Haberler
CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Askon 2. İş Geliştirme Buluşması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Abdullahoğlu."Mutlaka ve mutlaka bilgi üretmeliyiz, teknoloji üretmeliyiz, Ar Ge üretmeliyiz, Ür Ge üretmeliyiz, inovasyon üretmeliyiz."

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, üniversitelerle iş dünyasının bağlantısının kurulmasının önemine işaret ederek, "Mutlaka ve mutlaka bilgi üretmeliyiz, teknoloji üretmeliyiz, Ar-Ge üretmeliyiz, Ür-Ge üretmeliyiz, inovasyon üretmeliyiz. Ancak bunlarla 10 bin dolarlık eşiği geçebiliriz ve 2023 hedeflerimizi yakalayabiliriz" dedi.

Anadolu Ajansı'nın (AA) basın sponsoru olduğu, "ASKON 2. İş Geliştirme Buluşması" kapsamında, "Çözümle Gelen Sinerjinin Verime Dönüştürülmesi" başlığıyla düzenlenen panelde, panelistler İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Okur, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç ve Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu üniversiteler ile iş dünyasının entegrasyonunun önemini konuştu.

ASKON Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, moderatörlüğünü yaptığı panelin açılış konuşmasında, Türkiye'deki insanların ufkunun açılmasını, küresel anlamdaki büyük mücadelede ülke insanına katkı verilmesini, bu yarışta ipi göğüslemesine yardımcı olunmasını amaçladıklarını dile getirdi.

Türkiye'nin eski katı kalıpları kırmayı, dünyada ulaşılmadık yer, aşılmadık engel bırakmamayı hedefine koyduğu değerlendirmesinde bulunan Abdullahoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanımızın cesur tavrı bu meselede son derece önemli bir fonksiyon icra ediyor. 2001'den bu yana meseleyi değerlendirdiğimizde, Gayri Safi Hasıla'mızda 3 katı aşan gelişmenin olması bunun en güzel örneklerinden biridir. Şimdi kritik bir eşikte olduğumuzu hep vurgulamaya çalışıyoruz. 10 bin dolarlık bir eşiktir bu eşik. Eğer bilgiyi iyi transfer edemezsek, ona beceriyi ciddi şekilde ekleyemezsek, ekonomiyle alakalı gerek mikro gerek makro planda iyi hesaplamalar yapmaz ve katma değer konusunu iyi değerlendirmeyi beceremezsek o zaman patinaj yapma riskimiz var.

Bu yüzden en kritik noktalardan biri üniversitelerle iş dünyasının bağlantısının kurulmasından geçer. Mutlaka ve mutlaka bilgi üretmeliyiz, teknoloji üretmeliyiz, Ar-Ge üretmeliyiz, Ür-Ge üretmeliyiz, inovasyon üretmeliyiz. Ancak bunlarla 10 bin dolarlık eşiği geçebilir ve 2023 hedeflerimizi yakalayabiliriz."

-"Küresel ölçekte iz bırakmalıyız"-

Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç konuşmasında, iş dünyasının ve girişimciliğin üzerinde çok durulması gerektiğini belirterek, Türkiye'deki orta ölçekli ya da büyük ölçekli tüm şirketlerin dünyayı ve küresel ölçeği dikkate almaları gerektiğini söyledi.

Küresel ölçekte şirketlerin varlık göstermesinin ve iz bırakmasının önemine işaret eden Aykaç, "Bunların dışındaki kurum ve kuruluşlar da artık, dünyanın neresinde olursak olalım, ne tür bir mesleği icra ediyorsak olalım, mutlaka biz küresel ölçeği dikkate almak zorundayız. Sözlerimiz, tespitlerimiz, bakış açılarımız, bunların hepsi küresel ölçekte önem ve değer arzetmesi gereken unsurlar" dedi. Aykaç katılımcılara, üniversitelerin yerel kalkınmadaki rolü hakkında bilgiler vererek iş dünyası ile üniversitelerin işbirliği yapmasının kalkınmaya sağlayacağı katkılardan bahsetti.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Okur da yaptığı konuşmada, Ar-Ge'nin önemine değinerek, üniversiteler olarak yeni üretimleri birlikte gerçekleştirmeleri gerektiğini dile getirdi. Küresel bazda çok hızlı değişim yaşandığını belirten Okur, bu küresel dünyada Türkiye'nin yerinin belirlenmesi için, değişimin önünde gidilmesi ve hatta değişimin belirleyici rolünün üstlenilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Değişimin sürükleyicisi bir ülke olmanın Türkiye için zor olmadığı değerlendirmesinde bulunan Okur, şunları anlattı:

"Gelişen ve değişen dünyada yükseköğretimde de ciddi değişimler ve gelişmeler var. Üniversiteler olarak uluslararası alanda araştırma gelişme konularında ne gibi değişimlerin ve gelişmelerin olduğunu takip etmemiz ve bu süreçte önden gitmemiz lazım. Sanayinin Ar-Ge'ye desteği üniversitenin bilgi birikimiyle bir araya gelerek yeni teknolojiler üretilmesi geçmişte başka ülkelerin tekelindeydi, ama artık Türkiye çok daha ileri noktaya geldi. Dolayısıyla bizler 'daha huzurlu daha güvenli dünyada yaşamak için neler yapılır'ın cevabına bakarak buna uygun projeler gerçekleştirmek zorundayız. Toplumun, sanayinin, iş dünyasının beklentisini karşılamak için nitelikli eleman yetiştirmek bizim temel misyonumuz. Üniversiteler ile iş dünyası küresel sorunlara çözüm projelerini birlikte geliştirmeli."

Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu da, üniversite sanayi işbirliğinin önemi ve getirileri hakkında bilgiler vererek, akademik araştırma ile sanayi ihtiyacının daha iyi uyum sağlaması gerektiğini, üniversite araştırma desteğinin artırılması, gerektiğini, üniversitelerin teknoloji transfer yeteneğinin geliştirilmesi gerektiğini, üniversite ve sanayi arasında bilgi akışının artırılması gerektiğini ve sanayinin ders programlarında söz sahibi olması gerektiğini söyledi.

Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu ise konuşmasında teknolojide yaşanan gelişmelere dikkati çekerek, geçmişte bilgiye ulaşmada yaşanan zorlukları anlattı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yasası'nın değişmesine yönelik bütün rektörler olarak geçmişte bir talepleri olduğunu hatırlatan Mutlu, şunları ifade etti:

"Üniversitelerin yeni bir kavrama doğru gitmesi lazım, bunu yaparken iş adamlarıyla gitmemiz lazım. Biz YÖK yasasının değişmesini istedik, ana sebebi ise hepimize aynı gömleğin giydirilmemesi gerektiğiydi. Çözüm sürecine değinecek olursak, bizim 30 yıldır bir sorunumuz var, bu süreçten hepimiz hem maddi hem de manevi zarar görüyoruz. Gençlerimizi şehit veriyoruz, askeriyeye teçhizat alıyoruz. Biz bunu Ar-Ge'ye yatırsak Türkiye durur mu? Bu coğrafyadaki insanın başaramayacağı hiç bir şey yoktur. Sanayici ve üniversite arasında çok daha fazla işbirliği yapmamız lazım." - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi
title