Altın değerindeki çam fıstığının zorlu yolculuğu başladı
Altın değerindeki çam fıstığının zorlu yolculuğu başladı Kozalak işleme tesislerinde yoğun mesai dönemi Türkiye'nin önemli ihracat ürünlerinden olan çam fıstığında hasat sezonu devam ederken, zor şartlar altında toplanan kozalakların işlenmesi için fabrikalarda da yoğun mesai süreci devam ediyor.
Altın değerindeki çam fıstığının zorlu yolculuğu başladı
Kozalak işleme tesislerinde yoğun mesai dönemi
AYDIN - Türkiye'nin önemli ihracat ürünlerinden olan çam fıstığında hasat sezonu devam ederken, zor şartlar altında toplanan kozalakların işlenmesi için fabrikalarda da yoğun mesai süreci devam ediyor.
Aydın'da, incir, zeytin, pamuk ve kestaneden sonra önemli geçim kaynaklarından olan çam fıstığında hasat sezonu devam ederken, zor şartlar altında toplanan künarların da ihracat yolculuğu başladı. Hasat işlemi oldukça tehlikeli ve zor olmasına rağmen kozalak toplayan işçiler ölümü hiçe sayıp ağaçlara adeta bir kedi gibi tırmanırken, toplanan kozalaklar çuvallarla işleme tesislerine getiriliyor. Son yıllarda Aydın'da dağlık alanlarda sıkça dikilip yetiştirilmeye başlanan çam fıstığı hem çiftçilerin hem de işçilerin yüzünü güldürüyor. Toptan olarak kilosu 650 TL'den satılan fıstık çamlarının bir tek kozalağı bile altın değerinde olurken, fabrikalarda işlenen künarların büyük çoğunluğu yurt dışına gönderiliyor.
Özellikle Koçarlı ilçesine bağlı köylerde yaygın olarak üretilen çam fıstığı, ihracat değeri ile ülke ekonomisine önemli katkı sağlarken, fabrikalardaki yoğun mesai de başladı. Titiz bir çalışmayla çekirdekler, haşlanarak kozaklarından ayıklanarak kırılıyor. Kozalak fıstığa dönüşene kadar ise tam 12 işlemden geçiyor. 100 kilogram kozalaktan ortalama 2 kilogram künar elde edilirken, değeri ise adeta altınla yarışıyor. Uzun süreçlerin ardından seçim odalarında temizlenen künarlar paketlenerek ihracata ve satışa hazır hale getiriliyor.
Künarın lüks tüketim olduğunu ve çoğunlukla ihraç edildiğini ifade eden Çam fıstığı işleme tesisi sahibi Kazım Demir, "Kozalaklar dağdan toplanıp, fabrikaya getiriliyor. Biz burada işleyip, iç teslim olarak müşteriye veriyoruz. Müstahsilden alış fiyatımız şu an 650 TL. Künarların yüzde 90'ı ihracata gidiyor. Yurtdışında genelde İtalya'ya ve Amerika'ya gidiyor. Lübnan'a gidiyordu önceden. Künar lüks tüketim olarak biliniyor. Genelde yemeklerde ve tatlılarda kullanıyorlar. Lüks bir tüketim olduğu için Türkiye'de fazla tüketilmiyor. Yüzde 90'ı ihracata gidiyor.
Fabrikaya getirilen kozalakların işleme sürecinden de bahseden Demir; "Kozalakları önce sıcak suda haşlıyoruz. Sonra patozda dövüyoruz. Dövüldükten sonra ortaya çıkan çekirdekleri fırına veriyoruz. Çekirdek kuruduktan sonra kırılıyor içeride, kırıldıktan sonra da seçim odamızda ayıklanıp seçiliyor ve paketleniyor" dedi.
Mazon bölgesinin Türkiye genelinde en çok rekolteye sahip bölge olduğunu ifade eden Demir; "Mazon Bölgesi olarak geçiyor buralar ve Türkiye'de en çok rekoltenin olduğu yer. Dünyanın en lezzeti olan bölgesi olarak da geçiyor. Rekoltemiz yıllık ortalama bin ton oluyor" dedi.
Çam fıstığının hiç bir yerinin çöpe gitmediğini ve her bir parçasının değerli olduğunu ifade eden Demir, "Çekirdeğin için çıkanlarda kalorifer yakıtı olarak kullanılıyor. Evlerde, iş yerlerinde kullanılıyor. 3 bin 700 gibi yüksek bir kaloriye sahip. Bunun da tonu bin 800 TL civarında. Çam fıstığının asıl atığı bu değil ama en pahalı olan bölümü. Kozalak kabukları da satılıyor. Genelde enerji santrallerine veriliyor. Onun da kilosu 40 kuruş civarında. Künarın hiç bir çöpü yok yani. Her şeyi satılıyor, her şeyi faydalı" dedi.