TCMB Başkanı Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısında soruları yanıtladı Açıklaması
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, enflasyondaki yükselişin geçici olduğu konusunda dünyadaki tüm merkez bankalarının hem fikir olduğunu, gelişmelere göre kararlar alacaklarını belirterek, "Biz de enflasyonun geçici olduğunu, özellikle yılın son...
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, enflasyondaki yükselişin geçici olduğu konusunda dünyadaki tüm merkez bankalarının hem fikir olduğunu, gelişmelere göre kararlar alacaklarını belirterek, "Biz de enflasyonun geçici olduğunu, özellikle yılın son çeyreğinde düşüşe geçeceğini düşünüyoruz. Bütün beklentimiz ve politikalarımız bu yönde." dedi.
Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası tarafından "Para Politikası, Enflasyon ve Yatırımlar" başlığı altında düzenlenen hibrit toplantıda, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Fiyat İstikrarı Komitesi'nde enflasyonun kontrolü ve düşürülmesi noktasında ilgili bakanlıklarla birlikte çalışmalar yaptıklarını anlatan Kavcıoğlu, yeni dönemde Gıda Komitesi'nde yapılan çalışmaları biraz daha ileriye götüreceklerini söyledi. Kavcıoğlu, daha sıkı bir iş birliği ve sahaya daha hakim bir şekilde enflasyonla ilgili çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüreceklerini vurguladı.
Kavcıoğlu, avronun Merkez Bankası rezervlerinde daha geniş şekilde yer alıp almayacağı yönündeki bir soruya, şu yanıtı verdi:
"Avro Bölgesi bizim dış ticaretimizin hemen hemen yüzde 50'sinden fazlası. Dolayısıyla avroyu tabii ki önemsiyoruz. Avrupa ülkelerinin bizimle ticaretinde daha fazla iş birliği yapmaları gerektiğini ifade etmek isterim. Bu; avronun da ülkemizde daha fazla güçlenmesine katkı yapacaktır. Biz politika olarak rezerv para dışında TL'nin güçlenmesi için politika üretiyoruz ve önümüzdeki dönemde Merkez Bankası olarak daha güçlü bir TL oluşturma yönünde adımlar atacağız. Bu anlamda da TL'nin güçlü olmasıyla beraber, ticaretimizin Avrupa yönünün güçlenmesiyle de Türkiye'de avronun, dolar üzerinde daha baskın bir belirleyici gücü olacaktır diye düşünüyorum. Bunun tamamen ticaret hacmimizle ilgili olduğunu düşünüyorum."
Türkiye'nin sanayi, hizmet ve inşaat gibi ana sektörlerde salgın sonrası aşılamanın da katkısıyla önemli bir ivme yakaladığına işaret eden Kavcıoğlu, "Türkiye'nin inşaat ağırlıklı büyüdüğü gibi bir görüş var ama son dönemde artık Türkiye sanayide, özellikle makine ve teçhizat yatırımlarında çok hızlı bir ivme yakaladı. Sanayi alanında, imalat alanında üretim artışımız çok güçlü. Üçüncü çeyrekte özellikle ihracat ağırlıklı ve sanayi ağırlıklı bir büyüme görüyoruz. İnşaatın da bunu destekleyeceğini düşünüyorum. Hem içeride hem dışarıda inşaat sektörü Türkiye'de çok güçlü ve dolayısıyla orayı da önemsiyoruz." diye konuştu.
"Sıkı para politikası duruşumuzun sonucunu aldığımızı düşünüyoruz"
Şahap Kavcıoğlu, enflasyonu hangi unsurların aşağı çekeceğine dair bir soru üzerine, küresel enflasyondaki artışa rağmen, ülke olarak para politikası duruşunun Enflasyon Raporu'nda öngörüldüğü gibi, özellikle son çeyrekteki enflasyon düşürücü sıklıkta olduğunu söyledi.
