Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bakan Yazıcı: Her Şeyden Kuşku Eder Hale Geliyorsunuz, Bu Vahim Bir Durum

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yeni bakanlık binasında "böcek" taraması yaptırdığını, tarama yaptırmak üzere getirilen ekiplerden dahi şüphe duyduğunu söyledi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yeni bakanlık binasında "böcek" taraması yaptırdığını, tarama yaptırmak üzere getirilen ekiplerden dahi şüphe duyduğunu söyledi. "Her şeyden kuşku eder hale geliyorsunuz, bu vahim bir durum" diyen Bakan Yazıcı, bu kirli ortamın insanların güvenliğini ortadan kaldırdığını, kafalarındaki şüpheyi daha da yoğunlaştırmak suretiyle yeni bir güvenlik sorununa yol açtığını vurguladı. Yazıcı, "Ben bir şeyden korkmuyorum diye konuşmanın doğru olmadığı kanısındayım" dedi.

Bakan Yazıcı, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı. Bakan Yazıcı, Aralık ayından bu yana Türkiye'de yaşanan sürecin kimsenin hak etmediği bir süreç olduğunu ve bunun da bir proje olduğunun çok açık olduğunu belirterek, "O kadar vahim bir şey ki. Partinizin çok hassas olduğu alanlar üzerinden yolsuzluk suistimal üzerinden oluşturulmuş dosyalar adeta zemin telakki edilerek o zemin üzerinden başbakana yönelik bir siyaset mühendisliği bir vesayetçi anlayış. Bu anlamda 30 Mart seçimleri son derece önemli. Türkiye'de bugüne kadar yüzlerce seçim yapıldı ama bu zamana kadar hiç böyle bir kampanya süreci yaşanmadı. Dolayısıyla bu olayların Türkiye'ye ne kadar zarar verdiği de ortada" şeklinde konuştu.

-"BUNLARIN GERÇEKLİK DERECESİ BİR YARGI SÜRECİNİN SONUCUNDA ORTAYA ÇIKAR"-

Bakan Yazıcı, "Orta ya da uzun vadede bu siyaset mühendisliğinin temel hedefi ne?" şeklindeki bir soruya, " Türkiye'de her şeye hükmetmek, her şeyin belirleyicisi konumunda olmak, yani belirli alanlarda yoğunlaşmak suretiyle Türkiye'nin yönetimine etkin kurumlarında daha etkin görevler üstlenerek Türkiye'yi şekillendirmek. Kamu ve devlet olarak nitelediğimiz şema içerisinde yer alan kurumlarla hacmi sağlamak. Bir hakimiyet vesayet hedefi var. Bu doğrultuda bir sürü argüman kullanıldı. Montajdır, tedarik edilmiştir gibi Bunların gerçeklik derecesi bir yargı sürecinin sonucunda ortaya çıkar" yanıtını verdi.

-"ÇOK VAHİM BİR SÜREÇ"-

"Dinleme izleme takip olaylarının ulaştığı boyut açısından ne söylemek istersiniz?" şeklindeki bir soru üzerine Bakan Yazıcı şu ifadeleri kullandı:

"Çok vahim bir süreç. İnsanların en emin olmaları gerektiği alanlarından bir tanesi de güvenliktir. Kamu güvenliği, kişi güvenliğidir. Kişinin mahremi, bir özeli vardır. Bu insan haklarıyla da bağlantılıdır. Demokrasi bu hakları korur kollar. Bütün bu alanları deşifreleyecek tarzda teknik aygıtlarla takip edip depolamışsanız sorgulanması gereken husus budur. Siyasetçiden olsak bizim özelimizi belirli kimselerle paylaşacağımız alanları hiç kimsenin her ne sebeple olursa olsun, tespit edip bunu bir araç olarak şantaja dönüştürme hakkı olamaz. Bu güvenlik ortamını zedeliyor. Bu kişi haklarına bir saldırıdır."

-"YENİ BAKANLIK BİNASINDA BİR BÖCEK TARAMASI YAPTIRDIM"-

"Siz dinlediğinizi düşünüyor musunuz, dinlenmeye yönelik bir önlem aldınız mı?" sorusu üzerine Bakan Yazıcı şöyle konuştu:

"Dinlenenlerin listesinde olamayacağımı söylemem mümkün değil. Muhtemelen dinleniyoruz. Bende yeni bakanlık binasında bir böcek taraması yaptırdım. Yok denildi. Ama öyle bir şey ki tarama yapmak üzere getirdiğiniz ekipler ne yapar bilemezsiniz. Her şeyden kuşku eder hale geliyorsunuz, bu vahim bir durum. Bu kirli ortam insanların güvenliğini ortadan kaldırdığı gibi kafalarındaki şüpheyi daha da yoğunlaştırmak suretiyle daha bir güvenlik sorununa yol açıyorlar. Ben o tespiti yaptırdım. Ben bir şeyden korkmuyorum diye konuşmanın doğru olmadığı kanısındayım. Hiç kimsenin hiç kimseyi tespit etme hakkı yoktur. Bu işlemler yapılırken de birey hak ve hukuku toplumsal algının dikkate alınması gerek. Bugüne kadar bu konuda fazla özen gösterilmediği yapılan işlemlerden de anlaşılıyor."

