Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

9. Kurumsal Yönetim Zirvesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Talat Ulussever, gelecek dönemde, reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha fazla rol üstlenen, topluma fayda sağlayan ve değer katan bir finansal sisteme olan ihtiyacın artarak hissedileceğini söyledi.

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Talat Ulussever, gelecek dönemde, reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha fazla rol üstlenen, topluma fayda sağlayan ve değer katan bir finansal sisteme olan ihtiyacın artarak hissedileceğini söyledi.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen 9. Kurumsal Yönetim Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Ulussever, zirvede bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ulussever, son yaşanan finansal krizin, yüksek borçlanma ve kaldıraca dayalı ürünlerin ne derece tehlikeli olduğunu ortaya koyduğunu aktararak, aynı zamanda şirketlerin kurumsal yönetim yapılarındaki problemlerin üzerinde durulması gerektiğini açık bir şekilde gösterdiğini söyledi.

Finansal piyasalara ilişkin düzenleme ve denetleme eksiklikleri ile şirketlerin kurumsal yönetimlerindeki problemlerin, krizin sadece finansal nedenlere dayanmadığını ortaya koyduğunu belirten Ulussever, "Görevlendirilmiş üst yönetimin hissedarlardan bağımsız hareket etmesi ve kendi çıkarlarını ön plana koymaları, aynı zamanda yönetim kurullarının denetim konusundaki zafiyetleri başarısız sonuçların ortaya çıkmasına neden oldu. Bunun en belirgin örneği Lehman'ın batışıdır. Ancak, geçmişten çıkaracağımız derslerin yanı sıra kurumsal yönetim ilkelerine dair yapısal sorunların tartışılmaya devam edilmesi, önümüzdeki süreçte daha etkin bir kurumsal yönetim yapısı ortaya çıkaracaktır diye ümit ediyorum" diye konuştu.

Ulussever, kurumsal yönetim dinamiklerinin, sadece hissedarların kendi haklarını etkin olarak kullanmasına imkan veren sistemlerin kurulması suretiyle şirketlerin yönetilmesi seviyesine indirgenmesi durumunda, ortaya kar maksimizasyonundan başka bir şey çıkmayacağını dile getirdi.

Kurumsal yönetim denildiğinde çok boyutlu bir sistem biçiminden bahsedildiğini vurgulayan Ulussever, şunları kaydetti:

"Büyümenin yanında sürdürülebilirliğin, profesyonelliğin yanında ahlakın, çıkarların yanında adaletin, kurumsallaşmanın yanında üretkenliğin, kuralların yanında duyguların yer aldığı bir yapının kurumların etkin işleyişinde ne derece önemli olduğunu hepimiz görmekteyiz. Yani, kurumsal yönetim için ortaya konan dinamiklerin ve ilkelerin şirketlerin politikaları yanında insani değerlerle de uyuşması hususunun oldukça önemli olduğunun altını çizmek isterim."

- "Kurumsal yönetim ilkeleri zamandan ve mekandan bağımsız değil"

Ulussever, kurumsal yönetim ilkelerinin zamandan ve mekandan bağımsız olmadığını belirterek, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) gibi kurumların ortaya koyduğu küresel ilkelerin, ülke özelinde yeniden şekillendirilmesinin önemine işaret etti.

Bu konuda, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve yönetim danışmanlığı firmaları başta olmak üzere özel sektöre büyük görev düştüğünü vurgulayan Ulussever, "Ülkemize, geleneğimize, insanımıza ve şirketlerimize ait değerlerin es geçilmemesi ve küresel ilkelerin bu değerler ışığında yeniden yorumlanması ve hayata geçirilmesi konusunda Kurumsal Yönetim Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının da oldukça önemli roller üstlenmesinin gerekliliği izahtan varestedir" ifadelerini kullandı.

Ulussever, üst yönetim şekli konusuna da değinerek, şunları kaydetti:

"Yönetim Kurulu Başkanı olmamın yanı sıra akademisyen kimliğimden ötürü çoğu zaman iki alana dair çeşitli benzetmeler ve alegoriler kullanıyorum. Bugünkü konuşmamda da şirketlerdeki optimal üst yönetim şeklinin ekonomideki fayda maksimizasyonu problemiyle benzeştiğini ifade etmek istiyorum. Şirketlerde genel müdür ve ekibinin yetkilerinin oldukça geniş olması gerektiğini, fakat yönetim kurulu nezdinde hissedarların şirket üzerindeki görüş ve politikalarının bu yetkilere bir çerçeve, bir kısıt getirebileceğini düşünüyorum. Diğer bir sınırlamada insani değerlerin öncelenmesi olabilir. Böylece, bu maksimizasyon problemi neticesinde optimal bir kurumsal yönetim dengesi ortaya çıkacağını belirtmek istiyorum."

