Ali Babacan, BES'teki Yenilikleri Anlattı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, temellerini 2003'te attıkları BES'te 3.1 milyon katılımcı olduğunu söyledi.
Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki (BES) yeni uygulamaların tanıtım toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, temellerini 2003'te attıkları BES'te 3.1 milyon katılımcı olduğunu ve 20 milyar lira fon büyüklüğüne ulaşıldığını anlattı. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türk ekonomisinin büyüklüğüne göre bu oranın yeterli olmadığını ifade eden Babacan, toplam özel emeklilik sistemlerinde biriken fonun Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSM) yüzde 2.2'sine denk geldiğini kaydetti.
YÜZDE 25 KATKI PAYI DEVLETTEN
Babacan, doğrular yapıldığı sürece BES'in büyümesi için çok geniş bir alan ve potansiyel olduğunu aktararak, yapılan değerlendirmelerde önümüzdeki 5-10 yıl boyunca BES'in Türkiye'de çok daha farklı bir noktaya varacağının görüldüğünü dile getirdi. 2012'de yapılan yasal düzenlemelerle BES'in yeni bir çerçeveye kavuştuğunu söyleyen Babacan, "Önümüzdeki süreçte BES'e çok sayıda vatandaşın katılması ve çok daha hızlı fon büyümesi ve iç tasarruflarda da nispi bir artışın sağlanmasını bekliyoruz. Böylece Türkiye'nin makroekonomik yapısının, tasarruf açığının azaltılması yönünde de yeni sistemin bize önemli kazanımlar getirecek" dedi.
Getirilen en önemli yeniliğin devlet katkısı uygulaması olduğunu belirten Babacan, şunları söyledi:
BES'e katılımcılar tarafından ödenen katkı paylarının yüzde 25'i tutarındaki bir meblağın katılımcıların hesaplarına devlet tarafından yatırılacağını anlattı. Babacan, vatandaşın BES'e yatıracağı her 100 lira için devletin de 25 lira katkı payı yatıracağını, 100 liranın yanına konan 25 liranın da aynı 100 lira gibi yıl içinde nemalandırılacağını ifade ederek, "Devlet katkısında bir üst sınır koyduk. Bu sebeple bir katılımcının alacağı devlet katkısı tutarı, brüt asgari ücret tutarının yüzde 25'ini aşmayacak. 2013 için devlet katkısı tutarının üst sınırının 3 bin lira olduğunu görüyoruz. Bu 3 bin lira 2013 için. 2014 için yeni asgari ücret tespit edildiğinde devlet katkısı da ona paralel olacak. Yani her yıl güncellenen bir sistemden bahsediyoruz. Devlet katkısı uygulamasının başlamasıyla beraber daha önce yürürlükte olan ve katılımcıların 3'te 1'i tarafından kullanılabilen katkı paylarının vergi matrahından indirme şeklindeki uygulama da artık sona ermiş bulunmakta."
Çalışan, çalışmayan ve öğrenci ayırımı yapmaksızın 18 yaşından büyük herkesin faydalanabileceği, çok daha geniş kitlelerin ulaşabileceği bir teşvik mekanizmasına geçildiğini kaydeden Babacan, katılımcıların makbuz saklamaları ve ibraz etmeleri gibi işlemlere de gerek kalmayacağını belirtti.
Babacan, bireysel emeklilik şirketinin bildirim sonrasında devlet katkısı, katılımcının BES hesabına otomatik olarak yatırılacağını dile getirerek, "Vatandaşlarımızın kendi tasarruflarını bu hesaplara yatırdıktan sonra başka hiçbir işlem yapmasına gerek kalmayacak. İnternet üzerinden de kolay erişim çalışmalarının tamamlanmasını bekliyoruz. İster aylık, ister 3 aylık ödemeler şeklinde olsun katılımcının sisteme yatırdığı rakama ne kadar devlet katkısı karşılık geliyorsa bu ilgili katılımcının kendi bireysel emeklilik hesabına yatacak. Devlet katkısını katılımcı kendi hesabı içinde ama ayrıca görecek. Yeni 'ben ne kadar, devlet ne kadar yatırmış' görebilecek. Bunun için de gerekli altyapı kurumlar arasında kuruldu" dedi.
