Ceo Club Büyüme ve İstihdam Zirvesi
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, istihdamın Türkiye'nin en önemli sorunlarından olduğunu belirterek, "Ama üreten sektör olarak bizler çalışan insan bulmakta zorlanıyoruz.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, istihdamın Türkiye'nin en önemli sorunlarından olduğunu belirterek, "Ama üreten sektör olarak bizler çalışan insan bulmakta zorlanıyoruz." dedi.
Gülle, Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde düzenlenen CEO Club Büyüme ve İstihdam Zirvesinde sektörün sorunlarına ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi.
İstihdamın Türkiye'nin en önemli sorunlarından olduğunu kaydederek, "Ama üreten sektör olarak bizler çalışan insan bulmakta zorlanıyoruz. İş hayatına katılan istihdamın büyük bölümü hizmet sektörüne gidiyor. Maalesef insanlarımızı çalıştıramıyoruz ya da çalıştırma koşulları açısından çok fazla teşvik edemiyoruz." dedi.
Bu durumda Türkiye'nin kültür ve sosyal hayatındaki değişikliğinin etkisinin bir nebze de olsa hissedildiğini dile getiren Gülle, şu ifadeleri kullandı:
"Öyle bir TV yayınlarımız ve dizilerimiz var ki içinde aşktan çeşkten başka bir şey yok. Eskiden aşklar fabrikalarda olurdu. Bu çalışma ortamı içerisinde tanışma olurdu. ama şimdi bakıyorsunuz hiçbir sahnede üretim ve çalışma yok. Böyle olunca doğal olarak bu hayalleri, bu dünyayı destekleyen insanların da böyle bir beklentisi yok. Bence bunu düzelterek başlamamız gerekiyor. Türkiye hedeflerine ulaşacaksa, istihdam ve büyümeyi artıracaksa bunu sağlayacak ortamı yaratması gerekiyor."
"Darbe etkisi atlatıldı, müşteriler dönmeye başladı"
Gülle, istihdam konusunda mahkemeye yapılan başvuruların yüzde 99'unun işçi lehine çözülmesini eleştirerek, mahkemelerin gözünde işverenin haksız olduğunu, böyle bir adalet arayışını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, adaletli davranılmasının istihdamın önünü açacağını söyledi.
Bu yıla ihracat açısında iyi başladıklarını dile getiren Gülle, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yüzde 15 ile başlayan ocak ayı ihracat artışı bugün itibarıyla yüzde 11,6'lık bir artışla gidiyor. Tekstil ve hazır giyim sektörü haricinde de bütün sektörlerde artış var. Bu bizim açımızdan memnuniyet verici. Tesktil sektörü emek-yoğun sektör olduğu için olumsuz imajı var. Oysa bu sektör yaklaşık 9 dolar seviyesindeki ortalama kilogram ihracat değeri ile katkı yapıyor bu ülkeye. Dolayısıyla Türkiye'nin ihracat ortalaması 1,6 dolar olduğu yerde 9 dolarlık ihracat yapan sektörün daha fazla saygı duyulması gerektiği kanaatindeyim."
Gülle, 15 Temmuz darbe girişiminin etkisinin ilk günler kadar olmasa da devam ettiğini kaydederek, "Ancak gelmeyen firmalar artık gelmeye başladılar. Yazışmalarda da Türkiye'nin üretim açısından alternatifsiz olduğunu belirtiyorlar." diye konuştu.
Bankalarda faiz oranlarının son dönemde ciddi şekilde arttığını dile getiren Gülle, bunun büyümeye ve yatırıma olumsuz etkilerini anlattı.
"Gayrimenkulde yap-sat modeli bitti"
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, son yıllarda gayrimenkul sektörünün Türkiye büyümesini yukarı çektiğini belirterek, sektörün, ülkenin gelecekte büyüme hedeflediği bütün sektörlerle ilişkili olduğunu söyledi.
Gayrimenkul sektöründe önemli bir finansman sıkıntısı bulunduğunu dile getiren Torun, "Bugüne kadar 'sat-yap'a dayalı bir sektör olarak algıladık gayrimenkulü. Sattık, yaptık. Ama artık bu modelin devam etmeyeceğini, gelecekte ciddi sıkıntılar yaşatacağını görüyoruz." dedi.
Torun, gayrimenkulü sadece konut ve ofisten ibaret bir model olmaktan çıkarmaları gerektiğini kaydederek, farklı sermaye piyasası enstrümanları oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Altyapı gayrimenkul yatırım ortaklıkları kurulması gerektiğini dile getiren Torun, kalıcı yatırımlara ve finansman modellerine ihtiyaçları olduğunu aktardı.
Torun, yabancılara gayrimenkul satışının Türkiye için çok önemli döviz kazandırıcı faktörlerden olduğunu belirterek, bunun teşvik edilmesi anlamında yapılan düzenlemelerin güzel olduğunu ancak yabancıya gayrimenkul satışında hala ciddi ve çok sayıda prosedür bulunduğunu, bunların süreci yavaşlattığını anlattı.
"Demir-çelik sektörü zor dönemleri kan kaybetmeden atlattı"
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, son yıllarda demir-çelik sektöründe önemli mesafe kat edildiğini belirterek, son 15 yılda Türkiye'nin demir çelik sektöründe en hızlı büyüyen ülkeler listesinde olduğunu söyledi.
Tosyalı, 2000 yılında sektörün 20 milyon ton civarında olan ham çelik üretim kapasitesinin yassı ve yapısal çeliğe dönük yatırımların ivme kazanması sonrası 50 milyon tonu aştığını anlattı.
Yine 2000'de dünyanın dünyanın en büyük 17. ham çelik üreticisi olan Türkiye'nin geçen yıl 8'inciliğe yükseldiğini dile getiren Tosyalı, sektörün 2015'te kan kaybettiğini ancak bunu 2016'da telafi ettiğini aktardı.
Son dönemde sektörü olumsuz etkileyen küresel ve yerel etkenlerden bahseden Tosyalı, Türk demir-çelik sektörünün güçlü yapısı sayesinde bu süreci oyuncu kaybetmeden ve büyük hasar almadan atlattığını vurguladı.
Tosyalı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu yıl için umudumuz ve gücümüz yerinde. 2017'de demir-çelik sektöründe yatırımların hızlanarak artacağına inancımız tam. Ülkemizin siyasi ve ekonomik belirsizlikleri geride bırakıyor olması bu inancımızı sağlamlaştırıyor. Sektörümüz için çok olumlu bir yıl olacağı kanısındayız. Tüm olumlu gelişmelerin etkisiyle demir-çelik sektöründe tüketimin 2016'a göre minimum yüzde 5 artışla 36,5 milyon tona ulaşmasını bekliyoruz."
Tosyalı, sektörün Çin ve Rusya ile fiyat konusunda ciddi yarış içerisinde olduğunu belirterek, üreticinin korunması konusunda sağlam adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Türkiye ile Ukrayna arasında imzalanması düşünülen Serbest Ticaret Anlaşmasına değinen Tosyalı, demir-çelik ürünlerinin bu anlaşma kapsamının dışında kalması gerektiğini vurguladı.