Başbakan Yıldırım'dan Mehmet Şimşek'e: Sen Hala Burada mısın?
Başarısız darbe girişiminin Türkiye'ye dönük yatırımcı güvenini bozmaması için Şimşek'in dünya turuna çıkmasını isteyen Yıldırım, yardımcısı Şimşek'e şakayla karışık takıldı.
Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'i Ankara'da görmek istemiyor. Başarısız darbe girişiminin Türkiye'ye dönük yatırımcı güvenini bozmaması için Şimşek'in dünya turuna çıkmasını isteyen Yıldırım, geçenlerde karşılaştığı Şimşek'e şaka yollu, "Sen hala burada mısın" diye takıldı.
"Son bir kaç yıldır Türkiye'nin algısında bir bozulma var. Ama gerçekler algıdan çok daha iyi. Bu algıyı düzeltmek için bir karşı algı kampanyası başlatmak gerekiyor" diyen Şimşek, bu ayın ikinci yarısı ziyaretlerine Asya bölgesinden başlayacak.
Ağustos sonu Eylül başı Avrupa'yı hedef alan Şimşek Eylül'ün ikinci yarısı ise İngiltere ve ABD'ye gitmeyi planlıyor.
"GÖRÜŞ AYRILIKLARI AYNI AİLE İÇİNDE DE OLUR"
Hürriyet Daily News'un (HDN) sorularını yanıtlayan Şimşek özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ve Avrupa yönetimlerine sert eleştirilerinin bu ülke yatırımcısını ürkütme olasılığına ilişkin şu yanıtı verdi: "Köklü kaymalar, zaman zaman ortaya çıkan görüş ayrılıklarını ayırt etmek lazım. ABD bizim müttefikimiz. Fettuhlahçı Terör Örgütü (FETÖ) konusunda görüş ayrılığımız var. Bizden kanıt istedi, biz de verdik. Kendi normlarına uygun hareket etmesini bekliyoruz. Ama hiçbir görüş ayrılığı bizim başka alanlarda işbirliği yapmamızın önüne geçmez. Görüş ayrılıkları aynı aile içinde de olur.
"AB'NİN TÜRKİYE'YE, TÜRKİYE'NİN AB'YE İHTİYACI VAR"
AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB'ye ihtiyacı var. Her iki taraf da bir kopuşu göze alamaz. Biz orduyu AB'nin temel kriterleri doğrultusunda yeniden yapılandırıyoruz. Alkışlamaları gerekir. Olay anının sıcaklığında, doğaldır, ortaya çıkan bazı sesler, bazı soru işaretleri yolumuzun üstüne çıksa da, kalıcı bir etkisi olmaz."
MERAK EDİLEN 3 SORU
Yabancı yatırımcıların merak ettiği 3 konu olduğunu söyleyen Şimşek bunları şöyle sıraladı:
1) Başlatılan temizliğin Türkiye'nin idari kapasitesini etkileyip etkilemeyeceği soruluyor.
2) Güvenlik tehditleriyle başa çıkmada zafiyet olup olmayacağı soruluyor.
3) Alınan önlemler nedeniyle toplumun bir bölümünde oluşacak huzursuzluğun siyasi gerginlik yaratıp yaratmayacağı merak ediliyor.
"GÖREVDEN ALMALAR İDAREYİ ETKİLEMEZ"
Mehmet Şimşek, darbe girişimi sonrası gerçekleşen görevden uzaklaştırmaların bir risk azaltması olduğunu belirterek, "Diyelim ki 60 bin kişi görevden uzaklaştırıldı. Bu tüm kamu personelinin yüzde 1.5'ine tekabül ediyor; bizim idari kapasitemizi etkilemez. Atılanların çoğu suçüstü yakalanan askerler. Sivillere gelince hepsi objektif kriterler doğrultusunda değerlendirilecek. Hazine'den örnek vermek gerekirse, 1800 kişiden 62 kişi görevden uzaklaştırıldı ki bu hepsinin atıldığı anlamına gelmiyor. Asıl etki asker, polis ve yargıda hissedilecek. Ama bu da bizim terör örgütleriyle mücadelemizi etkilemez zira yıllara dayanan bir tecrübemiz var. Türkiye'nin güvenlik yapısı çok büyüktür ve bir kaç isme bağımlı değildir. En nihayet terörle mücadeleyi sahada yapan ordunun alt kademesindekilerdir."
"ŞİRKETLERE DÖNÜK OPERASYON UZAMAZ"
Yabancıların hukukun üstünlüğü ilkesine dönük endişeleri konusunda ise Şimşek şöyle konuştu: "Yargıyı FETÖ'den temizlemek asıl hukukun üstünlüğüne hizmet eder. Görevden atılanların hepsi adil yargıya tabii olacak. Olağanüstü hal (OHAL) iki amaç için ilan edildi; birincisi FETÖ'nün üzerine hırsla gitmek için ikincisi de bir daha darbe yapamayacak şekilde orduyu yeniden düzenlemek için."
Şimşek Türkiye'deki şirketlere dönük operasyonların da kısa süreceğini, uzamayacağını söyledi. (Kaynak: Hürriyet)