Bakan Şimşek'ten özel bankalara kredi çağrısı: Artık reel sektörü desteklemek esas vazifemizdir
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Bankalar Birliği Genel Kurulu'nda özel bankalara dikkat çeken bir çağrı yaptı. Bakan Şimşek, "Özel bankaların sadece tüketici kredilerine odaklandığı dönem artık geride kalmalı. Bu sürdürülebilir değil. Artık reel sektörü desteklemek esas vazifemizdir." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Bankalar Birliği 66. Genel Kurulu'nda konuştu. Ekonomiye dair önemli mesajlar veren Bakan Şimşek, sadeleşme ve sıkılaşma adımlarının devam edeceğini söyledi. Bankalara da bir çağrı yapan Şimşek, sadece tüketici kredilerine odaklanılmaması gerektiğini, reel sektörün desteklenmesini istedi.
Bakan Şimşek'in açıklamaları şöyle:
"2023 yılında bütün bu sıkıntılı küresel finansal koşullara rağmen yüzde 4,5 civarında bir büyüme öngörüyoruz. Ekonomimizde yeniden dengeleme ihtiyacı çok açıktır. Politika çerçevemizi bu yeniden dengelenmeye göre şekillendiriyoruz. Serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemini benimseyen bir sistem anlayışı içinde ilerleyeceğiz. Kısa vadede önceliğimiz makro finansal istikrarın kalıcı şekilde tesis edilmesi ve öngörülebilirliğin artırılması.
"PARASAL SADELEŞME VE SIKILAŞTIRMA DEVAM EDECEK"
Para politikasında sadeleşme ve sıkılaşma adımları devam edecek. Parasal sıkılaşmanın muhtemelen sonuna geldik. Yakınız. Yani 2024'ün ikinci yarısından itibaren bir gevşeme olasılığı artmıştır. Kredi derecelendirme kuruluşları daha olumlu bir perspektif sunmaya başladı. Finansal istikrarı pekiştireceğiz, sermaye piyasalarını derinleştireceğiz, katılım finans, sigortacılığın gelişme için önemli adımlar atacağız. Daha destekleyici dış finansman koşullarıyla sektörün yurt dışı finansman imkanlarını daha güçlü şekilde değerlendirmesini bekliyoruz. Finansal piyasalarda risk yönetimini güçlendireceğiz.
"DAHA MAKUL MALİYETLERLE KAYNAK BULMANIN ÖNÜ AÇILMIŞTIR"
Ülkemizin risk primi 700 baz seviyesinden 400 baz seviyesine gerilemiştir, bu daha makul maliyetlerle kaynak bulmasının önünü açmıştır. Ülkemizin eurobond tahvil faizlerinde 100 baz puan üzerinde düşüş olmuştur. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye ilişkin olumlu perspektif sunmaya başladılar. Tüm bu gelişmeler yurt dışı finansmana erişimi kolaylaştırırken maliyeti de azaltmıştır.
"SERMAYE PİYASALARINA FON AKIŞI BAŞLADI"
Bankacılık sektörümüz yüksek aktif kalitesi, güçlü sermaye yapısı ile sağlıklı bir görünüme sahip. Sermaye piyasalarımıza fon akışı başladı. Finansal istikrarı daha da güçlendireceğiz. Bankacılık sektörünü tedirgin eden negatif faiz marjı dönemi de büyük ölçüde geri kalmıştır. Karbon piyasası kuracağız. TCMB ürünlerinin katılım finansa uyumunu sağlayacağız. Katılım esaslı sigortacılığın gelişmesi için ilave adımlar atacağız. Sermaye piyasalarını derinleştireceğiz. Ekonomide yeniden dengelenme ihtiyacı çok açık.
ÖZEL BANKALARA KREDİ ÇAĞRISI
Bankacılık sektörünün reel ekonomiyi desteklemek için önümüzdeki dönemde yurt dışı finansman fırsatlarını daha güçlü değerlendirmesini bekliyoruz. Sektörden beklentimiz bu. İç talepte bir dengelenme ihtiyacı var. Bankalardan cari açığın iyileşmesi, dezenflasyon sürecinin başarısı için programa uygun hareket etmelerini istiyoruz. Özel bankaların sadece tüketici kredilerine odaklandığı dönemler geride kalmalı. Bu sürdürülebilir değil. Artık reel sektörü desteklemek esas vazifemizdir. Reel sektörün finansmana kesintisiz erişimi olmazsa olmazlardandır. Bankaların önümüzdeki dönemde daha seçici şekilde cari açığı azaltacak, enflasyonu azaltacak şekilde büyümelerinin devamını arzuluyoruz. Bankaların reel ekonomiye desteklerinin devamını arzuluyoruz, üstümüze düşeni yapacağız."