Parasal duruşunun krediler, iç talep ve istihdamdaki yansımasının, iç ve dış talep arasında dengeyi tesis eden ve cari dengenin güçlenmesini sağlayan bir seyir izlediğini belirten Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Buna aşılamayla birlikte özellikle turizm olmak üzere hizmetler sektörünün de katkı vermesiyle, Türkiye bu anlamda çok güçlü bir ivme yakalayacak. Bu; enflasyonun da düşmesine katkı verecek. Gıda fiyatlarıyla ilgili dünya çapında ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Hava koşulları, kuraklık, gıdada ihracata konulan kısıtlamalar, stok artışlarındaki yansımalar... Dışarısı da gıda artışıyla beraber daha çok çekirdek enflasyondaki ve beklenen enflasyondaki artışı izliyor. Dolayısıyla bizim de para politikamız bu yönde. Beklenen ve çekirdek enflasyondaki gelişmeleri takip ediyoruz. Bugüne kadar, 1 yıldır sıkı para politikası sürdürüyoruz ve bunun sonucunu aldığımızı düşünüyoruz. Gıda enflasyonunda bizim dışımızdaki gelişmeleri göz ardı ettiğimizde, sonuçlarını aldığımızı görüyoruz."
Kavcıoğlu, bugüne kadar para politikası duruşunun iç ve dış talep arasında bir dengelenme sağladığını, bunun da cari işlemler hesabına olumlu yansıdığını dile getirdi.
Cari işlemler hesabının yılın kalan kısmında fazla vereceğini, bu gelişmelerin gelecek yıllarda da aynı şekilde devam edeceğini öngördüklerini aktaran Kavcıoğlu, "Yılın kalan kısmında cari fazla vermemizin, kurun istikrarı açısından önemli bir durum olduğunu da söyleyebilirim." dedi.
"Parasal duruşumuzu, enflasyonun son çeyrekte düşmesi noktasında etkili olacak"
Kavcıoğlu, "Enflasyonda düşüş beklediğinizi söylediniz. Bunu bir trend olarak mı düşünüyorsunuz?" sorusu karşısında, diğer ülkelere nazaran Türkiye'de enflasyondaki artışın çoğunlukla gıda fiyatlarındaki yükselişten kaynaklandığını söyledi.
Burada gıda arzındaki ve ihracatındaki kısıtlamalar, lojistik sıkıntılar, stoklar, kuraklık ve hava koşullarındaki değişiklikler gibi dışsal ve irade dışı bazı gelişmeler olduğunu anlatan Kavcıoğlu, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) enflasyondaki yükselişin geçici olup olmadığı noktasında merkez bankalarının çalışma yapıp, ona göre karar almaları gerektiğini belirttiğini anımsattı.
Kavcıoğlu, küresel merkez bankalarının da bugüne kadar enflasyondaki yükselişe dair herhangi bir sıkı para politikası adımı atmadığına işaret ederek, "Bizim parasal duruşumuzun, enflasyonun yılın özellikle son çeyreğinde düşmesi noktasında etkili olacağını düşünüyoruz." dedi.
Gelişmiş ülkelerin daha önce düşük enflasyon konusunda politika ürettiğini, bugüne gelindiğinde ise yüzde 5-6 bandındaki bir enflasyonla ilgili tedbirleri konuştuğunu anlatan Kavcıoğlu, "Enflasyondaki yükselişin geçici olduğu konusunda dünyadaki tüm merkez bankaları hem fikir. IMF'nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda biraz önce bahsettiğim tavsiye kararı da var. Dolayısıyla gelişmelere göre karar alacağız. Biz de enflasyonun geçici olduğunu, özellikle yılın son çeyreğinde düşüşe geçeceğini düşünüyoruz. Bütün beklentimiz ve politikalarımız bu yönde." değerlendirmelerini yaptı.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası rezervlerinin ne durumda olduğuna yönelik bir soruya şöyle yanıtladı:
"Döviz rezervlerimiz son 4-5 ayda artış trendine girdi. Özellikle reeskont kredilerimiz, cevherden altın alım anlaşmalarımız, zorunlu karşılık uygulamalarımız sayesinde, bu dönemde rezervlerimizde önemli miktarda, yaklaşık 30 milyar doların üzerinde bir artış söz konusu. Şu anda reervlerimiz 115-120 milyar dolar bandında. Önümüzdeki döneme ilişkin yaptığımız projeksiyonlara göre, döviz rezervlerimiz artarak devam edecek. Bu bizim için önemli. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde de merkez bankamızın rezervlerinin artarak üstün bir konuma geleceğini rahatlıkla söyleyebilirim."