortaklık yaptı. Ancak bu ortaklık 2003 yılına kadar sürdü. Daha sonra uzmanlık alanı olan bitkisel ilaç üretimine geri dönme kararı aldık. 2002 yılında teknofarma’yı kuruldu. Halen Düzce’de 1250 metrekarelik tesisinde üretim yapıyoruz."

Destek ürünler pazarı her yıl yüzde 35 büyüyor

TÜRKİYE’deki ilaç pazarının 10 milyar dolar, besin destek ürünleri pazarının ise 100 milyon dolar civarında olduğuna dikkat çeken Haluk Bürge, şu bilgileri verdi: "Toplam ilaç pazarı olarak baktığımızda besin destek ürünlerinin payı Türkiye’de çok düşük. Bu ürünlerin Almanya’daki pazar payı yüzde 13, Amerika’da ise yüzde 11 civarında. Ancak Türkiye’de bu pazar son 3 yıldır, her yıl ortalama yüzde 35’lik artış yaşıyor. Bunun çok bilinçli bir şekilde geliştiğini söyleyemeyiz. Bu büyümede henüz tüketicinin çok etken değil. Hükümetin geçen yıl vitamin türü ürünleri sigorta kapsamından çıkarması da burada etkili. Ama ekonomik güç arttıkça, sağlıklı yaşam konusunda bilinç yükseldikçe pazar da daha hızlı büyüyecek. Pazara şu anda ağırlıklı olarak ithal ürünler hakim. Ancak ithal edilen ürünlerdeki tüm besin destek ürünlerinin etken maddelerinin yüzde 90’ı ülkemizde mevcut. Türkiye’de 10 bin civarında bitki çeşidi var, bunların da 3 bin kadarı endemik. Yani sadece bizim ülkemizde yetişiyor. Yerli üretime bu konuda destek verilirse ithalata ödenen para da azalır."