Deprem Bilinci ve İstanbul'un Tehlikesi: Türkiye İMSAD'dan Kritik Uyarılar

Deprem Bilinci ve İstanbul'un Tehlikesi: Türkiye İMSAD'dan Kritik Uyarılar
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümünde deprem gerçeğine dikkat çekti. İstanbul'un tehlikelerle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak güvenli yapıların inşasının önemine değindi.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği ( Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümünde beklenen İstanbul depreminin önemine dikkati çekti.

Dernekten yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Küçükoğlu, depremlerin Anadolu'nun bir gerçeği olduğunu ve asla gündemden düşmemesi gerektiğini belirterek, Gölcük merkezli Marmara depreminin 17 bin 480 vatandaşın yaşamını yitirmesine neden olduğunu vurguladı.

Küçükoğlu, Marmara Depremi'nin ülkenin sosyal ve ekonomik yapısında derin izler bıraktığını dile getirerek, "17 Ağustos 1999'da hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. O gece yaşanan acı, hafızalarımızdan silinmedi. Bizlere güvenli yaşam alanlarının hayati önemini bir kez daha hatırlattı. Ne yazık ki geçtiğimiz günlerde Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem de büyük korkuya sebep olarak bu gerçeği tekrar gündemimize taşıdı." ifadelerini kullandı.

Depreme karşı hazırlığın afet anından çok önce başlaması gerektiğini bildiren Küçükoğlu, "Depremi durduramayız ama alacağımız önlemlerle yıkıcı etkisini durdurabiliriz. Güvenli binalar inşa etmek, doğru malzemeyi kullanmak, mühendislik kurallarına sadık kalmak ve denetimden taviz vermemek elimizde. Çocuklarımızın, ailelerimizin, sevdiklerimizin güvenliği için bugünden harekete geçmek, yarınlarımızı kurtarmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Deprem Anadolu'nun değişmez gerçeği"

Tayfun Küçükoğlu, medeniyetlerin beşiği Anadolu'nun 16 bin yıllık tarihi boyunca değişmeyen en önemli gerçeği olan depremin ertelenemeyecek ve unutulamayacak bir konu olduğuna değindi.

Türkiye'nin büyük dayanışma ruhuna sahip olduğunu, son yaşanan felakette bunun tüm dünyaya gösterildiğini kaydeden Küçükoğlu, gündem değiştiğinde deprem korkusunun azaldığını ve gerekli adımların ertelendiğinin altını çizdi.

Küçükoğlu, dayanışmada olduğu gibi planlama ve uygulamada da örnek tutum sergilenmesi gerektiğini vurgulayarak, son 100 yılda Türkiye'de 7 ve üzeri büyüklükte 16 deprem meydana geldiğini anımsattı.

Beklenen Marmara Depremi nedeniyle İstanbul'un büyük tehdit altında olduğuna dikkati çeken Küçükoğlu, "Bu durum deprem riskinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye'nin en büyük metropolü olan İstanbul, beklenen Marmara depremi sebebiyle büyük tehditle karşı karşıya. İstanbul'daki en temel sorunu ise 2000 yılı öncesinde inşa edilen yapı stoku oluşturuyor. Bu noktada kentsel dönüşümün hızlı ve etkin biçimde yürütülmesi büyük önem taşıyor. Yaklaşık 36 milyar dolarlık bir kaynakla olası depremde İstanbul'da can kaybını en aza indirebiliriz." açıklamasında bulundu.

"Deprem bölgesinde 250 bin konut teslim edildi"

Küçükoğlu, 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgede yürütülen inşaat faaliyetlerine de değinerek, "Bugüne kadar 250 bin konut teslim edildi ve toplam maliyet 1,2 trilyon liraya ulaştı. 2025'in sonunda 200 bin konut daha teslim edilerek 1 trilyon lira daha harcanacak. Ayrıca, önümüzdeki iki yıl daha deprem bölgesinde yatırımların devam etmesi planlanıyor." bilgisini paylaştı.

Kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik de açıklama yapan Küçükoğlu, şunları kaydetti:

"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın verilerine göre, ülkemizde 2 milyon riskli bina bulunuyor ve 8 milyon 500 bin vatandaşımız bu binalarda barınıyor. Şimdiye kadar 93 bin 384 konut ve 9 bin 842 iş yeri olmak üzere toplam 103 bin 226 bağımsız birimin inşası tamamlandı. 31 ilimizde ise 108 bin 569 konut ve 34 bin 869 iş yerinden oluşan toplam 143 bin 438 bağımsız birimin yapımı hızla devam ediyor."

title