Asd Yönetim Kurulu Başkanı Korkut Açıklaması
"2023 yılında ambalaj sektörünün büyüklüğünü 30 milyar dolara, kişi başı tüketimi 300 dolara, ihracatı ise 10 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz" "(İkinci çeyrek büyüme rakamları ile ilgili) Ekonomi herhalde biraz gazdan ayağını çekti diyelim, ama fren yapmadı.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut, 2023 yılında ambalaj sektörünün büyüklüğünü 30 milyar dolara, kişi başı tüketimi 300 dolara, ihracatı ise 10 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
ASD tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Korkut, ambalajın her yıl 1,5 milyon ton taze sebze ve meyvenin, her gün de 5 milyon ekmeğin çöpe gitmesini önlediğini, geçen yıl bir kampanya kapsamında ekmek israfının yüzde 18 azaltıldığını, günlük 1 milyon ekmeğin de çöpe gitmesinin önüne geçildiğini dile getirdi.
Sektörün bu yılki büyüklüğünün yaklaşık 750 milyar dolar olduğu bilgisini veren Korkut, 2016 yılında ise 820 milyar dolarlık ciroya ulaşacağının tahmin edildiğini kaydetti.
Özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinin de katkısıyla, ambalaj sektöründe yıllık ortalama büyümenin yaklaşık yüzde 3 civarında olacağının öngörüldüğünü bildiren Korkut, "Gelişmekte olan ülkeler arasında hızlı şehirleşme, yapı ve inşaat sektörlerine yapılan yatırımlar, orta sınıfın çok hızlı büyümesi gibi faktörlerin etkisiyle Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya'dan oluşan BRIC ülkelerinin yanı sıra Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye'den oluşan MINT ülkelerinin öne çıktığını görüyoruz. Uluslararası araştırma şirketi Pira International'ın 2010 yılı verilerine göre 137 milyar dolar ile dünyada ambalajın en çok tüketildiği ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir. Bu ülkeyi 80 milyar dolar ile Çin takip ederken; Çin'in 2017 yılında ABD'ye yetişeceği tahmin ediliyor" şeklinde konuştu.
"Sektörde yaklaşık 3 bin civarında şirket var"
Korkut, sadece 2002-2012 yılları arasında Türkiye'de ambalaj tüketiminin iki kat artarak kişi başına 190 dolar seviyesine geldiğini, 2013 yılında ise bu rakamın 210 dolar seviyesine ulaştığını söyledi.
Türkiye'de kişi başı yıllık ambalaj tüketimi dünya ortalaması olan 110 doların üzerinde olsa da, kişi başı ambalaj tüketimi 400 dolar olan Kuzey Amerika/Kanada, 300 dolar olan Batı Avrupa ve 550 dolar olan Japonya ile kıyaslandığında ambalaj sektörünün hala büyük bir potansiyel barındırdığına dikkati çeken Korkut, sektörün geçen yıl üretim miktarını yüzde 8 artırarak 6,9 milyon tona, cirosunu ise 16,2 milyar dolara ulaştırdığını, bu hacmin aslında 220-280 milyar dolar civarındaki bir ekonomiyi mümkün kıldığını dile getirdi.
2014 yılında sektörün 18 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşmasını beklediklerini aktaran Korkut, sektörde yaklaşık 3 bin civarında şirket olduğunu, bunlarda da 100 bin kişinin çalıştığının hesaplandığını ifade etti.
