Bu Sefer de Talabani Söylentisi Vurdu
Leyla Zana'nın Lc Waikiki'ye Ortak Olduğu Yönünde Çıkarılan Söylentiler, Bu Kez Revan Restoranı Vurdu. Talabani'nin Ortak Olduğu Yönündeki Söylentiler, Restoranı Müşterisiz Bıraktı.
Leyla Zana'nın LC Waikiki'ye ve Bandırma kökenli Gross Market'e ortak olduğu yönünde çıkarılan söylentiler, bu kez Revan restoranı vurdu. Talabani'nin ortak olduğu yönündeki söylentiler, restoranı müşterisiz bıraktı.
Referans Gazetesi'nde Sevgi Sayar Başaran'ın haberine göre, Kuzey Irak'ta artan gerginlik ile baş gösteren Türk şirketlerine yönelik "PKK ortakları... Leyla Zana ortağı..." şeklindeki iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Leyla Zana'nın LC Waikiki'ye ve Bandırma kökenli Gross Market'e ortak olduğu yönünde çıkarılan söylentiler, bu kez de Türk ve Osmanlı mutfağının önde gelen temsilcilerinden Revan'ı vurdu. 1998 yılında İstanbul Beylikdüzü'nde ilk şubesini açan arkasından 2004'te Süleymaniye'de, geçen yılda Beyoğlu'nda eski bir gazino olan Kasablanca'yı restore ederek açan Revan, hakkında çıkarılan "Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile ortak. Talabani İstanbul'da para basıyor" şeklindeki iddialarla uğraşıyor.
Asılsız dedikodular yüzünden restoranlarına geçen haftasonu bir kişinin bile gelmediğini belirten Revan Restaurant'ın sahibi Maaruf Ataoğlu, "Beylikdüzü restoranının yoğun bir müşterisi vardı. Geçtiğimiz haftasonu ne Beyoğlu ne de Beylikdüzü'ne bir kişi bile gelmedi. Bu etnik bir linç kampanyası. Kürt kökenli bir işadamıyım. 33 yıldır İstanbul'dayım. Bu yapılanları anlamıyorum. Telefonlarım susmuyor. Sürekli tehdit alıyorum" dedi.
Tüm iddialar deli saçması
Beyoğlu'ndaki restoranı açmak için 1.5 yıl emek verdiklerini belirten Ataoğlu, "Restorasyona 3 milyon YTL harcadık. Açılalı 5 ay oldu. Tam işler yoluna giriyordu bu olaylar oldu. İşi daha da ilginci bir çalışanımız annesinin 'Talabani oraya ortakmış, işten ayrıl' baskısı yüzünden ayrıldı" açıklaması yaparak içinde oldukları zor durumu anlatıyor. İddiaları bir deli saçması olarak değerlendiren Ataoğlu, "Talabani'nin kebap ve lahmacundan trilyonlar götürdüğü söyleniyor. Bunlar deli saçması. Asıl hedef benim kürt kökenli bir vatandaş olmam sebebiyle bir linç girişiminin başlangıcıdır. 29 Ekim'de restoranımıza bayrak astık. Yapılan haberlerde bizim hakkımızda 'sanki çok Türklermiş gibi Türk bayrağı asıyorlar' şeklinde yorumlar yapıldı. Bunlar bizi derinden yaraladı. Açılan yaralar bir daha zor kapanıyor. Eşim Türk. Bu durum onu etkiliyor. Restoranların yönetimi de onda. Olanları hayretle izliyor. Türklük'ün kıstasını kim belirliyor bilmiyorum" diyor.
Talabani Revan'a hiç gelmedi
Haberde sözü edilen Aras Borhan Talabani'nin Celal Talabani'nin yeğeni olduğunu belirten Ataoğlu, "Aras Borhan Talabani, Revan restoranlarının da içinde bulunduğu şirketimiz Asilsan Group'un şirketlerinden biri olan Asilsan Dış Ticaret'e sadece 20 bin YTL'lik sermaye ile ortak. Bu şirketimiz grup iştirakimiz olmasının dışında Asil Gıda turizm ve ticaret ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bu nedenle Celal Talabi'nin ne de Aras Borhan'ın Revan restoranları ile hiçbir ilişkisi yoktur. Üstelik Borhan Talabini'nin siyaset ile yakından uzaktan ilişkisi yoktur. Moskovo'da gazetecilik okumuş, Londra'da yaşayan bir İngiliz vatandaşı. Bu iştirakimiz üzerinden üstümüze gelerek bizi vuruyorlar" açıklaması yapıyor.
Birçok Türk firması gibi kendisinin de Kuzey Irak'ta inşaat işleri olduğunu belirten Ataoğlu, Talabani ile hiçbir yakın diyaloğunun olmadığına dikkat çekiyor. Ataoğlu, şöyle devam ediyor: "Talabani'yi tanıma sebebim Süleymaniye'de iş yapıyor olmam. Ama haberlerde söylendiği gibi çat kapı görüşecek kadar samimi değilim. Revan Süleymaniye'de Türk restoranı olarak tanınıyor. Talabani bu restorana hiç gelmedi. Bir kere restoranda Bakanlar Kurulu toplantı yaptı. Zaman zaman Talabani'nin konutuna servis yapmamız istenmiştir." Ataoğlu, çıkan haberlere yönelik dava açtıklarını da sözlerine ekliyor.
Yatırımlarını askıya aldı
Ataoğlu, bu iddiaların sadece restorana gelen müşterileri değil yatırım planlarını da etkilediğini söylüyor. "Erbil'de de yap işlet devret modeli ile yeni bir restoran için çalışmalara başlamıştık" diyen Ataoğlu, ortamın çok gergin olmasından dolayı bu planlarını şimdilik ertelediklerini kaydediyor. Ataoğlu, şu açıklamayı yapıyor:
"Beyrut, Kudüs ve Ankara'da da Revan açmayı düşündük. Bu olaylardan sonra bu yatırım planlarını da erteledik." Revan restoranları haricinde Asilsan Group, Kuzey Irak'ta, altyapı ve yol çalışmaları da yapıyor. Ataoğlu'nun sahip olduğu Asilsan Group'un Kuzey Irak'ta yaptığı işler arasında Süleymaniye Üniversitesi'ne ait villalar, köprülü kavşak ve Erbil'de yapılan Dream City'nin alt yapı ve kanalizasyon çalışmaları yeralıyor. Ama şu anda Kuzey Irak'ta yeni inşaat işleri almadıklarını da belirten Ataoğlu, "Şu anda Libya'daki potansiyelleri değerlendiriyoruz" dedi.
Revan Kuzey Irak'ın Papermoon'u
Bugün Kuzey Irak'ın Papermoon'u olarak adlandırılan Süleymaniye'deki Revan restoran, bölgedeki önemli kişilerin gittiği mekanların başında geliyor. ABD'nin bölgeye geçici olarak atadığı yöneticilerden Jay Garner ve Paul Bremer Revan'a ünlü harhar kebabını yemeye gidenler arasında. Büyükelçiler, askerler de Revan'ın müdavimleri arasında.
2004 yılında Süleymaniye'de inşaat işleri üstlenmeye başladıkları zaman yemek yenilecek doğru dürüst bir yer olmadığını belirten Ataoğlu, "Yap işlet modeli ile aldığımız tarihi bir binada restoranımızı açtı. Burada önemli kişilerin ve yabancıların geldiği yerlerin başında geliyor" diyor.