Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

"Doğal Bal İçin, Yüksek Fiyat Şart"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aksu Vital Doğal Ürünler Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aksu: ''1 kilo doğal balın kilosu en az 50 TL olmalı. Bu yakalanabilirse 2 sene sonra Türkiye çok kaliteli bal tüketecek demektir'' "Türkiye’de bu yıl bal üretimin 40 bin ton civarında seyredeceğini ön görüyoruz" "Fiyatlar ucuzluyor, ihracat yapılıyor ve iç piyasa dengeleniyor.

ZİYA ALTUNBAŞ - Aksu Vital Doğal Ürünler Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aksu, "1 kilo doğal balın kilosu en az 50 TL olmalı. Bu yakalanabilirse 2 sene sonra Türkiye çok kaliteli bal tüketecek demektir" dedi.

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Aksu, Türkiye'nin bitki florası, arıcılık potansiyeli ve bal verimliliği açısından önemli potansiyele sahip ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Türkiye kovan sayısı olarak dünyada 3. sırada yer alıyor. Türkiye'de yaklaşık 5 milyon üretim yapılan kovan adedinden bahsediliyor" dedi.

Aksu, bal verimliliği anlamında Türkiye'nin dünyada 6 - 7. sırada  yer aldığını vurguladı. Dünyada bal rekoltesi anlamında da Türkiye'nin sayılı ülkeler arasında yer aldığını belirten Aksu,  ancak Türkiye'nin kovan başına verimlilikte 3 lükten 6. - 7.'liğe düştüğünü kaydetti.

Aksu, verimlilikteki düşüşün arıcılıktaki teknolojiyi kullanma oranı ile alakalı olduğuna dikkati çekerek, "Nasıl besicilikte damızlık besi verimliliği artırıyorsa arıcılıkta da kullanılan damızlık arı, verimli ırkların kullanımı ve bölgelere adaptasyonlarının yapılması ve bunlarla alakalı teknolojinin kullanılması da verimliliği artırıyor. Teknolojinin eksik kullanılması konusunda hala gerilerde seyrediyoruz ama her sene oran ve kovan başına verimlilik artıyor" diye konuştu.

Aksu, bal üretim miktarını artırdıkça kalite artmadığına da dikkati çekti.  Aksu, bunu artırmak için  da doğal kaynaklara sadık ve saygılı olmak gerektiğini, bu anlamda çalışmalarının yeterli olmadığını söyledi.  İyi balın karşılığını ödeyebilecek tüketici kitlesi gelişmezse kaliteli balın gelişme şansının olmadığını söyleyen Aksu, "Dünya da bu kadar kirlenmeden sonra insanlar tekrar organik üretebilir miyizin derdinde. Bir kilo baklavanın fiyatının 25-30 lira olduğu pazarda balın kilosu onun fiyatlarında satılamıyorsa orada bal kalitesinden söz etmek mümkün değil."

-" Türkiye'de hala yüzde 50'lik bir tüketim artış potansiyeli bulunuyor"

Türkiye'deki  bal üretimi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yunus Aksu,  Türkiye'nin yıllık 30 ila 50 bin arasında bir bal rekoltesi bulunduğunu bunun da yıllara göre değiştiğini söyledi.

Geçen sene verimliliğin biraz düşük olduğunu anımsatan Aksu, bu sene ise rekoltenin ortalamanın üzerinde gözüktüğünü ve bal üretimin 40 bin ton civarında seyredeceğini ön gördüklerini belirtti. Fiyatların düşmesi ile ihracat kanalının açıldığını ve iç piyasada fiyatların dengelendiğini dile getiren Aksu,  "Fiyatlar ucuzluyor, ihracat yapılıyor ve iç piyasa dengeleniyor. Dolayısıyla bu sene bal fiyatlarında çok fazla bir hareketlilik olacağını zannetmiyorum" dedi.

