Haberler
Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

BDDK Başkanı Öztekin, Aa Finans Masasına Konuk Oldu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, bankaların kar dağıtımına getirilen kısıtlamada yapılacak düzenlemeye ilişkin, "Avrupa'da bankacılık krizi ve ekonominin normal rayına oturmasını bekliyoruz" dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, bankaların kar dağıtımına getirilen kısıtlamada yapılacak düzenlemeye ilişkin, "Avrupa'da bankacılık krizi ve ekonominin normal rayına oturmasını bekliyoruz" dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'na konuk olan Öztekin, "Bankaların kar dağıtımını büyük oranda sınırladığınızı söylediniz. Yatırımcılar temettü dağıtımının fazla olmasını istiyor. Süre konusunda hedefiniz nedir- Ne zamana kadar kar dağıtımlarını sınırlayacaksınız" sorusunu yanıtladı.

Öztekin, bankaların kar dağıtımına getirilen kısıtlamada yapılacak düzenlemeye ilişkin, "Avrupa'da bankacılık krizi ve ekonominin normal rayına oturmasını bekliyoruz" dedi.

Mukim Öztekin, bankaların muhtemel risklere karşı ayırdıkları serbest karşılıkları da ilave ederek, sermaye yeterlilik rasyosu ne kadar yüksekse bankaların o kadar kar dağıtmasına müsaade ettiklerine dikkati çekerek,

"Yatırımcıların kar dağıtım yoluyla para kazanmalarını engellemiş oluyoruz ama, bankaların değerini artırarak onların daha fazla para kazanmalarına vesile oluyoruz" diye konuştu.

Bankaların değerinin oldukça arttığını ifade eden Öztekin, "Borsamız Dünya Borsalar Birliği'ne bağlı borsalar içerisinde değeri en çok artan borsaların birincisi" dedi.

Öztekin, Avrupa krizini gözlemleyerek, gelişmeler olumlu seyrettiği taktirde, sermaye yeterlilik rasyosuna bağlı olarak bankalar arasında farklılaştırma yoluyla kar dağıtım oranlarını değiştirebileceklerini bildirdi.

-"3,5 milyar civarında bir takibe dönüşüm söz konusu"-

Mukim Öztekin, kredi kartları borçlarının takibe dönüşme oranına ilişkin bir soruyu da yanıtladı. Kredi kartlarına "limiti gelire bağlama" şartı getirdiklerini hatırlatan Öztekin, kredi kartı borçlarının özel sektörü ilgilendiren bir konu olduğu için mağdurlarla ilgili devletin yapacağı bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi.

Özellikle taksitli kredi katlarında kullanımın daha çok arttığına dikkati çeken Öztekin, kredi kartlarının şu anda en fazla takibe dönüşüm oranına sahip kredi türü olduğunu bildirdi.

Öztekin, kredi kartı borçlarının yüzde 5'ler civarında bir takibe dönüşüm oranına sahip olduğunu belirterek, "Ne tür düzenlemeler yapabiliriz- Bankalara

'arkadaş bunları affet' deme şansımız yok. Toplam kredi kartı tutarında 70 milyar civarında risk var. Yüzde 5 oranını düşünürseniz, 3,5 milyar civarında bir takibe dönüşüm söz konusu. Bunun karşılığını bankalar ayırıyor. Zarar olarak yazılıyor bu tutar. 3,5 milyarı takibe attığı zaman gider olarak yazıyor. Tabi ki özkaynaklarından ayırıyorlar. Bunların yaklaşık yüzde 30-35'i de ödeniyor" ifadesini kullandı.

-"Bankalarımız son derece sağlam, sağlıklı"-

Başkan Öztekin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Gül'ün, mevduat devlet garantisinin 100 bin lira olması gerektiğine ilişkin açıklamalarını nasıl değerlendirdiklerine ilişkin bir soru üzerine de şöyle konuştu:

"Bu soruyu herhalde eski bir TMSF Kurul Üyesi olmam sebebiyle sordunuz. Şakir Bey'in birebir konuşmalarında söylediklerinden biliyorum. 2004 yılında 50 bin lira olarak belirlendi. 'Enflasyona göre endekslendiği zaman zaten 100 bin lira olması gerekiyor' diye bir düşüncesi olduğunu biliyorum. Geçmişte böyle söylüyordu, 'Enflasyona endekslemeliyiz'. Yoksa bir sorun olduğundan değil.

