Ceo Club Finans Zirvesi
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Ramazan Ülger, "Verdiğimiz teminat tutarı yaklaşık 90 trilyon lira civarında ki ülke milli gelirinin 40 katı civarında teminat veren bir sektörden bahsediyoruz.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Ramazan Ülger, "Verdiğimiz teminat tutarı yaklaşık 90 trilyon lira civarında ki ülke milli gelirinin 40 katı civarında teminat veren bir sektörden bahsediyoruz. 2017'nin daha da istikrara kavuşup normalleşme yılı olacağını düşünüyorum." dedi.
CEO Club Finans Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "Finans 2017" oturumunda konuşan Ülger, 2015'i "sigortacılık tarihinin en yüksek zararının yaşandığı yıl" olarak nitelendirerek, bu zararın temelinde bazı etkenler bulunduğunu, geriye dönük fark ödemeleri gibi öngörülemeyen sorunların bu etkenler arasında yer aldığını bildirdi.
Ülger, "2016, bahsettiğim sorunları düzeltme yılı oldu. Çok ciddi yasal düzenlemeler yapıldı ve bu anlamda 2016 daha istikrarlıydı. Yavaş yavaş sektörün kara döndüğü bir yıldı. 2016 yılında aynı zamanda sermaye yeterliliği sağlamak adına şirketler, çok ciddi oranda nakit sermaye koymak zorunda kaldılar. 2016, bilanço karının istikrara doğru geldiği bir yıl ama hala öz kaynak karlılığımız enflasyonun altında. Bunun zamanla düzeleceğini düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
Sigorta pazarının istikrara kavuşması gerektiğini belirten Ülger, şunları kaydetti:
"Pazarın istikrara kavuşması önemli. Çünkü hepimizin işletmesinde, hayatında sigortanın yeri var. Bugün bizim verdiğimiz teminat tutarı yaklaşık 90 trilyon lira civarında ki ülke milli gelirinin 40 katı civarında teminat veren bir sektörden bahsediyoruz. Bu sektör mali olarak zayıflamaya girerse, sıkmaya, teminat vermemeye, riskleri daha çok analiz etmeye başlar. Bu yıl toparlanma yılı. 2017'nin daha da istikrara kavuşup normalleşme yılı olacağını düşünüyorum."
"2017 ve sonrasına çok olumlu bakmamızı sağlayacak gelişmeler oldu"
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç, Türkiye'de finans piyasalarının büyümesine paralel sermaye piyasalarının da aynı ivme ile büyüdüğünü ifade ederek, "Bu genel değerlendirmede birkaç istisna yıl vardır, 2016 yılı da bu istisnalardan biri. 2015 sonu itibarıyla toplam tasarruflar içinde sermaye piyasası ürünlerinin payı yüzde 16'lar civarındayken, geçen yıl bu rakam yüzde 13'e düştü." şeklinde konuştu.
Geçen yıl sektörün geleceğe olumlu bakmasını sağlayacak birçok gelişme yaşandığını dile getiren Koç, uzun zamandır beklenen vergi düzenlemeleri ve bireysel emeklilikteki otomatik katılımın olumlu gelişmeler arasında yer aldığını kaydetti.
Koç, sermaye piyasalarının temel sorunlarından birinin talep tarafının kurumsal yanının güçlenmesi olduğuna işaret ederek, "Bireysel emeklilik ciddi bir boşluğu doldurdu. Yürürlüğe girmesi, önümüzdeki yıllara olumlu bakmamızı sağlayan bir faktör oldu. Bir başka olumlu gelişme de Varlık Fonu'nun kurulması oldu. 2017 ve sonrasına çok olumlu bakmamızı sağlayacak gelişmeler oldu." diye konuştu.
"Otomatik katılım 15 milyon kişinin sisteme katılımını öngörüyor"
Emeklilik Gözetim Merkezi Başkanı Cemal Kişmir ise sigortacılığı "toplumun sosyal risk mühendisliği" olarak tanımladı.
Bireysel Emeklilik Sistemi'nin toplam büyüklüğünün devlet katkısı ile 60 milyar liralık büyüklüğe ulaştığını, 6 milyonun üzerinde de katılımcı bulunduğunu bildiren Kişmir, otomatik katılım ile sistemin tabandan büyütülmeye başlandığını, sistemin 15 milyon kişinin katılımını öngördüğünü bildirdi.
"Varlık Fonu sermaye piyasası için ciddi bir açılım sağlayacak, tarihi bir fırsat."
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) Başkanı Dr. Alp Keler, 2016'nın küresel gelişmelerin de etkisiyle hareketli bir yıl olduğunu belirterek, "Volatil bir yıldı ama sektör bu volatiliteyi çok iyi yönetti. Sektörümüz kayda değer bir büyüme gösterdi, yüzde 24 civarında büyüdü ve toplamda yönettiğimiz toplam varlık büyüklüğü 122 milyar liraya ulaştı." diye konuştu.
Sektörde şu an itibarıyla 50 civarında şirket bulunduğunu ifade eden Keler, şunları kaydetti:
"Türkiye için 122 milyar lira önemli bir rakam ama bu sadece GSMH'ın yüzde 5'ine denk geliyor. Bunu Güney Afrika, Güney Kore, Brezilya gibi ülkelerde baktığımızda bu oran yüzde 20 ila yüzde 40 arası... Bizim sektörün gelişmekte olan ülkelerle kıyasladığımızda gitmesi gereken yer... Önümüzdeki yıllarda çeşitli adımlarla toplam 400 milyar lira civarında bir varlık yönetmemiz gerekiyor. Burada önemli faktör emeklilik fonları. 122 milyar liranın 60 küsur milyarı emeklilik fonlarında... Orası iyi gidiyor, iyi bir büyüme var. Yatırım fonları 43 milyar lira, diğer alanlar da yaklaşık 18 milyar liraya ulaştı. 2016 yılında sektör yeni varlık sınıflarıyla da tanıştı. Bu önemli gelişmelerden biri. Otomatik katılım yeni bir alan yaratıyor. Varlık Fonu sermaye piyasası için ciddi bir açılım sağlayacak, tarihi bir fırsat."
"2016'da ciro bazında yüzde 3 büyüdük"
TEB Factoring Genel Müdürü Çağatay Baydar da Türkiye ekonomisindeki çalkantılar ya da büyümenin sektöre birebir yansıdığını ifade ederek, "Eğer ticaret artıyorsa sektörün işleri iyi gidiyor, azalıyorsa işler duruluyor. 2016 da bizim sektörde yüzde 3 büyümenin olduğu, geçmiş büyümelere göre oldukça küçük sayılabilecek bir daralma yılı oldu. Bu da ekonominin 2016'daki seyrine paraleldi." diye konuştu.
Baydar, son 3 ayda karşılıksız çeklerde çok ciddi iyileşme görüldüğünü belirterek, ekonomide alınan tedbirlerin KOBİ'lere yansıdığını ve nakit çarklarının döndüğünü, ciro bazında yüzde 3 büyümelerine karşın aktiflerinin yüzde 24 büyüdüğünü, bunun da vadelerin biraz daha uzadığını gösterdiğini kaydetti.