Altın Fiyatları Kritik Sınırda!
Son dönemde yatırımcısını üzen altının kaderi İtalya'ya bağlı.
Cumhuriyet Altını satış fiyatı 2003 yılının Ocak ayında ortalama 131 lira iken, 10 yıl içerisinde yaklaşık 5 kat artarak, 2012 yılının Eylül ayında 672 liraya kadar yükseldi. Bu aydan itibaren düşüş trendine giren Cumhuriyet altını bu sene Ocak ayında ortalama 641 liraya geriledi.
AA muhabirinin Merkez Bankası'nın verilerinden yaptığı derlemeye göre, serbest piyasada Cumhuriyet altınının satış fiyatı 10 yılda yaklaşık 5 kat arttı.
2003 yılının Ocak ayında ortalama 131 lira olan Cumhuriyet altını satış fiyatı 2013 yılının Ocak ayında ortalama 641 lira oldu.
Söz konusu dönem içerisinde en düşük değeri 2003 yılının Temmuz ayında 107 lirayla gören Cumhuriyet altını satış fiyatı 2011 yılının Kasım ayında 674 lira ile zirveyi gördü.
Altın fiyatlarında son zamanlarda ise düşüşler yaşanıyor. Cumhuriyet altınının satış fiyatı 2012 yılının Ekim ayında ortalama 668 lira, Kasım ayında ortalama 663 lira, Aralık ayında da ortalama 649 liraya geriledi.
ALTIN FİYATLARI DÜŞÜŞ TRENDİNDE
Merkez Bankası verilerine göre, altının onsu 2003 yılının Ocak ayında ortalama 355 dolar iken, 2013 yılının Ocak ayında ortalama 1.663 dolardan işlem gördü.
Bu süreçte altının onsu 321 dolar ile 2003 yılının Mayıs ayında en düşük seviyeye gerilerken, en yüksek değer 1.766 dolar ile 2012 yılının Eylül ayına görüldü.
O dönemden itibaren düşüş trendine giren altının ons fiyatı 2012 yılının Ekim ayında ortalama 1.742 dolar, Kasım ayında ortalama 1.719 dolar, Aralık ayında da ortalama 1.676 dolara geriledi.
ALTIN FİYATLARI PSİKOLOJİK SINIRDA
AA muhabirine altın fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, 2004 yılında 400 dolar seviyesinde olan altın fiyatlarının şu aralar 1.600 dolar seviyesinde bulunduğunu belirterek, altın fiyatlarında, uzun vadede, büyümenin ve enflasyonun etkili olduğuna dikkati çekti.
Enflasyonun yüksek olduğu ortamlarda altına olan ilginin de yüksek olduğunu ifade eden Altınsaç, büyüme sağlıklı devam ederse ve ılımlı bir enflasyon artışı gerçekleşirse, altına talep olmadığını, bunun dışındaki her durumda altına talebin devam ettiğini belirtti.
Altınsaç, özellikle 2008 krizi sonrası dönemde çok fazla parasal enjeksiyonun olması ve paranın değerinin düşmesinden dolayı altının değerinin arttığını belirterek, "Uzun vadede her ne kadar enflasyonun çok fazla artması beklenmese de, 5 yıldır süren bir kriz var, bu kriz önümüzdeki 5 yıl daha devam edecek olsa dahi bu para arzının bir enflasyon yaratma ihtimali var. Bu şartlar altında makro açıdan altını destekleyen bir süreç söz konusu" diye konuştu.
Kısa vadeli bakıldığında ise altın fiyatını belirleyen bir kaç değişken olduğunu dile getiren Altınsaç, bunların en önemlisinin avro dolar paritesi olduğunu, paritede aşağı yönlü hareketler görüldüğünde tıpkı petrolde olduğu gibi altın fiyatında da aşağı yönlü hareket görüldüğünü belirtti.
Altınsaç, bununla birlikte, kısa vadede, ABD'ye ilişkin "parasal enjeksiyonun miktarı düşecek" gibi haberlerin de altının üzerinde baskı oluşturduğuna dikkati çekerek, altın fiyatlarının 1.700 dolarlardan 1.550-1.560 dolarlara kadar çekilmesinin sebebinin de bu olduğunu ve kısa vadede aynı hikayenin ısıtılarak yeniden masaya getirilebileceğini söyledi.
Paritede sadece ABD kaynaklı değil, Avrupa kaynaklı sıkıntıların da söz konusu olduğuna dikkati çeken Altınsaç, buna örnek olarak İtalya seçimlerindeki belirsizliği gösterdi.
Altınsaç, altının daha önceleri hep artış trendinde olduğunu, özellikle son iki haftada düşüş trendine girdiğini belirterek, burada 1.530-1.560 dolar seviyelerine doğru çekilme olabileceğinin konuşulduğunu bildirdi.
Altın fiyatlarında 1.600 doların psikolojik sınır olduğuna dikkati çeken Altınsaç, İtalya seçimlerindeki sıkıntılı süreç çözülür ve parite yukarıya hareket etmeye başlarsa altın fiyatlarında 1600 doların üzerindeki seviyelerin görülmesinin söz konusu olabileceğini belirtti.