9. Kurumsal Yönetim Zirvesi
Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öncer, iş dünyasında ayakta kalabilmek ve büyümeyi sürdürülebilir konuma taşımak için güven sermayesinin etkin yönetiminin en az finansal sermaye kadar önemli olduğunu söyledi.
Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öncer, iş dünyasında ayakta kalabilmek ve büyümeyi sürdürülebilir konuma taşımak için güven sermayesinin etkin yönetiminin en az finansal sermaye kadar önemli olduğunu söyledi.
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen 9. Kurumsal Yönetim Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik: Yarın Kim Ayakta Kalacak?" başlıklı oturum, TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Selim Oktar başkanlığında gerçekleşti.
Öncer, burada yaptığı konuşmada, etik değerlerin itibar ve güveni beraberinde getirip, şirketlerin en önemli sermayesi haline geldiğini bildirdi.Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizlerin aralık süresinin giderek azaldığına dikkati çeken Öncer, özellikle yaşanan son krizden sonra dünyada özünde değerler ve sürdürülebilirliğin olduğu yeni bir iş modeli arayışına gidildiğini kaydetti.
Öncer, şirketler arasında etik, itibar ve sürdürülebilir iş modeli kavramlarının önem arz ettiğini belirterek, bu kavramların yeniden tanımlanmasının yaşamsal öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Güven sermayesinin önemine işaret eden Öncer, iş dünyasında ayakta kalabilmek ve büyümeyi sürdürülebilir konuma taşımak için güven sermayesinin etkin yönetiminin en az finansal sermaye kadar önemli olduğunun altını çizdi.
Öncer, kurumsal yönetimin başlaması için patronların görevi devretmesi gerektiğine dikkati çekti.
- "Son damadı da kasaya oturttuk, bundan sonra güvenecek kimse kalmadı"
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sedat Şükrü Ünlütürk ise dünya çapında aile şirketleri konusunda danışmanlık yapan David Bork'un bir zirvede, "Aile şirketi yönetiyorsanız herşeyi geçtim, önce psikoloji bileceksiniz" dediğini aktardı.
Başka bir zirvede ise pozitif psikolojiden bahsettiğini belirten Ünlütürk, yönetici olmak için psikolojiyi bilmenin yetmeyeceğini, pozitif psikoloji bilmek gerektiğini söylediğini dile getirdi.
Ünlütürk, Türklerin çok duygusal olduğunu, bu nedenle aile şirketlerinin yönetimindeki duygusallık boyutunun son yıllarda çok daha önem kazandığını ifade etti.
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ da bir aile şirketi özlerinden gelen özveriyi, güvenceyi bir avantaja çevirebiliyorsa başarılı işlere imza atabildiğini kaydetti.
Aile şirketleri konusunda güven konusuna da değinen Güldağ, "Anadolu'da 6. marketini açan adama, 'Bayağı geliştin, işi büyütecek misin?' diye sormuşlar. 'Yok' demiş, 'İş buraya kadar, son damadı da kasaya oturttuk, bundan sonra güvenecek kimse kalmadı' " ifadelerini kullandı.
- " Türkiye, IFC için öncelikli bir pazar"
Uluslararası Finans Kurumu (International Finance Corporation - IFC) Türkiye Ülke Müdürü Aisha Williams ise Dünya Bankası grubunun bir parçası olduklarını, misyonlarının yoksulluğu azaltmak ve paylaşılan refahı artırmak olduğunu söyledi.
Türkiye'nin IFC için öncelikli bir pazar olduğunu vurgulayan Williams, IFC'nin Washington dışındaki en büyük ofisinin Türkiye'de olduğunu kaydetti.
Finansmanın kötü yönetişimden dolayı şirketlere ulaşamadığını gördüklerini aktaran Williams, iyi kurumsal yönetimin sermayeyi çektiğini ve işlem maliyetlerini azaltarak yatırımcılarda güven oluşturduğunu dile getirdi.
Williams, Türkiye'nin canlı bir bir ekonomisi, güçlü ve çevik bir özel sektörü olduğunu ifade etti.