Cari açığı düşürmenin yolunun katma değeri yüksek üretimden geçtiğine dikkati çeken Korkut, şunları kaydetti:
"Ambalaj sektörü, Türkiye'de katma değerli ihracat yapan ve dış ticaret açığı vermeyen sektörlerden biri konumunda. 2013 yılında 183 ülkeye ürün satan sektörümüz 3,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Türkiye ambalaj sektörü 2014 yılının ilk altı ayında ise 1,96 milyar dolar ihracat yaparak istikrarlı büyümesini sürdürdü. Bölgesel olarak bakıldığında AB pazarı, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Kafkaslar ve Balkanlar gibi çevre bölgeler güçlü olduğumuz pazarlar. Almanya, Irak, İngiltere, Fransa, İran, Hollanda, İtalya, İsrail, Azerbaycan ve Rusya Federasyonu ihracatta ilk 10 sırayı alan ülkeler oldu. Ambalaj türüne göre genel toplamlara bakıldığında plastik ambalajların yüzde 69'luk payla ilk sırada yer aldığı, ikinci sırada ise yüzde 20 ile kağıt/karton ambalajların bulunduğu görülüyor. Türkiye ambalaj sektörü olarak 2014 yılında 4 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. 2014'ün ilk 6 ayında sektörümüz 1,82 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Ambalaj ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 9, değer olarak ise yüzde 10 arttı. Ambalaj türüne göre genel toplamlara baktığımızda plastik ambalaj ithalatı oranının değer olarak yüzde 52, kağıt/karton ambalaj ithalatı oranının değer olarak yüzde 38 olduğu görülüyor. Ancak bunların çok büyük kısmını hammadde ya da yarı mamul ithalatı oluşturdu. 2014 yılının ilk altı ayında değer bazında Almanya, Çin ve ABD, İtalya, Güney Kore, Fransa, İngiltere Rusya Federasyonu, Finlandiya ve Belçika'nın en çok ambalaj ithalatı yapılan ülkeler olduğunu görüyoruz."
"İlk 6 ay verilerine göre ihracat birim fiyatı 2,8 doları geçti"
Korkut, Türkiye'de katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatının artırılması, aynı zamanda üretim odaklı rekabet gücünün geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ambalaj sektörü olarak ihracatta birim fiyat ortalamasının 2012 verilerine göre 2,48, 2013 verilerine göre ise 2,67 dolar olduğu bilgisini veren Korkut, ülke ortalamasının 1,10 dolar üzerinde katma değer oluşturduklarının altını çizdi.
İlk 6 ay verilerine göre ihracat birim fiyatının 2,8 doları geçtiğini aktaran Korkut, "Bu sayede sektörümüz dış ticaret açığı vermiyor, ülke ekonomisine pozitif katkı sağlamaya devam ediyor" şeklinde konuştu.
Korkut, 2023 yılında sektörün büyüklüğünü 30 milyar dolara, kişi başı tüketimi 300 dolara, ihracatı ise 10 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Korkut, yüzde 2,1 olan ikinci çeyrek büyüme rakamlarının beklentilerin altında olduğunu kaydetti.
"Ekonomi herhalde biraz gazdan ayağını çekti diyelim, ama fren yapmadı" diyen Korkut, son çeyrekte büyüme rakamlarının daha iyi olabileceğini söyledi.
Petrol fiyatları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Korkut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Petrol spekülatif bir ürün. Bugünkü petrolün değeri 100 doların altında. Petrolün kaynağından çıkarılmasını hesapladığınız zaman böyle bir rakam ortaya çıkmıyor, epey altında bir rakam olması söylenebilir. Spekülatif bir ürün olmasından dolayı petrolde 120 dolarları gördük. Bu seviyelere inmesinin ardında, yakın coğrafyamızda cereyan eden olaylar, özellikle IŞİD faktörünün Basra Körfezi için bir tehdit olmayacağı ortaya çıkınca, yani Basra Körfezi'ne yönelmeyince Bağdat'ın bir tehlikede olmadığı anlaşılınca biraz petrol fiyatlarındaki bu artış trendi geriye doğru döndü ve bugün 100 doların altında olduğunu görüyoruz. Ama önümüzdeki dönem için bu ne kadar sürdürülebilir, o konuda tahmin yapmak kolay değil. Ama kısmı olarak yılın son çeyreğinde artışlar olabilir." - İstanbul