Zam sonrası cemevlerinin faturaları ne kadar oldu? Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı isyan ederek açıkladı
Ticarethane statüsünde oldukları için gelen fatura rakamlarının yüksek olmasıyla ilgili Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Haberler.com'dan Dicle Doğan'a açıklamalarda bulundu. Zamlardan önce normal elektrik faturalarının 3000-5000 TL arasında olduğunu ifade eden Geçmez, "Zamlar sonrası 11 bin 650 TL'ye çıktı. Tüm etkinlikleri azaltmamıza rağmen." dedi.
Alevilerin ibadethane yeri olan cemevleri, ticarethane statüsünde olduğu için gelen fatura rakamları oldukça yüksek. Konuya ilişkin, Haberler.com'dan Dicle Doğan'a konuk olan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, cemevlerine gelen yüksek faturaların yeni bir konu olmadığını ve 2005 yılında vakfın Kurucu Başkanı Ali Doğan'la birlikte bunun mücadelesini başlattığını belirterek, "Biz ücretsiz elektrik istemiyoruz, cemevlerinin ticarethane statüsünden kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi. Geçmez, bu durumu "Türkiye toplumunun vicdanına bırakıyoruz, yapılan bir haksızlıktır" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
"TARİFENİN TİCARETHANE STATÜSÜNDEN ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ"
Dicle Doğan'ın, "Elektriğe zam gelmeden önce gelen faturalar nasıldı ve elektriğe yüzde 127 oranında zam geldikten sonra nasıl oldu?" sorusuna Geçmez şu şekilde yanıt verdi:
"Bu yeni bir konu değil aslında, biz vakıf olarak 2005 ve 2010 yılında elektrik tarifesi ile ilgili davalar açtık. Cemevlerini ibadethanelerden saymıyorlardı, ticarethane statüsünden tarifeye tabi tutuyorlardı ve biz bütün davaları kaybettik. Aleyhimize sonuçlanmasının gerekçesi ise, mahkemeler bu konu ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığına başvurdu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna da başvurduk çünkü enerji fiyatlarının tarifesini belirleyen EPDK'dır. Kurum ise bize yazılı olarak dedi ki, 'cemevlerinin ibadethane olabilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın buna olur demesi lazım' biz de buna itiraz ettik. Diyanet İşleri Başkanlığı asla anayasa üzerinden bir kurum değildir, yasalarla kurulmuş bir kurumdur. Alevilerin ibadethanesini kimse tarife edemez, cemevleri diyorlarsa cemevleridir. Ülke hukuk devletidir ve bu anlamda da mahkemelere gittik ama ne yazık ki mahkemeler aleyhimize sonuçlandı. Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmedik. Bizden sonra dava açan bazı alevi kurumları bu konu ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gittiler. Yani kısacası son dönemde yüzde 127'de değil tam yüzde 137 oranında zam gelince artık cemevlerinin yöneticileri bu faturaları karşılayamayacaklarını beyan ettiler. Biz yine söylüyoruz; biz ücretsiz elektrik istemiyoruz, tarifenin ticarethane statüsünden çıkarılmasını talep ediyoruz. Bizim inanç, demokrasi ve hukuk anlayışımız; inançların inanç sahipleri tarafından finanse edilmesi, devletin bütün inançlardan elini çekmesi, onlara herhangi bir ekonomik destek vermemesidir. Sadece yapması gereken şey ise, bir hukuk devleti statüsünde insanların hukuka uygun bir şekilde, birlikte yaşamayı savunabilecek inanç topluluklarının, inançlarına karışmadan onlara kin ve nefret dili kullanmadan saygı göstermesidir."
"CEMEVLERİNE UYGULANANAN ZAM YÜZDE 127 DEĞİL, YÜZDE 137"
Son gelen faturanın gerçekten kaldırılabilecek gibi olmadığını söyleyen Geçmez, "Burası aynı zamanda sanatsal etkinliklerin yapıldığı bir bina, çünkü alevilerin cemevleri böyle bir özelliğe sahip, komplike bir özelliğe sahip. Cemler yapılıyor ve cemlerde zakirlerin dile getirdiği deyişlerin söylendiği bölümler var ve yine semahçılar var, sanatsal etkinlikler var. Buna rağmen biz pandemiyle birlikte bu etkinlikleri oldukça azalttık. Normal elektrik faturalarımız 3000-5000 TL arasındayken, zamlardan sonra 11 bin 650 TL'ye çıktı tüm etkinlikleri azaltmamıza rağmen. Gelen birkaç tane cenaze, bir iki tane cem. Başka da bir şey yok. 11 bin 650 TL kabul edilecek bir şey değil. Tarife olarak da ticarethane. Bizim itiraz noktamız burası. Bizim dışımızda diğer alevi örgütleri, ücretsiz elektrik tarifesi talebinde bulundular camileri örnek göstererek. Ben buna da karşıyım. Bence camilerinde elektrikleri ücretsiz olmamalı. O masraflar da oraya giden topluluklar tarafından karşılanmalı. Örneğin, bize sadece elektrik faturası ticarethane statüsünde gelmiyor. Doğalgaz faturası da ticarethane statüsünde geliyor. Yaptığımız binaların belediyeler tarafından verilen ruhsatları da ticarethane statüsünde tabi tutuluyor. Bunlar kabul edilebilecek şeyler değil. Oysaki camilerin, kiliselerin ve sinagogların kısacası ibadethane olarak kabul edilen, Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarının ibadethane olarak kabul edilen yerlerin, bu tür binaların hiç bir karesinde bu vergiler aranılmıyor. Bizdekilerin tamamında vergiler alınıyor ama bir de üstelik ticarethane statüsünde olduğu için katbekat fazla alınıyor. Biz bunlara itiraz ediyoruz." dedi.