Haberler

Dijital Dönüşüm Zirvesi"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, teknolojinin önemine işaret ederek, "2006 yılındaki cep kredi olayımız, dünyada mobil uygulamaların ilk örneklerinden biri. Zamanla bunu geliştirdik, o zaman 20 dakikada kredi veriyorduk, şimdi olaylar saniyelerin altına düştü" dedi.

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, teknolojinin önemine işaret ederek, "2006 yılındaki cep kredi olayımız, dünyada mobil uygulamaların ilk örneklerinden biri. Zamanla bunu geliştirdik, o zaman 20 dakikada kredi veriyorduk, şimdi olaylar saniyelerin altına düştü" dedi.

Vodafone tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Dijital Dönüşüm Zirvesi"nin açılışı, Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt'ün ev sahipliğinde, BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

"Dijital Dönüşüm'ün parçası ol" temasıyla düzenlenen zirve, bu yıl da dijitalleşmenin önde gelen isimlerini Türkiye'de buluşturdu. "Gelecek Burada", "Keşfedin", "Yarını Tasarlayın" ve "Fark Yaratın" ana başlıkları altında 11 farklı oturumda 16 uzman konuşmacıyı ağırlayan zirvede, iş dünyası, reklam, pazarlama, gazetecilik, müzik, finans, sağlık, şehircilik, otomotiv, eğitim ve spor gibi alanlarda dijitalleşmenin hayatı nasıl değiştirdiği Türkiye'den ve dünyadan çarpıcı örneklerle anlatıldı.

Zirve kapsamında düzenlenen moderatörlüğünü Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy'un yaptığı "Türk İş Dünyası" panelinde, GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz ve Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı şirketlerinde yaşanan dijital dönüşümü anlattı.

-"Her şeyi nasıl sıfırdan düşünebilirim? olayı çok kritik"

Hakan Binbaşlıgil konuşmasında teknolojinin önemine işaret ederek, kurumların başarıya ulaşması için, müşteriler tarafından tercih edilmenin önemine değindi.

Vaktin artık herkes için çok önemli olduğunu belirten Binbaşlıgil, kurum içinde bu heyecanı oluşturmanın ve inovasyona verilen önemin etkisinden de bahsetti. Yaklaşık 10 yıl önce mobil dünyaya girdiklerini anımsatan Binbaşlıgil, şunları kaydetti:

"2006 yılındaki cep kredi olayımız, dünyada mobil uygulamaların ilk örneklerinden biri. Zamanla bunu geliştirdik, o zaman 20 dakikada kredi veriyorduk, şimdi olaylar saniyelerin altına düştü. 3-4 yıl önce 'Herşey mobil olacak' anlayışına sahip olduk ve bu fikir neticesinde çalışma anlayışımızda da önemli bir değişiklik olduğunu söyleyebilirim.

'Herşeyi nasıl daha basit yapabilirim?', 'Herşeyi nasıl sıfırdan düşünebilirim?' anlayışına girdik. Bu sıfırdan düşünme olayı çok kritik. Bu düşünce modeli ile çok farklı yerlere gidebiliyorsunuz. Bu bizim içimizde moda anlayış gibi oldu. Buralarda ciddi çaba harcıyoruz. Bir tık'ı nasıl azaltabiliriz, bir müşteriye daha nasıl gidebiliriz diye düşünüyoruz."

Akbanklıların da mobil olduğunu dile getiren Binbaşlıgil, "Müşteriye anlatabilmek için kendimizin de mobil olması gerekiyor, bu önemli. İşin en önemli kısmı, fikir üretmek, bu ortamı yaratmak lazım. Bu konuda ciddi çaba harcıyoruz. İyi bir fikir olduğu takdirde biz onu yaşatırız. İçerideki ve dışarıdaki fikirlere çok açığız" dedi.

