BESOB'da bayramlaşma töreni Arınç
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, market ve süpermarketlerle ilgili yasal düzenleme hazırlıklarının sürdüğünü belirterek, "Bu hazırlık umarım ki yeniden birilerinin müdahalesine maruz kalmadan i...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, market ve süpermarketlerle ilgili yasal düzenleme hazırlıklarının sürdüğünü belirterek, "Bu hazırlık umarım ki yeniden birilerinin müdahalesine maruz kalmadan inşallah en azından yılbaşına kadar bu işi çıkartmış oluruz" dedi.
Arınç, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odasında (BESOB) düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, siyasi hayatı süresince her zaman esnaf ve sanatkarlara destek verdiğini söyledi.
Esnaf ve sanatkarların, bir ülkenin omurgası olduğunu dile getiren Arınç, "Esnaf ve sanatkardan kolay kolay kötü adam çıkmaz. El emeği göz nuruyla çalışırlar, aza kanaat ederler, çoktan da azmazlar. Dolayısıyla esnaf ve sanatkarın gönlünü yapan, memlekete hayır getirmiş olur. Bu siyaset için de böyledir, devlet adamı için de böyledir. Onları zor durumda bırakmamamız, beklenti içine sokmamamız, onlara sırtımızı dönmememiz, kapıyı kapatmamamız lazım" ifadesini kullandı.
Bir ülkenin ayakta durmasının, esnaf ve sanatkar kesimiyle mümkün olduğuna dikkati çeken Arınç, Türkiye'de bir sosyal patlama olmuyor, Arjantin, Brezilya ve diğer bazı ülkelerde olduğu gibi birileri sokaklara çıkıp bir yerlere saldırmıyor, talan etmiyor, milletin mallarını gasbetmiyorsa "bereket" denilen olguya inanmak gerektiğini anlattı.
Sadakat, samimiyet ve çalışkanlığa mutlaka sahip olunması gerektiğini dile getiren Arınç, "Dolayısıyla esnafla mutlaka birlikte olmalıyız ve onların taleplerine kulak vermeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, Türkiye'de 10-11 yıl öncesinin ekonomik krizlerinin bugün yaşanmadığını, siyasette olduğu gibi ekonomide istikrarın sürdüğünü bildirdi.
- "Bunda çok geciktiğimizin farkındayım"
Marketler ve süpermarketlerle ilgili bugüne kadar çok gecikmiş bir yasal düzenlemeyi kısa sürede hayata geçirecekleri bilgisini veren Arınç, şöyle devam etti:
"İsmi ne olur bilmiyorum. Kimisi 'perakendeciler' diyor, kimisi 'tüketiciyi koruma' diyor. Bunların içerisinde ülkemizi bir uçtan bir uca ve adeta yan yana AVM'ler ile dolduran bence çarpık bir anlayışın esnaf lehine korunması ve esnafın daha da gelişebilmesi için bir imkan hazırlayacağız. İçe dönük bir eleştiri yapayım; bunda çok geciktiğimizin farkındayım. Meclis başkanlığım döneminde 2004'ten itibaren bu konuyu her yerde gündeme getiririm. Şunu söyledik; Batıda nasılsa ona göre bir yasa çıkaralım. Büyüklükleri nasıl olacak, şehir dışında nasıl olacak, çalışma saatleri nasıl olacak? Öyle yazalım. Madem Avrupa Birliğine (AB) giriyoruz. Onun normları var. AB'nin bu konudaki normları nasılsa biz de öyle yapalım. 'Sokak içlerine kadar süpermarket olur mu? Bunlar neyin nesi? Bu esnaf nasıl hayatını sürdürecek? Bakkal amca nasıl devam edecek?' diye, Allah şahittir, her yerde yaptığım konuşmaları hatırlamanızı tavsiye ederim. 'Sen meclis başkanısın, söyledin ama bunları yapmadılar.' İşin kötüsü başbakan yardımcısıyım, 5 senedir söylüyorum yine yapmıyorlar. Şimdi zamanı geldi. Zamanı gelmeden çiçek bile açmıyor. Biz bunu konuştuğumuz zaman, Maliye Bakanı para sever, diyor ki; 'Ben para alıyorum, bu marketler benim için kayıtlı bir iştir, kayda tabidir, aldığı sattığı bellidir, kaçak yoktur.' İyi de kardeşim gene olsun. Dünyanın geldiği bir noktada AVM'lere gözlerimizi kapatacak değiliz ama o kadar izin verildi, o kadar bunlar yan yana bir hale geldiler ki vahşi kapitalizm gibi büyüdüler, şimdi birbirlerini boğuyorlar. 300 milyon yatırımla falan bir yer yapılmış, şimdi içi boş, 'Birisi devralsa da kurtulsak' diye bekliyorlar. Bu böyle devam edebilir mi? Hayır."
