Haberler

Diyarbakır'da Tarıma Uygun Olmayan Arazilerle Badem Üretimi Ekonomiye Kazandırıldı

Diyarbakır'da Tarıma Uygun Olmayan Arazilerle Badem Üretimi Ekonomiye Kazandırıldı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da 2008'den bu yana uygulanan projelerle tarıma uygun olmayan arazilerde badem üretimi yapılarak, çiftçilerin geçim kaynakları artırıldı. Bu yıl iyi bir hasat bekleniyor ve badem bahçeleri bölgedeki ekonomik gelişime katkı sağlıyor.

Diyarbakır'da, tarıma uygun olmayan araziler, badem üretimiyle ekonomiye kazandırıldı.

Yaklaşık 7 milyon dekar tarım arazisiyle Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olan Diyarbakır'da, 2008'den bu yana uygulanan farklı projelerle badem, ceviz, Antep fıstığı ve bağcılık alanında kurulan modern bahçe alanı yaklaşık 56 bin dekara ulaştı.

Özellikle Eğil ve Dicle başta olmak üzere ilin kuzey ilçelerinde kurulan bu bahçeler, taşlı, kıraç, verimsiz ve küçük arazilere sahip aileler için geçim kaynağı oldu.

İlde 30 bin dekara ulaşan badem bahçelerinde ağustos ayının ortalarından itibaren başlayan hasatta sona yaklaşıldı.

Geçen yıl ilde 6 bin 900 ton gerçekleşen iç bademdeki rekoltenin bu yıl 8 bin tonu aşması bekleniyor.

"Çiftçimizin kazancı tarla ürünlerine göre çok daha fazla"

Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, AA muhabirine, ilde özellikle hububat, bakliyat, pamuk ve mısırdan sonra dağlık kesimlerde meyveciliği geliştirmeye yönelik projeler uyguladıklarını söyledi.

Atalar, 2008 yılından bu yana yaptıkları çalışmalarla başta Eğil ve Dicle olmak üzere ilin kuzeyinde yer alan 7 ilçede badem, ceviz, Antep fıstığı ve bağcılığı geliştirmeye çalıştıklarını anlatarak, 2008 yılından bu yana, 56 bin dekara yakın alanda tam donanımlı meyve bahçeleri oluşturduklarını belirtti.

"Bunlar sertifikalı fidanla yapılan etrafları çevrilmiş, damla sulama sistemleri kullanan modern bahçeler. Bunlardan verim alınmaya başlandı." diyen Atalar, özellikle Eğil ve Dicle ilçelerinde yetiştirilen ürünlerin çiftçinin geçim kaynağı haline geldiğini vurguladı.

Sadece geçen yıl yaklaşık 6 bin dekar badem bahçesi tesis ettiklerini anımsatan Atalar, her geçen gün bu rakamın yükseldiğini kaydetti.

Geçen yıl 26 bin dekar badem bahçesinden yaklaşık 6 bin 900 ton iç badem elde ettiklerini bildiren Atalar, bu yıl da hasadın bitme aşamasına geldiğini, 30 bin dekara yaklaşan badem bahçelerinden 8 bin tonun üzerinde bir rekoltenin gerçekleşmesini beklediklerini anlattı.

Atalar, bademin buğdaya göre yaklaşık 10 kata kadar gelir artışı sağlayabildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Yaptığımız projelerin dışında artık üreticimiz bilinçlendi. Kendi imkanlarıyla da bahçe tesis etmeye başladılar. Verimsiz, kullanımı tarla tarımına uygun olmayan araziler bu şekilde değerlendirildi ve milli ekonomiye çok ciddi katkısı oldu. Çiftçimizin kazancı tarla ürünlerine göre çok daha fazla. Bu sayede çiftçimizin daha iyi geçinebilmesini sağlıyoruz. Bundan da memnuniyet verici sonuçlara ulaştık."

Bu tür meyve bahçelerinin bahçe sahibi aile bireylerinin istihdamına katkı sunduğunu anlatan Atalar, ayrıca hasat zamanında bölgedeki mevsimlik işçilere de iş imkanı sağlandığını sözlerine ekledi.

Bismil ilçesinin kırsal Üçtepe Mahallesi'nde badem üretimi yapan Mehmet Sait Akyıldız, 2016'da arazilerinin buğday, arpa ve mercimek tarımına pek uygun olmayan 300 dekarına kurdukları badem bahçesini şu an 450 dekara çıkardıklarını söyledi.

Bademden buğday ve arpaya kıyasla yaklaşık yüzde 600, pamuk ve mısıra kıyasla yaklaşık yüzde 300 daha fazla gelir elde ettiklerini kaydeden Akyıldız, "Burada iklim şartları çok önemli. İklimsel şartlardan dolayı hala almamız gereken rekolteyi yüzde 100 yakalayamadık." ifadesini kullandı.

Geçen yıl yaklaşık 50 ton ürün aldıklarını ifade eden Akyıldız, bu yıl 90 ton civarında ürün beklediklerini dile getirdi.

Türkiye Tarım Kredi Kooperatiflerinin bu yıl badem için çok iyi fiyat belirlediğini ve bundan çok memnun kaldıklarını aktaran Akyıldız, Toprak Mahsulleri Ofisinin de badem alımı yapmasını temenni ettiklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA / Ahmet Kaplan - Ekonomi
title
Close