"Gelecekte insan ve teknolojiyi birbirine çok iyi evlendiren kurumlar herhalde çok öne çıkacaktır" diyen Binbaşlıgil, "Çalışanlarımızda baktığımız zaman bunda 5-10 sene önceki profilimizle şimdiki arasında çok büyük fark var. Yüzde 95 üniversite mezunu, yüzde 8'i yüksek lisanslı. Neden böyle bir şeye ihtiyaç var. Çünkü daha analitik, daha yaratıcı sistemleri, data, bigdata, çok farklı bir yerlere gidiyoruz. Bunları yapabiliyor olmanız için finansallarınızın da iyi olması lazım" diye konuştu.

-"Sizin ABD'den getirttiğiniz Apple Watch'lar, 10 yıldır bizim ineklerde"

Muharrem Yılmaz da teknolojiyi işlerine nasıl entegre ettikleri ile ilgili bilgi verdi. Süt üretim tesislerinde ineklerin küpe, tasma ve akıllı kolyelerle takip edildiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Endüstri 4.0'dan kaçınmak mümkün değil. Hepimiz bunu kendi işlerimize indirmeliyiz. Herşey, müşterinin beklentilerine göre. Müşteri, güven, kendisine sunulan ürünlerin kendisine vaat edilen değerde olduğunun ispatını bekliyor. Biz güvenilir bir gıda nasıl izlenmesi gerekiyorsa, nasıl bütün süreçlere hakim olup ustalıkla yönetmek gerekiyorsa, bunu dijital devrimle destekleyip başarmaya çalışıyoruz.

Tarladaki ottan, hayvanların yediği yemden, sizin sofranıza gelen ürünlere kadar herşeyi kontrolümüz altında tutmaya çalışıyoruz. Bu kontrolü bize dijital devrimin imkanları sağlıyor, bilgileri kaydedebiliyoruz. Verileri bilgiye dönüştürüp, işimizle ilgili çözümleri geliştiriyoruz."

Küpe, halhal ve kolyelerle nasıl ineklerin takip edildiğini katılımcılarla paylaşan Yılmaz, "Siz hani, sıraya girdiniz, Amerika'ya giden dostlarınızdan istediniz, herkesten önce sahip olayım diye Apple Watch'ları getirttiniz ya hani. Ne yapıyor onlar? Sizin adımlarınızı sayıyor, vücut ısısını ölçüyor vs. 10 senedir bizim inekler böyle, gelinlik kız gibi, kolyeleriyle, tasmalarıyla, halhallarıyla dolaşıyorlar" diye konuştu.

-"Dijitalde okuyucularımızın davranışını ölçüyoruz, şaşırtıcı davranışlar gözlemliyoruz"

Vuslat Doğan Sabancı ise basın sektörünün dijitalleşmenin ilk dokunduğu sektörlerden biri olduğunu belirterek, "Big Data dönemini, bilgelik dönemi olarak adlandırıyorum. Artık biz bilgiyi yorumlamaya başlayarak, yayıncılar olarak daha bilge hale gelmeye başlamalıyız" dedi.

Hürriyet'te dijitalleşme ile birlikte müşteri davranışlarını ölçümlediklerini açıklayan Sabancı, özellikle mobilde bu ölçümlemenin parmaklarla, laptopta mause hareketiyle yapıldığının bilgisini verdi. Sabancı, "Bir günde 250 milyon veri, davranış ölçüyoruz" ifadelerini kullanarak, şunları anlattı:

"Bu ne demek? Bir haberi okurken, nereye kadar okudu, hangi noktada haberden uzaklaştı, videoyu mu beğenmedi? O haberden nereye gitti ve o iki sayfa arasındaki bağlantılar... Aslında bu bağlantıları anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz.

Mesela bir örnek vereyim, bebek bekleyen bir kadın bilgisayarın önüne geçti ve cep telefonunu aldı diyelim. İlk önce bebek bakıcısı bakıyor, bu tahmin edilebilir. Bundan sonra söyleyeceğimi hiç tahmin edemeyeceksiniz. Çünkü bizi çok şaşırttı. İkinci yaptığı şey, satın alacak, kiralayacak ev bakıyor. Yani bunu gördüğümüzde gerçekten şaşırdık.