- "Denizleri geçtik, küçük bir gölde boğulmaya niyetimiz yok"
Arınç, konuyla ilgili olarak daha önce hazırladıkları taslakta, "5 kilometre dışarıda olacak, etrafında otopark için imkan olacak, cumartesi ve pazarları saat 21.00'den sonra çalışmayacak" gibi maddelere yer verdiklerini ancak bunda muvaffak olamadıklarını belirtti.
AVM'lerin iflas etmeye başlamasının ardından "Artık zamanı geldi" diyerek yeni bir hazırlık yapıldığına işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
"Bu hazırlık umarım ki yeniden birilerinin müdahalesine maruz kalmadan inşallah en azından yılbaşına kadar bu işi çıkartmış oluruz. Biz AVM'lere doğrudan karşı değiliz ama küçük esnafı da boğmasını kabul edemeyiz. Esnaf ve sanatkarlara da zarar vermesine engel olmamız lazım. Elinin emeği, küçük sermayelerle yaşamaya çalışan insanları zamanında birleşmeye davet ettik. Bir kısmı birleşti ama herkesin böyle olması mümkün değil. Dolayısıyla AVM'nin bir standartı olmalı. Bu standart içerisinde inşallah her şeyi güzel bir şekilde görmeliyiz, yaşamalıyız. Bunu başarabilirsek faydalı bir iş yapmış olacağız. Bu kadar iş yaptık, bu kadar denizleri geçtik, küçük bir gölde boğulmaya niyetimiz yok. Bunu da başarmalıyız ki esnafımız ayakta durabilsin, yüzü gülsün, akşam evine bir ekmek götürebilsin, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılasın; tek isteğimiz budur. İnşallah bunda muvaffak olacağımıza inanıyorum."
- "TESK'in başındaki kişi, 50 metre yürüyerek Meclis'e gelemedi"
Bülent Arınç, esnaf ve sanatkarlarla ilgili meslek kuruluşlarından, AVM'ler için yapılacak düzenlemeye destek vermelerini, kamuoyu oluşturmalarını istedi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun (TESK), güçlü bir çatı kuruluşu olduğuna dikkati çeken Arınç, şunları kaydetti:
"TESK şu anda çok iyi çalışıyor. Eskisini de bilirim TESK'in. Hükümete sırtını dönen, elini uzatmayan, tepeden bakan, ideolojik bağnazlık içinde olanların elindeydi. Parlamento ile TESK'in arasındaki mesafe 50 metredir. 50 metreyi aşıp Meclis'e gelemezlerdi. Meclis başkanlığım dönemimde 7'den 70'e, 72 millet ile tanıştım. TESK'in başındaki kişi, 50 metre yürüyerek Meclis'e gelemedi. Derviş Günday'dan bahsediyorum. Onu ne kadar çok sevdiğinizin de farkındayım. TESK bir zamanlar böyleydi. Şimdi, hükümetin karşısına dimdik çıkıp 'Şu taleplerim var, ben milyonluk bir kitleyim, bunları yapmanız lazım, bunları takip edeceğim' diyen bir TESK var. Siz de onun üyesisiniz. Sizi ayrıca bu açıdan tebrik ediyorum. Geçmiş böyleydi, sıkılı yumrukla el sıkışılmıyordu. Şimdi eller açıldı, buluştu. Arif Tak (BESOB Başkanı) ile burada nasılsak Ankara'da da TESK ile öyleyiz."