Haberler
İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Active Academy 10. Uluslararası Finans Zirvesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, "Moody's ülkemizin derecelendirme notunu hak ettiğimiz seviyeye çıkarmasa da Avrupa'da görünümü pozitif tek ülke olarak Türkiye'ye işaret etmesi dünya ekonomisinin krizle"...

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, "Moody's ülkemizin derecelendirme notunu hak ettiğimiz seviyeye çıkarmasa da Avrupa'da görünümü pozitif tek ülke olarak Türkiye'ye işaret etmesi dünya ekonomisinin krizle boğuştuğu bir konjonktürde bizim ülke olarak farkımızı ortaya koyuyor" dedi.

Öztekin, Active Academy 10. Uluslararası Finans Zirvesi'nde, Türkiye'de gerçekleştirilen yapısal reform ve BDDK tarafından alınan tedbirlerin işlevselliğinin global finansal kriz ile Avrupa borç krizi dönemlerinde test edildiğini ve sektörün bu testlerden başarıyla geçtiğini anlattı.

Krizin başarıyla atlatılmasında özelde BDDK, genelde tüm ekonomi yönetiminin geliştirdiği refleks ve doğru politikaların büyük rol oynadığını, sektörün sağduyusu ve kriz tecrübesinin de en az bu kadar etkili olduğunu dile getiren Öztekin, kriz sonrası dönemde birçok gelişmiş ülke karar almakta zorlanırken, Türkiye'nin değişen dünyaya ve değişen koşullara çok hızlı uyum sağlayan ve esnek politikalar belirleyen bir ekonomi yönetimine sahip olduğunu bildirdi.

Denetim otoritelerinin istikrarlı dönemlerde düzenlemeleri sıkılaştırması, kriz dönemlerinde ise bankaların kriz yönetimi yapmalarına olanak verecek rahatlamayı sağlamaları gerektiğine dikkati çeken Öztekin, şöyle devam etti:

"Bu yapılmadığında, bugün AB'nin içinde bulunduğu açmaza düşmek kaçınılmazdır. Yani ekonomik göstergeler kötüye giderken, bir yandan da sıkılaştırıcı tedbirler alınması gerekebilecek, bu durum da ekonomik daralmanın daha da artmasına veya daha uzun sürmesine neden olabilecektir. Bu nedenle biz BDDK olarak ekonomik göstergelerin olumlu olduğu dönemlerde bankacılık sektöründe rezerv oluşturulmasını önemsiyoruz. Bu çerçevede, henüz kriz ihtimalinin gündemde olmadığı bir dönemde, uygulamaya koyduğumuz hedef rasyo, likidite yönetmeliği, kar dağıtımının sınırlandırılması gibi düzenlemeler, kurumumuzun ileriye dönük bakış açısı ve proaktif olarak çalışma gayretinin sonuçlarıdır."

Öztekin, BDDK olarak yaklaşımlarının, risk tespit edilen spesifik konularda proaktif önlemler alınması şeklinde olduğunu ifade ederek, "Özellikle kredi kartlarını ve ihtiyaç kredilerini çok yakından izliyoruz ve bu alanda rasyonellikten uzak uygulamalara izin vermeyeceğiz" dedi.

Türk Bankacılık sektörünün temel göstergelerinin sağlamlığına işaret eden Öztekin, küresel boyutta yapılan kıyaslamalarda yukarı yönlü gelişmeye çok müsait olduğu ve büyük bir potansiyelinin bulunduğunu aktardı.

Global finansal kriz döneminin Türkiye'de finansal kuruluşların gözetim ve denetiminin sağlıklı olarak gerçekleştirilmesinin tek başına yeterli olmadığını da gösterdiğini belirten Öztekin, "Basel III uzlaşısının ertelenmesi konusunda ise böyle bir gelişmenin kısa dönemde pozitif sonuçlar doğursa da uzun dönemde krizin çözülmesini geciktireceğinden, ülkemizi negatif etkileyeceğini düşünüyoruz. Bize göre, piyasalarda şeffaflık sağlanmadan kriz süreci tam olarak atlatılamayacaktır" diye konuştu.

-"Türk bankaları güven duyulan kuruluşlar konumuna geldi"-

Öztekin, finansal sistemin, sermaye piyasası ve finansal aracılık yapan bankacılık ve sigortacılık sektörüyle bir bütün olduğunu belirterek, "Bu sistem içinde yer alan her bir sektörün sağlıklı biçimde gelişmesi ve işlemesi, sistemin bütünüyle birlikte iyileştirilmesiyle mümkün görünmektedir. Türkiye'nin bankacılık sektörünün finansal krizden başarıyla çıkışından güç alarak ve küresel finansal kriz döneminde edinilen derslerden faydalanarak bu iyileştirmeyi nasıl yapacağı konusunda fikir geliştirmesinin yerinde olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Türk bankalarının, 2000-2001 krizi gibi önemli bir şokun ardından geçen bu kısa süre sonucunda güven duyulan kuruluşlar konumuna geldiğini ifade ederek, yabancı ülke bankalarının ciddi ölçüde sermaye getirerek Türk bankacılık sistemimize dahil olma taleplerinin bunu teyit eden önemli bir gösterge olduğunu belirtti.

Yeni banka lisansı verirken de büyük titizlik ve kılı kırk yararak hareket ettiklerini ifade eden Öztekin, bankaları uluslararası mevzuata uyumu, teknolojik altyapısı, uluslararası piyasalar ile entegrasyonunun yüksek oluşu ve kriz döneminde mali yapılarında bir bozulma veya değer erozyonuna uğramamış olmalarının bugün önemli avantajları olduğunu belirtti.

Öztekin, Türkiye'nin çevre ülkelerle olan tarihsel ve kültürel bağı ile yakın coğrafyadaki ülkelerde görece geri kalmış bankacılık sistemi ve potansiyeli dikkate alındığında, Türk bankalarının uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olma imkanı olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:

"BDDK olarak genel anlayışımız, sektörün ihtiyaçları ve riskliliği göz önünde bulundurularak, düzenleme ve denetim altyapısının geliştirilmesidir. Bu noktada ülkemiz kuruluşlarına da uluslararası gelişmeleri yakından takip etmek anlamında önemli görevler düşmektedir. Tüm denetim otoriteleri ile finansal kuruluşların son dönemde yaşanan krizlerden gerekli dersleri çıkardığını ümit ediyoruz ve umuyoruz ki bunun neticesinde gelecekte daha sağlam bir global finansal sistemin getirilerinden hep beraber faydalanırız."

Öztekin, "Moody's ülkemizin derecelendirme notunu hak ettiğimiz seviyeye çıkarmasa da Avrupa'da görünümü pozitif tek ülke olarak Türkiye'ye işaret etmesi dünya ekonomisinin krizle boğuştuğu bir konjonktürde bizim ülke olarak farkımızı ortaya koyuyor" dedi.

(Son)

Muhabir: Elif Ferhan Durmuş

Yayıncı: Ali Bayaslan - İSTANBUL

Kaynak: AA / Ekonomi
title