Akkök Holding'de Yönetimdeki Dinçköklere, Görevi Kötüye Kullanmaktan Beraat
Dinçkök ailesinde yaşanan ve 80'e yakın dava ile mahkemeye taşınan Akkök Holding'in yönetimindeki kardeş kavgasında ceza davasını Ali Dinçkök ve yönetim kurulu üyeleri kazandı.
Ömer Dinçkök'ün, kardeşleri Ali Raif Dinçkök ve Nilfüfer Dinçkök Çiftçi adına 47 kat sermaye arttırarak holding yönetimden uzaklaştırılmak istendiği gerekçesi ile açtığı davalar arasında yer alan davalardan birinin duruşması İstanbul 42'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Kamu davası olarak açılan davanın duruşmasında Ömer Dinçkök ve avukatı "Zarar oluşmamış bile olsa suçun oluştuğu" gerekçesi ile ceza talep etti.
MAHKEME: ATILI SUÇLAR OLUŞMADI
Mahkeme heyeti ise duruşma sonunda "Sanıklar hakkında her ne kadar hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış ise de atılı suçun unsurları oluşmadığından bu suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verildi" diye konuştu.
Böylece aralarında Ali Raif Dinçkök, Nilüfer Dinçkök Çiftçi, Raif Dinçkök, Mehmet Ali Berkman ve Ahmet Dördüncü'nün bulunduğu yönetim kurulu üyeleri kamu davasından beraat etmiş oldular.
TEMYİZ HAKKI VAR
Kararın temyiz hakkı bulunuyor. Ömer Dinçkök'ün de temyize başvuracağı belirtiliyor.
OLAYIN GEÇMİŞİ:
AİLE İÇİ 70 DAVA
Ali Raif ve Nilüfer Dinçkök ile onların çocuklarının yer aldığı yönetim kurulu üyelerinin yaptığı sermaye artırımının, kendisini yönetim kurulundan çıkarmaya yönelik bir girişim olduğunu savunan Ömer Dinçkök mahkemeye başvurdu. Üç kardeş arasında 'Holdingi büyütmek için yapılan' sermaye artırımına dair tartışmadaki dava sayısı 70'e ulaşırken, Akkök Holding ilk kez Türkiye'nin 10 büyük holdingi ve FORBES 100 listesine de giremedi. Bünyesinde 17 şirket ve 18 üretim tesisi bulunan Akkök Holding, gayrimenkulde Akmerkez, kimyada Aksa Akrilik, enerjide Akenerji ile Borsa İstanbul'da işlem görüyor.
'GEREKSİZ ARTIŞA' İPTAL
Sermayesi 13 milyon TL olan Akkök Holding'te Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi ailelerinin çoğunluk kararıyla, iç ve dış kaynaklarla sermaye önce 47 kat artırılarak 613 milyona, sonra 63 kat artırılarak 875 milyona çıkarıldı. Mahkemeye başvuran Ömer Dinçkök, bu artışın kötü niyetli olduğunu, kendi hisselerinin düşürülmeye çalışıldığını savundu. Ömer Dinçkök'ün başvurusunu haklı bulan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2014/549 ve 2015/634 sayılı kararlarıyla sermaye artırımlarını iptal etti.
'GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA'
Ama 'kardeş kavgası' yaşanan bütün holdingleri ilgilendiren karar işte tam bu noktadan sonra başladı. İptal edilen bu sermaye artışlarıyla kardeşlerinin holdinglerini zarara uğrattığını savunan Ömer Dinçkök, ünlü avukat Fatoş Kılıç üzerinden iki kardeşi ve yeğenleri hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi hakkında, 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandıkları' iddiasıyla 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ayrıca, 62. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'ihtiyacı olmadığı halde borçlandırma ve haksız kazanç nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaktan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'TEFECİ' İŞLEMİ
İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen bir başka iddianamede ise Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi'nin, kendilerine ait diğer şirketler ARD ve NDÇ üzerinden Akkök Holding'e TL için kredi faizi piyasada fiyatı 11.1 yerine 15.25'ten, dolar içinse 3.75 yerine 5.75'ten borç vererek holdingi zarara uğrattıkları ve kendi şirketlerinden kendi yönetim kurulu üyesi oldukları Akkök Holding'e verdikleri bu yüksek faizli 'ödünç para' ile haksız kazanç elde ettikleri iddia edildi.
TOPLAM 19 YIL HAPİS
Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi hakkında, bankacılık veya faktoring lisansı olmadan yapılan bu borç verme işlemine TCK 241. maddeye göre 'tefecilik' suçundan 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası istendi. Yasaya göre, 1 yıla kadar hapis cezaları paraya çevrilebiliyor ancak üzeri cezalar da fiili olarak hapis cezası çekiliyor. Böylece, toplanda 19 yıl hapis isteniyor.
HAZİNE EL KOYACAK
Davaya konu iddianamede ayrıca, TCK 242, 60/2 ve 55'inci maddelerine göre, 'tefecilik faaliyetine söz konusu olan paranın maliye ve hazine tarafından müsadere (Ceza hukukunda, şahsın malına el konulması) edilmesi' istenmesi de dikkat çekti. Yani Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi'nin kendi şirketleri ARD ve NDÇ üzerinden yüksek faizle yönetici oldukları Akkök Holding'e verdikleri ve 'tefecilik' sayılan 50 milyon ABD doları ile 50 milyon TL'nin, yasal faizleriyle birlikte 203 milyon TL olarak hazineye aktarılması isteniyor. Bu karara göre, holdinglerin bir banka ya da faktoring lisansı olmayan bir kuruluştan borç alması durumunda borç aldığı kurum kendi şirketi olsa dahi bunu tefecilik sayacak ve tefeciliğe konu para hazineye aktarılacak.