DeFacto, Sürdürülebilir Gelecek İçin Birleşmiş Milletler Toplantılarına Katıldı
DeFacto, New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Haftası'nda 4 önemli toplantıda yer alarak sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliği ve su sorunları gibi konuları ele aldı. Şirket, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için taahhütlerde bulundu.
DeFacto, New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Haftası kapsamında 4 farklı toplantıya katıldı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre DeFacto, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında New York'ta gerçekleşen "CEO Roundtable toplantısı", "UN Global Compact Private Sector Forum", "CEO Water Mandate Genel Toplantısı" ve "CEO Water Mandate Corporate Water Stewardship Full Day" toplantılarında yer aldı.
İklim değişikliği, dijital dönüşüm, sürdürülebilir kalkınma, su direnci, küresel su sorunları, insan hakları, önemli küresel sorunlar gibi önemli konuların ele alındığı UN Global Compact Özel Sektör Forumu'nda dünyanın önde gelen özel sektör temsilcileri, hükümet sözcüleri ve sivil toplum örgütleri bir araya geldi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen DeFacto Online Genel Müdürü Önder Şenol, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri adına atılan adımların büyük önem taşıdığını belirtti.
Senol, "DeFacto olarak biz de bu alanda taahhüt veren ilk Türk şirketleri arasında yer almanın gururunu yaşıyoruz. Beş ana alanın dördünü kapsayan taahhütlerimiz, bulunduğumuz evreni sürdürülebilir bir geleceğe taşımaya katkı sağlayacak nitelikte. Türk hazır giyim ve moda sektöründe ulaştığımız herkese iyi ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek adına işbirliğinin kritik olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz, ekonomik büyümeyi desteklemenin yanı sıra aynı zamanda toplumsal, insani ve çevresel refah ile uyumlu bir geleceği teşvik etmeyi amaçlıyor" ifadelerini kullandı.
"Sıfır Atık sistemimizle Çevre Bakanlığı'ndan sertifika aldık"
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin imzacılarından biri olarak, sürdürülebilir kalkınma konusundaki taahhütleriyle gurur duyduklarını belirten Şenol, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı ve iklim olumlu bir marka olmayı taahhüt ettiklerini aktardı.
Şenol, çevresel etkilerini azaltmak için yeşil lojistik uygulamaları geliştirdiklerini belirterek, "Mağazalarımızın enerji verimliliğini artırma ve ağaçlandırma projelerine katılıyoruz. 2015 yılından bu yana, Türkiye'deki mağazalarımızın elektrik tüketimini 2022 itibarıyla metrekare başına 222 kilovattan 152.94 kilovata düşürerek önemli ilerlemeler kaydettik. İklim ayak izimizi azaltmak için ürünleri ve kaynakları yeniden kullanmayı önceliklendiriyoruz. Mağazalarımızda, lojistik merkezlerimizde ve genel merkezimizde uygulanan Sıfır Atık sistemimizle Çevre Bakanlığı'ndan sertifika aldık. Aynı zamanda bu çabaları desteklemek amacıyla tüm çalışanlarımıza çevre ve sıfır atık eğitimi veriyoruz." açıklamalarında bulundu.
"Koleksiyonlarımızın yüzde 15'i sürdürülebilir"
Emisyonlarını ve enerji tüketimlerini azaltmaktan döngüselliği ve sürdürülebilir ürünleri teşvik etmeye kadar, daha yeşil bir gelecek için kararlı olduklarına bildiren, Şenol şunları kaydetti:
"Şu anda koleksiyonlarımızın yüzde 15'i sürdürülebilir, organik pamuk, geri dönüştürülmüş lifler ve çevre dostu üretim teknikleri gibi malzemeleri içeriyor. Malzemelerimizi 'FSC sertifikalı' (Forest Stewardship Council-Orman Yönetim Konseyi) sertifikalı tedarikçilerden temin ediyoruz. Aynı zamanda ambalajlarımızda ve etiketlerimizde geri dönüştürülmüş veya geri dönüştürülebilir malzemeler kullanıyoruz. 2030 yılına yönelik hedeflerimiz arasında hazır giyim koleksiyonlarımızın yüzde 90'ının sürdürülebilir olmasını sağlamak, hammadde olarak yüzde 100 geri dönüştürülmüş polyester ve sürdürülebilir pamuk kullanmak ve tüm elektrik enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan sağlamak yer alıyor. Ayrıca, Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını yüzde 55, Kapsam 3 emisyonlarını ise yüzde 25 oranında azaltmayı hedefliyoruz."