HESAPLAR TAKASBANK NEZDİNDE TUTULUYOR
Babacan, BES'e devlet katkısı için 2013 bütçesine 1 milyar 250 milyon liralık devlet katkısı ödeneği koyduklarını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Eğer tahminden daha da öte başvuru olursa, bu ödeneğin daha yüksek seviyelere çıkarılması mümkün olabilecek. Vatandaşların yatırdığı rakamlar, bireysel emeklilik şirketlerinin kendi sahibi olduğu hesaplara yatırılmıyor. Herkesin kendi şahsi hesabı ve bu hesaplar da Takasbank nezdinde tutuluyor. BES uzun vadede tasarrufta bulunmayı ve emeklilik dönemindeki refah düzeyini arttırmayı amaçlayan bir sistem. Devlet katkısı uygulamasını getirirken de bu önemli hususu göz önünde bulundurduk. Sistem tamamen gönüllülük esasına göre ve teşvik mekanizmalarıyla çalışıyor. 1990'lı yıllarda farklı metodlar gündeme gelmiş. Konut edindirme yardımı hesapları, çalışanların tasarruflara teşvik hesapları, zorunlu tasarruf dediğimiz gibi uygulamalar yapılmış. Bir bakıma cebren ve vatandaşlarımızın gelirlerinden zorla kesilen paralarla bu hesaplar yürütülmeye çalışılmış. Oysa biz bundan sonraki dönemde gönüllülük ve teşvik esasını baz alıyoruz. 1990'lı yıllarda denenen yöntemlerle bizim 2013 yılından itibaren başlattığımız yöntem arasındaki en önemli fark bu. Bu yüzde 25'lik devlet katkısı da yatırılan paraların emeklilik döneminde ihtiyaç olacak birikim ruhuna uygun olması gerekir. Devlet katkısı sisteminin, gerçekten emekliliğe yönelik uygulanması da sistemin en önemli unsurlarından biridir. Biz vatandaşlarımıza, çok zaruri olmadıkça kısa vadeli ihtiyaçları için sistemdeki birikimlerine dokunmamalarını ve sistemde en az 10 yıl kalıp 56 yaşını doldurduktan sonra emeklilik hakkını kazanarak, sistemden ayrılmalarını tavsiye ediyoruz. Zira bahsettiğimiz yüzde 25'lik devlet katkısından tam olarak yararlanabilmek için bu koşulların yerine getirilebilmesi gerekmektedir. Sistemde 3 yıldan az kalıp ayrılan vatandaşlarımız, yüzde 25'lik devlet katkısı kısmını maalesef sistemde bırakmak zorunda kalacaklar. Vatandaşlarımızın kendi cebinden yatırdığı para nemasıyla beraber kuşkusuz her an çekilebilir. Sistemde 3 yıldan 6 yıla kadar kalıp daha sonra çıkmak zorundan kalan vatandaşlarımız da devlet katkısı kısmının yüzde 15'ini çekebilecekler. Sistemde 6 ile 10 yıl arasında kalan vatandaşlarımız devlet katkısının yüzde 35'ini alabilecek. 56 yaşını doldurmayıp sistemde 10 yıl kalıp ayrılanlar devlet katkısının yüzde 60'ını çekebilecek. Sistemde en az 10 yıl kalan ve 56 yaşını dolduran vatandaşlarımız da devlet katkısının tümünden yararlanabilecekler. Devlet katkısı vatandaşlarımızın hesabına yatıyor, onu görebiliyor ama yüzde 25'lik devlet katkısının ne zaman, nasıl kullanılabileceği bazı kurallara bağlı."
"BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ'NE GİRECEĞİZ"
Bakan Babacan, şu ana kadar kendisinin de Bireysel Emeklilik Sistemi'ni kullanmadığını aktararak, "Ama Ocak ayından itibaren ben ve eşim Bireysel Emeklilik Sistemi'ne gireceğiz inşallah" dedi. - İstanbul