Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Gül
Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Ali Cengiz Gül, "Bu ülkede sadece siyasi partile kapatılmamıştır. Sendikalarda kapatılmıştır" dedi.
Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Ali Cengiz Gül, "Bu ülkede sadece siyasi partile kapatılmamıştır. Sendikalarda kapatılmıştır" dedi.
Gül, sendikasının Karabük Şubesi'nin Vali Nafiz Kayalı Gençlik Merkezi'nde yapılan 7. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları'nda (KARDEMİR) iyi bir toplu sözleşme yaptıklarını ve toplu sözleşmenin işçilerin yanı sıra Karabük'ede fayda sağladığını barış getirdiğini söyledi.
Karabük'te verilen mücadelenin tüm Türkiye'de verilen mücadelelere bir ışık tuttuğunu anlatan Gül, "Hak mücadelesinde hak için yürünür. Hak alınırken duruşumuz hiç kimseye zarar vermeme konusunda örnek teşkil etti. Türkiye'de yapılan darbelerin, ihtilallerin, demokrasi dışı müdahalelerin nasıl Türk siyasetine büyük etkileri varsa, Türk işçi hareketine de çok büyük ters etkileri var. 12 Eylül öncesi ülkemizde o faşist cunta anlayışı olmasaydı bugün ülkemizde işçi hareketi burada mı olurdu. 12 Eylül darbesi yapıldığı gün Türkiye'de örgütlenme anlayışı ve fabrikalarda örgütlenme oranı yüzde 70 oranlarındaydı. 12 Eylül'den sonra bugün bu oran yüzde 6-8 arasında. Türkiye'de sokak terörünü bitireceğiz ve demokrasiyi getireceğiz diyen cunta anlayışı, Türkiye'de demokrasiyi bitirmiştir. Türkiye'de demokrasiyi bitirdikleri için de örgütlülük bitmiştir. Bu ülkede sadece siyasi partile kapatılmamıştır. Sendikalarda kapatılmıştır. Tek tip sendikacılık özendirilmiştir. Nasıl 12 Eylül tek tip siyaset, tek tip kafa anlayışı, sadece statükocu bir devlet anlayışı koymuşsa, sendikalar işçilere de bunu koymuştur. O gün maalesef Türkiye'nin en büyük konfederasyonu darbe karşısında dik durma yerine yaranma yolunu seçmiştir. İşte o gün işçi hareketini bitirme noktasında adım atılmıştır. Ülkede demokrasi ne kadar çok kesintiye uğrarsa, o kadar bizim ekmeğimiz ve aşımız küçülür" diye konuştu.
- Kıdem Tazminat Fonu
İflas eden bir fabrikadaki işçilerin tazminatlarını almak için mücadele ettiklerini vurgulayan Gül, şöyle devam etti:
"Yetkiler ile görüşüyoruz. İcra koyalım diyoruz. Bizden önce bankalar icrayı koymuş. 12 Eylül öncesi yasalarda işçi hakları ön plandaydı. İşçi alacakları birinci sıradaydı. Bugün ise işçi ile diğerlerinin alacağı aynı noktada. Yani icra için sıraya gireceğiz. Yasal olarak devlet özel işletmelerin kıdem tazminatını ödeyecek diye bir şey yok. Yıllardır mecliste tartışılan ve birilerinin karşı çıktığı ideolojik anlamda neye karşı çıktıklarını bilmediğimiz bir yasa var. Kıdem Tazminat Fonu. Bu ülkede bu fon kurulamadığı için iflas eden iş yerlerinde büyük bir sorun yaşanıyor. Bu iflas olayını mecliste taşıdık. Orada yetkililer ile görüştük. Bize bir fon kurmak istediklerini fakat önce buna sendikaların karşı çıktığını söylediler. Bu halbuki sendikaların lehineydi. Hak-İş fonu destekliyor. Bu fon mutlaka kurulmalı. Bizim gelecek ile ilgili kaygılarımız kaldırılmalı."
- İSDEMİR'de ki mücadele
Daha önce KARDEMİR'de yaşadıkları bir sendikal mücadelenin aynısını İskenderun Demir ve Çelik AŞ'de (İSDEMİR) yaşadıklarını belirten Gül, "Karabük'te bize bir sendika sorun yaşattı. Daha sıkıntıların yaralarını yeni sardık. Bugün aynısını İskenderun'da yapmaya çalışıyorlar. Farklı bir anlayışla yapmaya çalışıyorlar. Karanlık güçlerin desteği ile Türkiye'yi badirelere götürmeye çalışanların katkısı ile demir ve çelik işçisinin kaderi üzerinde oynamaya çalışanlara İskenderun'da çok net şeyler söyledim. İskenderun işçisi demokrattır ve bunlara asla geçit vermeyecektir. Karanlık güçlerin arkalarına sığınarak demir ve çelik işçisini mağdur etmeye çalışanlara ne İskenderun halkı ne de işçisi pabuç bırakmaz. Orada bir kargaşa yaşanıyor. Birlik ve beraberliği sağlamak için sendika olarak elimizden geleni yapıyoruz" şeklinde konuştu.