Haberler
Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

Ayhan Bora Kaplan: Bürokratlara ve devlet büyüklerine iftira atmamı istediler

Ayhan Bora Kaplan'dan ortalığı karıştıracak suçlama: O isimlere iftira atmamı istediler

ASO Başkanı Özdebir: "Türkiye fonları çekebilecek kapasitede"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ERDAL ÇELİKEL - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikasında değişikliğe gitmesinin Türkiye'den sermaye çıkışına neden olmasına karşın, ülken...

ERDAL ÇELİKEL - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikasında değişikliğe gitmesinin Türkiye'den sermaye çıkışına neden olmasına karşın, ülkenin potansiyeli ve bölgede istikrar adası olması nedeniyle fonları çekebilecek kapasitede olduğunu söyledi.

Özdebir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 yılı geride bırakan küresel krizin kaynağı olan ABD'nin ekonomisinin yavaş yavaş canlanmasına karşın hala bu ülkeden çelişkili haberler geldiğini ifade etti.

Avrupa açısından küresel kriz değerlendirildiğinde ise ülkelerin birçoğunun yüksek kamu borcuna sahip olduklarını belirten Özdebir, "Krizin faturası daha kesilmedi. Şu anda ABD Merkez Bankası çöp kağıtları almak için her ay 85 milyar dolar piyasaya para veriyor. Avrupa Merkez Bankası da Fed kadar olmasa da fonlamalara devam ediyor" dedi.

Bu durumun bir süre daha devam edeceğini düşündüğünü anlatan Özdebir, ECB'nin ülke kağıtlarını almayı kesmesinin söz konusu ülkelerin borçlanma maliyetlerinin artması ve ekonominin yeniden durgunluğa girmesi anlamına geleceğini kaydetti.

- "Türkiye fonları çekebilecek kapasitede"

Fed'in tahvil alımını azaltmasını ertelemesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere zaman kazandırdığı değerlendirmeleri hatırlatılarak, Türkiye'nin bu zamanı nasıl değerlendirmesi gerektiği konusunda görüşlerini paylaşan Özdebir, Fed Başkanı Ben Bernanke'nin "tahvil alımını azaltabiliriz" mesajına piyasaların aşırı tepki verdiğine işaret etti.

Söz konusu süreçte Türkiye'den bir miktar para çıkışı yaşandığını anımsatan Özdebir, "Türkiye potansiyeli ve bölgedeki istikrar adası olması nedeniyle bu fonları çekebilecek kapasitede bir ülke" değerlendirmesinde bulundu.

Buna karşın dünyada dolar bolluğu yaşandığı dönemde cari açığa neden olan ürünler konusunda yatırım yapılması anlamında geç kalındığını savunan Özdebir, bunun sebeplerinden birinin sanayicinin finansmana erişim konusunda zorlanması olduğunu dile getirdi. Son dönemdeki düzenlemelerin çalışma hayatına esneklik yerine katılık getirdiğini belirten Özdebir, bu uygulamaların insanları üretimden soğuttuğunu ifade etti.

- "Kriz Türkiye'yi teğet geçti"

ABD ve Avrupa'daki gelişmelere bakıldığında krizin Türkiye'yi teğet geçtiğinin söylenebileceğini belirten Özdebir, krizin başladığı 2008 yılının hemen ardından gelen dönemlerde Türkiye'nin yüksek büyüme rakamlarına ulaştığını hatırlattı.

Geçen yıl ekonomide "ani fren" yapılması nedeniyle büyümede ciddi bir yavaşlama yaşandığına dikkati çeken Özdebir, "Bu hepimizi etkiledi. Bana göre Türkiye'nin büyümenin daha büyük çıkması gerekirdi" diye konuştu.

Özdebir, yeni açıklanan OVP ile tüketici kredileri ve kredi kartları gibi hizmetlere kontrollü sınırlama getirilmesinin tasarrufların artırılması ve cari açığın azaltılması konusunda adım atıldığını söyledi.

Ülke olarak cari açığın önüne geçmek ve istihdamın artırabilmek için her türlü üretimle ilgili yatırımlara devam edilmesi gerektiğini anlatan Özdebir, bu anlamda yeni OVP'yi akılcı bulduğunu kaydetti. Özdebir, OVP'de kültürel ve beşeri sermayenin geliştirilmesine yönelik adımların da yer almasını önemsediğini ifade etti.

- "Gelecek yıl ihracatın büyümeye katkısı pozitif olabilir"

Gelecek yıl ihracatın büyümeye olası katkısını da değerlendiren Özdebir, kriz döneminde Avrupa'nın ihracattaki payının yüzde 35'ler seviyesine kadar gerilediğini belirterek, son zamanlarda Avrupa'dan olumlu sinyaller gelmesiyle ihracatta bir canlanma görüldüğünü dile getirdi.

Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarının geçen yıla göre daha iyi olmasının beklendiğini kaydeden Özdebir, "Buna bağlı olarak ihracatın büyümeye pozitif etkide bulunması mümkün görünüyor" ifadesini kullandı.

İhracatın nasıl desteklenmesi gerektiği konusunda da görüşlerini paylaşan Özdebir, rakip ülkelerdeki ihracatçıların çok daha uzun vadeli mal ve hizmet verebildiğini ifade etti.

Yapılan son düzenleme ile Eximbank'ın kredi hacminin arttığını ve vadelerin uzatıldığını hatırlatan Özdebir, "Yeter mi? Yine de vademiz çok kısa, hacmimiz kısıtlı" dedi.

Bankalardaki 6-12 ay arası mevduatlara kayışın daha uzun vadelere artmasının önemine işaret eden Özdebir, vadelerin uzaması için piyasalara güvenin artması gerektiğini vurguladı.

- "Meslek liselerinde evrim bir süre daha devam edecek"

Organize sanayi bölgeleri yönetimlerine özel okul statüsünde okul açma yetkisi verilmesinin orta ve uzun vadede sanayi ve üretime katkısı hakkında da konuşan Özdebir, okul öncesi ve lise dönemi eğitimlerinin eğitimdeki iki önemli süreç olduğunu kaydetti.

Özellikle lise döneminin öğrencinin temel bilimleri öğrenmesi açısından öneminin altını çizen Özdebir, sosyal devletin gereği olarak herkese eğitimde fırsat eşitliği sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Sanayinin en büyük sorunlarından birinin işletmelerde çalıştıracak eleman bulunamaması olduğunu ifade eden Özdebir, "Bunun acısını biraz daha çekeceğiz. Okullardaki öğrencilerin kalitesi biraz daha artacak. Bu evrim biraz daha devam edecek" diye konuştu. Özdebir, mevcut meslek liselerinin seviyesinde eğitim verilmesine devam edilmesinin Türkiye'yi orta gelir tuzağına hapsetmek anlamı taşıyacağını belirtti.

OSB'lerdeki okullarda okuyan öğrencilere, kamu okullarındaki bir öğrencinin devlete maliyetinin 1,5 katına kadar destek verildiğini anımsatan Özdebir, bu destekle OSB'lerde okul sayısının artmaya başladığını söyledi.

ASO Koleji verdikleri eğitimle hem işletmeleri hem de ülkeyi ileriye taşıyabilecek çocukları yetiştirmeyi amaçladıklarını anlatan Özdebir, mezun olduktan sonra öğrencilerin alanları ile ilgili üniversite eğitimi almalarının ardından çalışma hayatına dahil olmalarını hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Muhabir: Erdal Çelikel

Yayınlayan: Hamdi Ateş

Kaynak: AA / Ekonomi
title