Bizim bankalarımızın bir sorunu yok zaten oldukça sağlam. Ben bu oranların da 100 bin lira ve başka bir tutarın çok fazla önemli olmadığını düşünüyorum. Avrupa'nın bankaları kurtarmak için çok daha ciddi bedeller ödediğini de biliyoruz. Bu oranlar çok önemli değil, önemli olan sorunun çıkmamasıdır. Şu anda bankalarımızın bir sorunu yok. Bankalarımız son derece sağlam, sağlıklı. Fitch raporunda da notumuz artarken en önemli vurgu da bankacılığımızın sağlıklı yapısına yapılan vurguydu. Krizi sektörün tecrübesinden yararlanarak, ekonomi yönetimi başta olmak üzere BDDK'nın, Merkez Bankası'nın çalışmaları yanında bankacılık sektörümüzün sağduyusuyla biz bu krizi aştık. Oldukça da sağlıklı ve sağlam bir durumdayız."

-"Avrupa'nın uğraştığı sorun bankaların zayıf sermayeleri olması"-

Öztekin, "Bankacılık sektörüne girmek isteyenlerin güçlü olması ve sektöre katkı sağlaması gerektiğini daha önce söylemiştiniz- Sizce bankacılık sektörüne girmek isteyenlerin ne kadarlık bir gücü olmalı- Sermaye tabanı olan 300 milyon dolar yeterli olacak mı- Bunun azaltılması veya artırılması gündeminizde mi- sorusunu da yanıtlayarak, bunu sektöre yeni girişler için istediklerini, bankaların sermayelerini 300 milyon dolara çıkarmalarını istemediklerine dikkati çekti.

Sektöre yeni giriş konusunda 2011 yılının Ekim ayında Odea Bank'a izin verildiğini hatırlatan Öztekin, 300 milyon dolar sermaye ile faaliyete başladıklarını, şu anda da güçlü sermaye ile başlamanın ciddi artılarını yaşadıklarını ifade etti.

Öztekin, sermaye ne kadar güçlü ise o kadar hızlı yol alınacağını belirterek, örneğin Mitsubishi Bank'ın Türkiye'ye gelmesinden mutluluk duyacaklarını, ancak güçlü gelmelerini istediklerini bildirdi.

Avrupa'nın uğraştığı sorunun bankaların zayıf sermayelerine sahip olması olduğunu ifade eden Öztekin, "Sermayenin güçlü olması bankaların sağlamlığı açısından da ciddi katkı sağlayacağını düşünerek, ülkemize gelecek kurumların güçlü olması arzumuzdan kaynaklanıyor bunu azaltmayı düşünmüyoruz" dedi.

-"Ortadoğu'dan bir çok bankacılık yetkilisi gelip görüşüyor bizimle, ilgileri var"-

Öztekin, yurtdışındaki bankaların özellikle de Ortadoğu bankalarının Türkiye'ye olan ilgisine ilişkin bir soruyu da yanıtladı.

Ortadoğu ile tarihsel bağların olduğunu belirten Öztekin, "Türkiye, yatırımların kanalize edilebileceği en sağlam ülkelerden birisi şu an" ifadesini kullandı.

Öztekin, Türkiye'nin hem bankacılık, hem de büyüme açısından büyük potansiyele ve gelecek vadeden kaliteli bir nüfusa sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bankacılık potansiyeli açısından baktığımızda Avrupa'da ortalama 3,5 -4 civarında GSMH'nın bankacılık aktif büyüklüğü. Bizim ülkemizde daha GSMH'ya ulaşmış durumda değil. Ortadoğu'dan biliyorsunuz, Ortadoğu kökenli bir banka Alternatif Bank'ı satın alma konusunda ilgileniyor. Ortadoğu'dan bir çok bankacılık yetkilisi gelip görüşüyor bizimle, ilgileri var. Ama henüz fiilen Ortadoğu'dan bize lisans için başvurmuş banka yok. Şu anda bir Intesa Bank'ın şube açmak için başvurusu var. Görüşmelerini tamamladıktan sonra belki başvuruda bulunacak kurumlar olabilir. Çin'den, Güney Kore'den talepler vardı."

(Sürecek)

Muhabir : Merve Özlem Çakır

Yayıncı : Hamdi Ateş - ANKARA

Kaynak: AA / Ekonomi
title