Türkiye'de yıllık kişi başı bal tüketimin hala 1 kilogramı yakalayamadığını anlatan Aksu, Avrupa'da bu rakamı 1,5 kilogram seviyelerinde olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin bal üreten bir ülke olmasına rağmen hala yüzde 50'lik bir tüketim artış potansiyeli bulunduğunu ifade eden Aksu, "Burada pekmez ve diğer tatlı türleri devreye giriyor. Bunlar balın ihtiyaç alanını azaltabiliyor. Ancak genel olarak bal tüketiminin arttığını söylemek mümkün çünkü 600 - 700 gram sevilerinden 1 kilo tüketime yaklaştık. Türkiye kendi ürettiği balı tüketiyor. İhraç ettiği zaman bir boşluk oluşuyor o da fiyatlara yansıyor. Zaten Türkiye'nin ihracatı ise çok faza değil" diye konuştu.

Arıcılığının ikici meslek olarak görülüp görülmediği ile ilgili olarak da Aksu, Bu konunun tarımın bütün alanlarında tartışılan ve verimliliği etkileyen sebeplerden bir konu olduğunu söyledi.  Aksu "2-3 tane besi ile besicilik yapmak verimli değilse ya da bölünmüş arazilerde tarımın yapılamayacağı artık biliniyorsa bu arıcılık içinde geçerli. Bilgi anlamında çok daha profesyonel bir şekilde tarımda çiftçilikten işletmeciliğe evirilebilirse arıcılar içinde orada da aynı şey sağlanabilir" dedi.

-"1 kilo doğal balın kilosu en az 50 TL olmalı. Eğer bu yakalanabilirse 2 sene sonra Türkiye çok kaliteli bal tüketecek demektir"

Aksu, daha önce bizzat arıcılık yapan biri olarak balın değerinin çiftçinin emeğini karşılamadığını vurguladı. Aksu, Önce bu işe emek veren insanın onu en doğal yollarla ürettiğinde onun karşılığını alabilmesi lazım. 1 kilo doğal balın kilosu en az 50 TL olmalı. Eğer bu yakalanabilirse 2 sene sonra Türkiye çok kaliteli bal tüketecek demektir. Bunu ortadan kaldıran sebepler arıcının geçinememesi şeker verme ihtiyacı hissetmesi, bal olgunlaşmadan hasat etmeye kalkışması vs. bunu çoğaltabiliriz. Dolayısıyla marifetin gelişmesi için önce bilgisel itibarın verilmesi sonrada bu işe emek veren insanların emeğinin karşılığını alması lazım" dedi.

-"Bal gibi ürünlere yönlendirme 10 milyar dolarlık ilaç tüketimini ciddi oranda azaltır"

Aksu, balın içindeki değeri veren ekstrem kısım onun yüzde 3'lük kısmı olduğunu ve o ayrıntının ortaya koyulması gerektiğini de aktardı. Dünyadaki bal sanayinin balı "Bal tatlı bir gıdadır ve içinde 70 şeker ve yüzde 20 su vardır" şeklinde tarif ettiği ifade eden Aksu, "Ona bir standart tanınmıştır. Bu standart uyuyorsa bal baldır uymuyorsa değildir deniliyor. Bunun Ayçiçek, Şemdinli ya da Erzurum Pasinler olmasının benim için bir anlamı yok tur diyor. Dolayısıyla önce bilgi tarafı ve sonra kamuoyu tarafı ile buna değer verilmeli" şeklinde konuştu.

Şu anda Türkiye'nin yıllık ilaç tüketimi yaklaşık 10 milyar doların üzerinde olduğunu söyleyen Aksu, "Koruyucu hekimlikte koruyucu değeri çok yüksek olan yani  gıda ile ilaç arasında olan bal gibi ürünlere yönlendirme ve itibari değer yapılabilirse 10 milyar dolarlık ilaç giderimiz ciddi  anlamda azalacak. Hem de insanlara ilaç vererek daha da hasta etmeyeceğiz. Daha ucuz bir giderle daha sağlıklı kalmalarını sağlayacağız. Dünyanın aradığı şey bu.  Ama bizde daha fazla ilaç üreterek yada hastane yaparak bu sürece yetişmeye çalışıyoruz." - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi
title