Bes'in Fon Büyüklüğü 92 Milyar Liraya Ulaştı

Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Güngör, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve otomatik katılımdaki toplam fon büyüklüğünün aralık ayı itibarıyla 92 milyar liraya ulaştığını, sistemdeki kişi sayısının ise 12 milyonu bulduğunu bildirdi.

EGM'nin açıklamasına göre, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) ve EGM iş birliğiyle "Emekliliğiniz İçin Buluşuyoruz, Türkiye BES'leniyor" projesi kapsamında, Düzce Teknopark Konferans Salonu'nda panel düzenlendi.

Bireysel Emeklilik Sistemi'nin bütün yönleriyle ele alındığı ve otomatik katılımın 1 Ocak'ta hayata geçecek son fazı hakkında bilgilerin paylaşıldığı toplantıda konuşan EGM Yönetim Kurulu Üyesi ve Bereket Emeklilik Genel Müdürü Mahmut Güngör, BES ve otomatik katılımdaki toplam fon büyüklüğünün aralık ayı itibarıyla 92 milyar liraya ulaştığını, sistemdeki kişi sayısının ise 12 milyonu bulduğunu aktardı.

Güngör, 1 Ocak itibarıyla otomatik katılıma 5-9 çalışanı bulunan şirketlerin dahil olacağını kaydederek, böylece 2 milyon kişinin daha sisteme gireceğini, bu son etapla bireysel emeklilik sistemlerindeki kişi sayısının toplam 14 milyona ulaşmasını beklediklerini anlattı.

Türkiye'de de bireysel emeklilik sistemine ilginin her geçen gün arttığını vurgulayan Güngör, "1 Ocak 2017'de sistem 1000 ve üzerinde çalışanı olan büyük firmaların sisteme girmesiyle başladı. Zamanla kademeli olarak sisteme daha küçük boyutta firmalar giriş yaptı. Zaman geçtikçe sistemde devam eden çalışan sayısının görece daha iyi olduğunu görüyoruz. Çıkışlar azalıyor. Demek ki zaman geçtikçe insanımız sisteme daha sıcak bakıyor." ifadelerini kullandı.

"BES'te biriken fonlar teminat gösterilebilir"

Güngör, otomatik katılımın yurt dışında yakaladığı başarının nedenlerine de değinerek, "Yurt dışında tasarruf eğiliminin neden bu kadar başarılı olduğuna baktığımızda; sistemden çıkışların kolay olmadığını, şarta bağlı olduğunu görüyoruz. Ayrıca cüzi de olsa bir işveren katkısı söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.

Sistemin sağladığı ikinci emeklilik fırsatı ile bireylerin yaşam seviyelerine ve oluşturduğu fon büyüklüğü ile sermaye piyasalarının derinleşmesine katkı sunduğunu aktaran Güngör, ekonomiye kaynak yaratan sistemin daha iyi bir noktaya gelmesi için şu önerilerde bulundu:

"Sisteme ilişkin bilgilendirme, bilinçlendirme faaliyetinin tüm hızıyla sürmesi gerekir. İşveren katkısı düşünülebilir. Ayrıca ihtiyari bir şekilde sistemden çıkanların, çıkmak zorunda kalanların istedikleri zaman tekrar sisteme katılımına olanak tanınabilir. 18 yaş ve altının sisteme katılımının yolu açılabilir. Yine bireysel emeklilik fonlarının banka kredilerinin kullanımı sırasında bankaya teminat olarak gösterilmesinin, bireysel emeklilik sisteminde biriken fonların kişilerin banka kredi notuna yansımasının yolu açılabilir."

"BES, mevcut sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcı unsuru"

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Çakar ise, üniversite sanayi iş birlikleri hakkında bilgi verdi.

"Şu anda yaklaşık 80 öğretim görevlimiz, üniversite sanayi eşleşmesi kapsamında firmalarımıza farklı branşlarda danışmanlık hizmeti vermektedir." ifadesini kullanan Çakar, bireysel emeklilik sistemlerinin Türkiye'deki kapsamının genişlemesi için, kişilerin sisteme bakışını ortaya koyan bir tez ya da araştırma yapılmasını önerdi.

Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin de 23 bin KOBİ'ye ev sahipliği yapan Düzce'yi sanayi, tarım ve turizm kenti olarak tanımladı.

Otomatik katılımın anlatılması noktasında oda olarak üzerilerine düşeni yaptıklarını, gerçekleştirdikleri toplantılarla sistemin doğru şekilde anlaşılmasını sağlamaya çalıştıklarını aktaran Şahin, yurt dışındaki benzer sistemlerde var olan işveren katkısından bahsetti.

Düzce OSB Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yirmibeşoğlu da bölgelerinde 18 farklı iş kolunda üretim yapıldığını belirterek, BES'i, şu anda mevcut olan sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcı bir unsuru olarak gördüklerini bildirdi.

Kurumsal şirketlerin otomatik katılımdaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini kaydeden Yirmibeşoğlu, ancak ekonomik sıkıntılardan kolay etkilenen küçük işletmelerin bunu yapamadığını aktardı.