Haberler
Türkiye sınırındaki kaosa Putin desteği! Rusya Ordusu Halep'e operasyon başlattı

Esed'e Putin desteği! Rusya Ordusu, Halep'teki muhalifleri vuruyor

Halep düştü! Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Antalya açıklarında 4.8 büyüklüğünde deprem

Antalya'da 4.8 büyüklüğünde deprem! Açıklamalar peş peşe geldi

Bakan Uraloğlu açıkladı: Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

Cebinizdeki paralar tuvaletten bile daha kirli

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İlk olarak Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa süre içerisinde önce Çin'e daha sonra da dünyaya yayılan Coronavirüsünden etkilenen insan sayısı 200 bini geçti, ölüm sayısı ise 8 bini buldu.

Uzmanlara göre Coronavirüsü (covid-19) insandan insana, öksürük, aksırık ya da konuşurken yayılan tükürük parçacıkları ile bulaşıyor. Ayrıca yüzeylere bulaşan virüsler de elle temasla birlikte bulaşıcı olabiliyor. İşte burada insanlar arasında çok fazla dolaşan nesnelerin tehlikesi ortaya çıkıyor. Hiç şüphe yok ki bugünün dünyasında insanlar arasında çok fazla dolaşan nesnelerin başında kâğıt para geliyor. Bu da virüsün kâğıt para yoluyla daha fazla insana bulaşma riskini artırıyor.

Street1227 Ajans Kurucusu Oğuzhan Saruhan, BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko ile kâğıt paraların taşıdığı risk ve paranın dijitalleşmesi üzerine bir röportaj yaptı.

İnternete dolaşan bilgilere göre, kâğıt paralar en kirli nesnelerden biri hatta klozet kapağından bile daha kirli olduğu söyleniyor. Gerçekten de durum böyle mi? Sürekli kullandığımız paralar virüs ve bakteri taşıyor mu? Dünya genelinde görülen Coronavirüsü, insandan insana bulaşan bir salgın halini aldı. Nakit paralar da her gün onlarca tarafından kullanılıyor ve sürekli dolaşım halinde. Hal böyle olunca da virüs taşıma riski görünüyor. Bu riski ortadan kaldırmak için insanlara ne önerirsiniz?

Nakit paralarla yayılabilecek bakteri ve virüslere ilgili Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetkilileri oldukça önemli bir uyarıda bulundu geçtiğimiz günlerde. Parayla temasın ardından ellerin yıkanması gerektiğini belirten WHO, mümkünse ödemelerin temassız teknolojisiyle yapılmasını söyledi. Biz de her fırsatta temassız ödemelerin hijyenik olduğu konusunda farkındalık yaratmak için çalışıyoruz. Neden temassız diyoruz? Çünkü nakit paralar elden ele geçerek virüs ve bakterilerin yayılma riskini artırıyor. Temassız kartınızı ise alışverişlerinizde kasa görevlisine vermek zorunda kalmıyorsunuz. Dolayısıyla kartınız sadece sizde kalıyor.

Coronavirüsü salgını bir taraftan da dijitalleşmenin önemini ortaya çıkardı. Örneğin okullar tatil edildi ve öğrenciler derslere online platformlardan katılacak. Diğer taraftan paranın dijitalleşmesinin de değeri anlaşılıyor. Önümüzdeki döneme bakarsanız nakit paranın ortadan kalktığı bir dünya hayal ediyor musunuz?

Sizin de belirttiğiniz gibi aslında son yıllarda dijital teknolojilerin hayatın her alanını değiştirdiğini, dönüştürdüğünü gördük. Dijitalleşmenin etkilediği en önemli alanlardan biri de ödemeler. Çünkü ödemeler gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası; ortalama bir insan günde en az bir kez markette alışveriş yaparken, sokaktaki simitçiden simit alırken, toplu taşıma kullanırken ödeme yapıyor. Dolayısıyla ödemeler sektörü, gelişen teknolojiler ve bu doğrultuda değişen tüketici beklentilerine göre çok hızlı değişen, dönüşen bir sektör.

Bu anlamda biz her fırsatta "nakitsiz ödemeler toplumu" hedefinin ve ülkemizde ödemelerin dijitalleşmesinin önemi vurguluyoruz. Son dönemlerde dünyada ve Türkiye'de toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit eden salgının ortaya koyduğu gerçek, nakit dışı ödeme araçlarının, hız ve kolaylığın yanı sıra hijyen bakımından da nakite kıyasla çok daha avantajlı olduğu. Örneğin son dönemdeki gündemin neticesinde mart ayının ilk 11 gününde, kartlarla yapılan ödemeler bir önceki ayın aynı dönemine göre yüzde 9 oranında artış gösterirken, nakit çekim tutarı aynı seviyelerde kalmış. Bu veriler kart kullanıcılarının nakitten çok kartlı ödemelere yöneldiğini gösteriyor.

