Haberler

ASO, Ankara'yı yüksek teknoloji üssü haline getirmek için çalışmalar yapıyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Ankara'nın yüksek teknoloji üssü ve yatırımlar için bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirtti. ASO tarafından düzenlenen Büyükelçiler Resepsiyonu'nda konuşan Ardıç, dünya ekonomisindeki değişimlere dikkat çekerek, dost ülkelerle ekonomik ilişkilerin önemini vurguladı.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, "Odamız bütün paydaşlara sunduğu bilgi, danışmanlık, eğitim ve iş geliştirme hizmetleri, yürüttüğü projeler, kurduğu ulusal ve uluslararası iş birlikleri yoluyla Ankara'nın yüksek teknoloji üssü ve yatırımlar için bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapıyor" dedi.

ASO tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen, iş dünyası ve yabancı misyon temsilcilerinin bir araya geldiği "ASO Büyükelçiler Resepsiyonu", Etnografya Müzesi'nde gerçekleştirildi. Resepsiyona büyükelçiler, milletvekilleri, ticaret ataşeleri, bürokratlar ve iş dünyasından çok sayıda isim katıldı. Resepsiyonun açılışında konuşan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, dünya ekonomisinde çok önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemde olduklarını ifade ederek, "Gözlerimizin önünde yeni bir dünya düzeninin kurulmakta olduğuna şahit oluyoruz. Çığır açan teknolojilere, yeşil ve dijital dönüşüme bağlı olarak yatırım süreçleri, üretim teknolojileri ve ticaret ortamı değişiyor" diye konuştu.

"Söz konusu koşullarda 'dost ülkelerle' ekonomik ilişkiler kurmanın önemi hiç şüphesiz artıyor"

Pandemi ve sonrasında Rusya-Ukrayna savaşının enerji krizi, uluslararası tedarik sisteminde jeopolitik ve ulusal güvenlik riskleri ortaya çıkardığını belirten Ardıç, şunları kaydetti:

"Enerji ve gıda arz güvenliği, dünya gündeminde her zamankinden önemli hale geldi. Küresel güvenlik sorununun ekonomik ve jeopolitik ayrışma, stagflasyon ve resesyon kaygılarıyla birlikte iyice belirginleşti. Bu durum küresel politik dengeleri etkilediği gibi, negatif ekonomik sonuçlara da neden oluyor. Ortaya çıkan ekonomik ayrışmanın IMF tahminlerine göre Euro Bölgesi'nde 5 yıllık süreçte enflasyona net katkısının yüzde 5, büyüme üzerinde ise yüzde 1 düşürücü etkisinin olacağı tahmin ediliyor. Resmin bütününe baktığımızda, ülkelerin bir yandan çetin bir rekabet içinde yenilikçi ve çağdaş üretim yetkinliklerini yakalamaya çalıştıklarını, diğer taraftan dış şoklara karşı kırılgan olmayan bir ekonomik yapı tesis etme çabalarını görüyoruz. Söz konusu koşullarda 'dost ülkelerle' ekonomik ilişkiler kurmanın önemi hiç şüphesiz artıyor."

" Ankara, diğer illerimize göre önemli bir üstünlüğe sahiptir"

Türkiye ekonomik gelişimini sürdürürken Ankara'nın da ekonomisinin istikrarlı bir şekilde güçlendiğini belirten Ardıç, "Üretimimiz giderek katma değeri daha yüksek olan imalat ve bağlantılı hizmet sektörlerine doğru gelişmektedir. Ankara'nın güçlü yönlerine baktığımızda ülkemizdeki 10 araştırma üniversitesinin 4'ü şehrimizde bulunmaktadır. Nitelikli insan kaynağı açısından da açık ara Türkiye'nin en avantajlı kentidir. Sektörler arası etkileşimin güçlü olması, lojistik altyapısı, reel sektör ile iş birliği yapabilecek 143 Ar-Ge, 35 Tasarım Merkezi, 13 Teknoloji Geliştirme ve 13 Organize Sanayi Bölgesi ile Ankara diğer illerimize göre önemli bir üstünlüğe sahiptir" ifadelerini kullandı.

"Tam üye olmadan imzalayan tek ülke olarak bunun dezavantajını yaşıyoruz"

Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması'na da değinen Ardıç, şunları kaydetti:

"Gümrük Birliği'nin modernizasyonu, 28. yılını doldurduğumuz Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması'na yönelik tartışma yıllardır hep gündemimizde. Tam üye olmadan imzalayan tek ülke olarak bunun dezavantajını yaşıyoruz. Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ve bu çerçevede yürütülen müzakereler, en büyük ticaret partnerimiz olan Avrupa Birliği ile ticaret ve yatırım potansiyelini arttırması ve mevcut birtakım pürüzlerin giderilebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Gümrük Birliği'nin uygulanmasına ilişkin problemler temel olarak, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik negatif uygulamaları neticesinde ortaya çıkan vize ve taşıma kotaları sorunudur."

"Yoğun faaliyetlerimizle sektörel, bölgesel ve ulusal politikaların üretilmesine katkı sunuyoruz"

Ankara Sanayi Odası'nın bütün paydaşlarla bilgi alışverişinde olduğunu belirten Ardıç, "Danışmanlık, eğitim ve iş geliştirme hizmetleri, yürüttüğü projeler, kurduğu ulusal ve uluslararası iş birlikleri yoluyla Ankara'nın yüksek teknoloji üssü ve yatırımlar için bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yapıyor. Yoğun faaliyetlerimizle sektörel, bölgesel ve ulusal politikaların üretilmesine katkı sunuyoruz" dedi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi
title
Close