Bebek doğdu, önce online bankinge gidip hesaplarını kontrol ediyor, orada kendini sağlama alınca da, bebek bezi almaya gidiyor. Bu söylediklerim fiktif değil, gerçekten hepsi hiç bilmediğimiz ilişkileri gösterdi."

"Büyük Veri hem pahalı, hem de zor bir proje" diyen Sabancı, konuşmasını şöyle tamamladı:

"İçerikle ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ancak bunlar büyük bir sorumluluk getiriyor. Medya şirketlerine de, veriyi toplayan her türlü şirkete de. Sorumluluk şu, hiç kimsenin kim olduğuyla ilgilenmemeliyiz. Biz Hürriyet Dünyası olarak ilgilenmiyoruz. Ne yaptıklarıyla ilgileniyoruz çünkü kimin verisi olduğu tamamen kişinin özel hakkı. Burada kanunlar çok önemli, bunların uygulanması çok önemli. Onun için siyasi otoritelere de çok önemli bir sorumluluk düşüyor. Bence Büyük Veri'yi tartışırken en önemli bu. Hem sorumluluk olarak çünkü bazen kanunlar geriden geliyor. Ama şirketler bu sorumluluğa sahip olmalılar. Herkesin, kişisel hakkı, kim olduğu oldukça gizli kalmalı. Ancak neler istediğini, neler yapmak istediğini bilince de bambaşka bir verimlilik kapısı açılıyor bize. Kesinlikle çok büyük fayda sağlıyor."

-"Yeni dönemde ezber bozucu olmak gerek"

Zirve kapsamında dijital dönüşümün öncü isimlerinden WPP'nin Kurucusu ve CEO'su Sir Martin Sorrell de söz aldı. Pazarlama ve iletişim gurusu Sorrell, "Pazarlama Dijitalleşti" başlıklı sunumunda, hızla dijitalleşen pazarlama dünyasında iletişimin yeni kodlarına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Her şeyi farklılaştırmaya çalıştığımız bir dönemdeyiz. Ürüne talep, üretimden düşük; yeteneğe talep, mevcut yetenekten fazla. Bu yeni dönemde ezber bozucu olmak gerekiyor. Bunu gerçekleştiren şirketler, yeni yeteneğin çekim merkezini oluşturuyor. Örneğin, bugün artık e-perakendeden bahsediyoruz.

İlk kez üretici, müşterileri ile doğrudan bağ kurabiliyor. Bu, farklı bir üretici-müşteri ilişkisi demek. Küçük mağazalar ile müşterinin yaşadığı yere yakın olmak veya elektronik alışveriş ile ürünlere ulaşmayı tercih ediyoruz. Mobil, artık bir araç değil; farklı bir yaşam biçimini ifade ediyor. Bununla birlikte, mobilin artış hızına uygun hızda pazarlama ve reklam faaliyeti görmüyoruz. Dolayısıyla, burada büyük bir fırsat yatıyor."

Zirvede Huawei Kurumsal Çözümler Orta Asya ve Kafkasya Bölge Başkanı Zou Siyi ve Google Eski Başkan Yardımcısı ve Google X Kurucusu Sebastian Thrun da birer konuşma yaptı. Siyi, dünyanın en büyük cihaz üreticilerinden Huawei'nin kurumsal çözümlerini ve dijitalleşme vizyonunu anlatırken; Google'ın trafik kazalarını azaltmak ve hayat kurtarmak için geliştirdiği sürücüsüz aracın yaratıcısı Sebastian Thrun ise "İnovasyon ve Google X" konulu sunumunda dijital otomobillerin kullanılacağı yeni gelecek hakkında bilgi verdi.

Kaynak: AA / Ekonomi
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Şahıs, kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title