Aslında salgından önce de ülkemizde kartlı ödemelerin her geçen gün yaygınlaştığını gözlemliyorduk. Bugün, 100 TL'lik hanehalkı tüketiminin yaklaşık 41 TL'si kartlı ödemelerden oluşuyor. Bu oran özellikle son 20 yılda önemli artış gösterse de daha gidilecek çok yol var. Ülkemizde finansal okuryazarlık, finansal sisteme erişim ve kart kullanım bilinci arttıkça, "nakitsiz ödemeler toplumu" hedefimize sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde yaklaşacağımıza inanıyoruz.

Dünyaya baktığımızda ise Güney Kore, İsveç, İngiltere gibi ülkelerde kartlı ödemelerin hanehalkı tüketimi içindeki payının yüzde 60-70'lere kadar yükselmiş durumda olduğunu görüyoruz. Ancak nakitsiz ödemelerin çok yaygın olduğu İsveç örneğinde görüldüğü üzere özellikle yaşlılar, göçmenler gibi toplumda nakit dışı ödeme yöntemleri kullanma alışkanlıkları veya bu yöntemlere erişimleri sınırlı olan belirli kitleler açısından nakit kabul edilmemesi hayatı zorlaştıran bir unsur haline gelebiliyor. Kısacası, ödemelerin dijitalleşmesi ve nakit kullanımının azaltılması için ortaya konacak iş modellerinin toplumun farklı kesimlerini ve toplum dinamiklerini de göz önünde bulundurulan dengeli ve yaratıcı modeller olması kritik.

Dünyada ve ülkemizde kredi kartı kullanımı da her geçen gün artıyor. Bu fiziksel kartlar virüs taşır mı? Eğer taşıma ihtimalleri varsa temizlenebilirler mi? Bu konuda insanlara ne önerirsiniz?

Virüs ve bakterilerin yayılma riski özellikle elden ele geçen nakit paralar artırıyor. Dolayısıyla hijyenik olduğu için ödemelerde temassız kart kullanımını öneriyoruz. Böylece kartınız elden ele dolaşmıyor, kartınıza sadece siz dokunuyorsunuz. Başta temassız kartlar olmak üzere kartlar nakit paraya kıyasla çok daha hijyenik. Tüm dünyayı saran bir virüs problemini yaşadığımız şu dönemde sağlığını düşünen herkesin tedbirli olmasını ve ödemelerini temassız kartlarıyla yapmasını öneriyoruz. Perakendecilerimizden de bu dönemde temassız ödemeleri teşvik edecek, kolaylaştıracak şekilde kasa süreçlerini planlamalarını istiyoruz.

ATM'ler de birbirinden farklı birçok insan tarafından kullanılıyor ve hijyen bakımından şüpheli duruma düşüyor. Vatandaşlar ATM tuşlarında dokunmadan nasıl para çekebilirler?

Geleneksel olarak ATM'ler bir para çekme noktası olarak düşünülse de aslında ATM'ler de gelişen teknolojiden ve dijitalleşmeden payını almış durumda. Bugün özellikle Türkiye'de ATM'ler sadece gelişkin fonksiyonlarıyla değil, dijital teknolojilerin kullanımıyla da ön plana çıkıyor. Örneğin artık kart kullanmadan, ATM'ye dokunmadan işlem yapılmasını sağlayan karekod, temassız (nfc) gibi teknolojiler var. Kullanıcılar bankalarının internet bankacılığı veya mobil bankacılık uygulamaları üzerinden yapmak istedikleri işlemi seçiyor, ardından ATM'deki karekodu okutarak ya da temassız (nfc) teknolojisi sayesinde cep telefonlarını ATM'ye yaklaştırarak işlemlerini tamamlayabiliyorlar. Kart kullanıcılarına nakit yerine kartlarla ödeme yapmalarını ve mümkün olduğunca temassız kartlarını kullanmalarını; nakit çekecek olan kullanıcılara da yine bu teknolojilerden faydalanmalarını öneriyoruz.

Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim.

Kaynak: Haberler.com / Ekonomi
title