5. İzmir İktisat Kongresi
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Direktörü Sak: "Türkiye'nin yeni dönemde eğitim, yargı ve vergi sistemini yeniden tasarlaması gerekiyor" Dünya Bankası Eğitim Sektörü Yöneticisi R...
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Direktörü Güven Sak, Türkiye'nin yeni dönemde eğitim, yargı ve vergi sistemini yeniden tasarlaması gerektiğini söyledi.
Swissotel Grand Efes'te düzenlenen 5. İzmir İktisat Kongresi'nin ikinci gününde YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya'nın yönettiği "Nitelikli İnsan Kaynağının Geliştirilmesinde Temel Stratejiler" başlıklı panelde konuşan Sak, Türkiye'nin iş gücü eğitim yapısını dünyadaki teknolojik gelişmelere göre değiştirmesi gerektiğini belirtti. Eğitim sisteminin öğrenenlere ve öğretenlere daha fazla hareket sahası oluşturacak şekilde verilmesi gerektiğine dikkati çeken Güven Sak, " Türkiye'nin yeni dönemde eğitim, yargı ve vergi sistemini yeniden tasarlaması gerekiyor" dedi.
Türkiye'nin bir eğitim reformu sistemini gündemine alması ve gerçekleştirmesi gerektiğini kaydeden Sak, şöyle konuştu:
"10 yılda 5 eğitim bakanı bence çoktur. Okul sistemi reformu yaklaşık 6 yıl sürüyor. 6 yılı aynı genel müdür, aynı müsteşar, aynı bakanın götürmesi gerekiyor. Öğretmenlerden başlayıp, okul müdürlerine giden bir sistemi yeniden ele almamız gerekiyor. Yeni sisteme alışmak için eski alışkanlıklarımızdan artık kurtulmamız gerekiyor."
Dünyada küresel beyin akımlarının olduğuna, beyin göçü veren ve ithal eden ülkelerin bulunduğuna işaret eden Sak, Türkiye'nin bu alanda genellikle kaybeden tarafta yer aldığını söyledi. Sak, "Bu beyinleri elde tutmanın yollarını aramalıyız. Türkiye'den giden bu insanlara sorduğunuzda laboratuvar başta olmak üzere kendilerine sunulan imkanları gerekçe gösteriyor. Üniversitelerde de daha fazla serbestlik ve imkan sağlamalıyız" dedi.
Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Eğitim Sektörü Yöneticisi Alberto Rodriguez ise Türkiye'de erken çocuk eğitim oranının çok düşük olduğunu söyledi. Eğitim reformunun uzun bir zaman gerektirdiğini belirten Rodriguez, Türkiye için değişimin tam zamanı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de eğitim alanında 2003 yılına göre karşılaştırmada müthiş bir değişim görüyoruz. Okuma yazma bilmeyenlerin sayısı çok düştü. Türkiye'deki eğitim sisteminin çok sayıda değişim gerektirmesine rağmen öğrencilerin performansı yükseldi. Başarıları ve becerileri yüksek öğrencilerin sayısı artıyor. Bunun yanında erken çocuk eğitimi oranı hala çok düşük. Sosyal ve duygusal eğitim ancak 4 yaşı altındaki çocuklara verilebilir. Erken yaşta öğretirseniz daha başarılı olursunuz" diye konuştu.
Dünyada daha üst düzey beceriler gerektiren mesleklere talepte artış olduğunu anlatan Rodriguez, talebin önümüzdeki dönemde de artmaya devam etmesinin beklendiğini ifade etti. Bir insanın hayatı boyunca ortalama 8 defa iş değiştirdiğini belirten Alberto Rodriguez, bu nedenle esnek eğitime duyulan ihtiyacın giderek arttığını vurguladı. Rodriguez, "Bireylerin esnekliği çok önemlidir. İyi bir mezun, öğrenmeye hazır bir bireydir" dedi.
Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ziya Selçuk da Türkiye'de okullar arasında eşitsizliğin bulunduğunu belirtti. Mezunların nitelikleriyle iş gücü profili arasında büyük uçurum bulunduğu dile getiren Selçuk, "55 bin öğretmen yılda 1 milyar dolara 8 yıl içinde İngilizce öğretemiyor. Bugünkü eğitim sistemiyle önümüzdeki çağda fırsat olarak gördüğümüz genç nüfusumuza eğitim veremeyiz" diye konuştu.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder ise Türkiye'nin 2023 hedeflerini göğüsleyebilecek eğitimli insanlara ihtiyacı olduğunu kaydetti. Ergüder, şöyle konuştu:
"Türkiye'de biz çoğunlukla geçmişi eleştirerek iyi birşey yaptığımızı düşünüyoruz. Geçmiş geçmiştir, yeni bir vizyon lazım. geçmişin kavgası enerjimizi alıyor. Türkiye eğitimde bir şey yapacaksa erken çocuk eğitiminden başlayarak üniversiteye kadar öncülüğünü öyle koyması gerekiyor. Böyle bir eğitim sosyal adaletli de olur."
Türkiye'deki okullar arasında önemli kalite farklılıkları bulunduğunu ifade eden Üstün Ergüder, devlet okullarıyla özel okullar arasında öğretmen kalitesi arasında açısından büyük farklılıklar bulunduğunu dile getirdi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nden Prof. Dr. İbrahim Atilla Acar ise Türkiye'nin Ar-Ge kapasitesini artırması gerektiğini belirterek, bu alana ayrılan payda artış olmasına rağmen yeterli olmadığına değindi.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Bekir Gür de Türkiye'de eğitim ile iş piyasası arasında bir uyumsuzluğun bulunduğuna işaret ederek, "Eğitimle iş piyasası arasında uyum olmadığı sürece Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması zor görünüyor" dedi. - İzmir