-"SANDIK GÜVENLİĞİNDE DENEYİMLİYİZ"-

Bakan Yazıcı, "Böyle bir ortamda seçim güvenliğini tehdit eden bir risk görüyor musunuz?" şeklindeki bir soru üzerine Türkiye'nin seçim hukuku açısından çok deneyimli olduğunu vurguladı. Lokal olaylar dolayısıyla eleştirilebilecek uygulamalar olduğunu belirten Bakan Yazıcı, örnek olarak 2002 seçimlerinde Başbakan Erdoğan'ın adaylığının iptal edilmesini gösterdi. Sandık güvenliğinde deneyimli olunduğunu söyleyen Bakan Yazıcı, "Sandıklarda kamu görevlileri, parti temsilcileri, sandık kurulları ayrıca müşahitler oluyor. Ayrıca sandık güvenliğini sağlayacak düzenlemeler var. Başbakanımız, dün Trabzon'da dün bir örnek verdi konuşmasında:"Bazı kişiler, bazı sandık kurulu üyelerimize veya müşahitlerimize telefon açmak suretiyle, "Siz o sandıkta değilsiniz, farklı yerdesiniz' o iptal edildi' diye açıklamalarda bulundu. Bu tür çalışmalarda bulunması, kuşku uyandırıyor ama ben bunun çok başarıya yol açacağı kanaatinde değiliz. Bir takım irade fesadına yol açacak bulunması da kuşku yaratıyor. Bu değerlendirmeler, herkesin dikkatli olması gerektiğine vurgu diye düşünüyorum" diye konuştu,

-"SÜREÇ BİTENE KADAR SUÇLANAN KİŞİLER MASUMDUR"-

Meclis açıldığında, 4 eski bakan fezlekeleriyle ilgili nasıl bir süreç izleneceğine yönelik bir soru üzerine Bakan Yazıcı, soruşturma komisyonu kurulması için önergeler bulunduğunu, eski bakanların da bu yönde taleplerini hatırlattı. Prosedürün de bu yönde işleyeceğini ifade eden Yazıcı şunları kaydetti:

"Bizim Anayasamız, iç tüzüğümüz açık. Bakanların görevleri ile ilgili yargılama prosedürü bellidir. Onun soruşturma kısmını Meclis yapar. Seçimden önce Meclis'in önceden toplanması talep edilerek, hukuksal kalması gereken bu iddialara, siyasi bir kılıf giydirmeye çalıştılar. Siz hukuksal kalması gereken konuları, siyasi elbiselerle giysilendirirseniz, hukuk zarar görür. Meclis açıldıktan sonra gündemini belirleyecek. Soruşturma Komisyonu taleplerini karara bağlayacak. Komisyon kurulması kararı verilirse, soruşturma Komisyonu iddialarını inceleyecek. Başka delil temini kapsamında tanık dinleyecek. Sonuçta bir metin düzenleyecek. Bir rapor düzenlenecek. Bu rapor, Meclis'te oylanacak. Şayet yargılama yönünde bir rapor düzenlenirse, o rapor Meclis'te 276 milletvekili kabul ederse, o zaman Anayasa Mahkemesi'ne gidecek. Anayasa Mahkemesi'nde yargılanma süreci sonunda karar verilecek. O süreç bitene kadar, suçlanan kişiler masumdur. Suçlu oldukları söylenemez. O süreci yaşıyoruz."

-TÜZÜKTEKİ 3 DÖNEM KURALINDA DEĞİŞİKLİK -

"AKP'de 3 dönem kuralında değişiklik için adım atılacak mı?" şeklindeki soru üzerine Bakan Yazıcı, tanık olduğu böyle bir adım olmadığını söyledi. AKP'nin tüzüğü ve yapılan diğer düzenlemelerin Türkiye siyasetini güçlendirmeyi hedeflediğini vurgulayan Bakan Yazıcı, "Bu maddeye ilişkin sınırlandırma, Türkiye siyaseti açısından, partimizin kurumsallığı ve ilkeleri açısından faydası ne, zararı ne diye muhasebesini bir kere daha yaparız. Kaldırılması Türk siyasetine, partimizin kurumsal kimliğine daha yararlı olduğu kanısına varılırsa, tüzüğün 153'üncü maddesini, o konudaki düzenlemeyi veya sınırlamayı ortadan kaldırma yetkisini Merkez Karar Yönetim Kurulu'na vermiştir diye düşünüyorum. Şu aşamada bu konuyla ilgili değerlendirmelerimiz sürüyor" dedi.

-"TRAFİK KAPANDI, TWİTTER KAPANMADI

Twitter'e erişim engelinin sorulması üzerine Bakan Yazıcı, sosyal medyanın mecralarını otobanlara benzetti. Bu otobanlarda kazalar yapıldığını, kaza yapan aracın ortadan kaldırılmasının istendiğini, ancak güvenlik olmadığı için kaldırılmadığını ifade eden Bakan Yazıcı, "Buradaki uygulama buna benzer. Bu kişiler sosyal mecrayı kullanırken, başkalarının adına hesap açıyorlar. Benim adıma da açılmıştı. Ceza Kanunu'na göre cezalandırılması gereken suç işleniyor. Siz bunun tespitini yapıp, önlenmesini istiyorsunuz. Orada bir nevi cerahat var onun alınmasını istiyorsunuz. Dünyada uygulamalar böyledir. Twitter bu tür talepleri, ABD'de, İngiltere'de, Paris'te karşılar. Türkiye'de temsilcilikleri yok. Mahkeme kararlarını karşılamıyor. TİB diyor ki; "Bu otobanda kaza oldu, burada yaralı bereli var. Yolu temizle' diyor. Trafik kapanmış, twitter kapanmamış."

(HGS-AR/ÖZK)

Kaynak: ANKA / Ekonomi
title