Sermaye piyasaları açısından bakıldığında, başta SPK ve Borsa İstanbul olmak üzere piyasadaki tüm aktörlerin kurumsallaşma üzerinde önemle durduğunu anlatan Ulussever, Borsa İstanbul olarak, halka arz neticesinde şirketlerin kurumsallaşması yönünde önemli bir motivasyon sunduklarını söyledi.

Ulussever, bu kapsamda Kurumsal Yönetim Endeksi ve Sürdürülebilirlik Endeksi'nin oluşturulduğunu anımsatarak, Borsa İstanbul olarak, gelecekte de kurumsal yönetim noktasında çeşitli teşvikler ve uygulamalar sunmaya devam edeceklerini dile getirdi.

- "Reel ekonomi için finansal piyasalar düsturu öncelenmeli"

Talat Ulussever, reel ekonomiyle daha kuvvetli bağlara sahip olan bir finansal sisteme duyulan ihtiyaçtan bahsederek, "Önümüzdeki süreçte, reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha fazla rol üstlenen ve aynı zamanda topluma fayda sağlayıcı ve değer katıcı bir finansal sisteme olan ihtiyacın artarak hissedileceğini düşünüyorum. Burada özellikle vurgulamak isterim ki sürdürülebilir, daha makul ve anlamlı ekonomik büyüme hedefinde, 'Finansal piyasalar için reel ekonomi' anlayışı yerine 'Reel ekonomi için finansal piyasalar' düsturu öncelenmelidir" ifadelerini kullandı.

Reel ekonomiden bağımsız şekilde hareket eden finansal piyasaların, gelir adaletsizliği üzerinde de olumsuz etki oluşturduğunu anlatan Ulussever, şöyle devam etti:

"Yapılan bir araştırmaya göre dünyada en zengin yüzde 1'lik kesimin, küresel servetin yarısından fazlasına sahip olduğunun ortaya konulması da durumun vahametini yansıtmaktadır. Peki, bu vahim tablo nasıl düzeltilebilir? Ekonomik büyümeden kaynaklı zenginleşmenin daha adil bir şekilde paylaşımı konusunda dünya genelinde çoğunlukla bağış, yardım, zekat gibi düzeltici tedbirlerin alındığını görmekteyiz. Ancak, bu tedbirlerin yanı sıra, gerçek manada adil bir paylaşım için önleyici tedbirler de önemli.

Örneğin, risk paylaşımına dayalı capital venture türü modellerin, girişimciliğe ve kar-zarar ortaklığına dayalı üretim anlayışının yaygınlaştırılması ve bu yaklaşımların tezahürü olan finansal ürünlerin özendirilmesi, gerçek manada çalışanın ve üretenin, katma değer yaratan kişi ve sektörlerin ciddi anlamda desteklenmesi gibi önleyici ekonomik tedbirler ve uygulamalar neticesinde, gelir adaletsizliğinin henüz başlangıç aşamasında minimize edilmesi de sağlanabilir."

Ulussever, bu tedbirler vasıtasıyla, sermayeye ulaşma noktasında üreticinin ve girişimcinin önü açılacağından, ekonominin dinamiklerinde de yapısal olarak iyileşme görüleceğini belirtti.

Önümüzdeki süreçte, reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha fazla rol üstlenen ve aynı zamanda topluma fayda sağlayıcı ve değer katıcı bir finansal sisteme olan ihtiyacın artarak hissedileceğini düşünüyorum"

Kurumsal yönetim anlayışının, şirketlerin bugünü ve geleceği ile ülke ekonomisi adına taşıdığı önemin doğru tespit edilmesi gerektiğine dikkati çeken Ulussever, "Önümüzdeki dönemde şirketlerimizin kurumsal yönetim anlayışını daha da içselleştirmesi ve dolayısıyla finansal ve operasyonel rekabet güçlerini arttırması, iyi düzenlenmiş ve sağlıklı işleyen bir yasal çerçeve ile bağımsız düzenleyici otoritelerin şeffaf ve verimli performansının ülkemiz ekonomisini daha parlak bir geleceğe taşıyacağını ümit ediyorum " şeklinde konuşmasını tamamladı.

Kaynak: AA / Ekonomi
title