5. Boğaziçi Zirvesi
Ünlü&Co Yönetim Kurulu Başkanı Ünlü: "İstanbul havalimanı, üçüncü köprü, boğaz altı geçişi gibi projeler Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayacak projeler, politik, ekonomik istikrarla beraber bunların finansmanı önem kazanacaktır"
Ünlü&Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ünlü, İstanbul havalimanı, üçüncü köprü, boğaz altı geçişi gibi projelerin Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayacak projeler olduğunu belirterek, "Politik, ekonomik istikrarla beraber bunların finansmanı önem kazanacaktır" dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ev sahipliğinde, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 5. Boğaziçi Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "Başbakanlık Türkiye Yatırım ve Destek Tanıtım Ajansı Paneli-Altyapı Projelerini Finanse Etmek" konulu panelde katılımcılar, proje finansmanının geçmişini ve geleceğini konuştu.
YASED Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Kozanoğlu'nun moderatörlüğünü yaptığı panelde konuşan Ünlü&Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ünlü, son 12 yılda Türkiye'de altyapı projelerinin gelişimini anlattı.
Türkiye'nin gündeminde çok uzun sure 'özelleştirme' kelimesinin olmasına rağmen, 12 yıl öncesine kadar ciddi özelleştirmelerin yapılmadığını söyleyen Ünlü, "2001 krizinden sonra, hükümetin de değişimiyle özelleştirme yeni hükümetlerin ana ajanda kalemlerinden biri oldu" dedi.
Altyapı yatırımlarının, dolayısıyla altyapı projelerinin özelleştirmesinin bu dönemde gündeme geldiğini hatırlatan Ünlü, şunları kaydetti:
"İstanbul havalimanı, üçüncü köprü, boğaz altı geçişi gibi ülke açısından önem arz eden yatırımlar yapıldı. Önümüzdeki döneme bakarak bu yatırımları değerlendirirsek, hükümetin 2023 planları içinde altyapı yatırımları da mevcut. Bu altyapı yatırımlarının toplam tutarı ile ilgili tam bir konsensüs olmamakla beraber 350-500 milyar dolar arasında çeşitli rakamlar var. Daha çok 400 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyoruz. 2002-2009 yılı arasında yani dünyadaki likiditenin çok yüksek olduğu dönemde finansmanın yapılma şekli ile 2008 krizi sonrası finansmanın yapılma şekli arasında önemli farklılıklar oluştu."
Ünlü, 2008 yılındaki global kriz neticesinde finansman modellerinin değişmeye başladığını belirterek, finansman modellerinin değişmesiyle birlikte bahsettiği 400 milyar dolarlık yatırımın nasıl yatırılacağını ise şöyle açıkladı:
"400 milyar doların yaklaşık yüzde 30'luk kısmının sermaye ile finanse edileceği düşünülürse 10 yıl içinde 120 milyar dolar sermaye ihtiyacına işaret ediyor, yılda 12 milyar dolar eder. Bu Türkiye açısından, sermaye yatırımları açısından oldukça ciddi bir miktar. Bunun bir kısmı geçmişte olduğu gibi yerli girişimciler, yatırımcılar, müteahhitler tarafından karşılanacaktır. Bu miktarı da çok yüksek görmemek lazım. Son 5 yıllık finanse edilmiş büyük altyapı yatırımlarına baktığınız zaman 10-12 milyar dolar civarında bir yatırım var. Burada şunu söylemek lazım ki bundan sonraki hedeflere ulaşılması için mutlak surette uluslararası sermayenin yeni projelere çekilmesi gerekiyor. Bu 12 milyar dolarlık miktarın yarısı diyelim ki Türkiye'deki yatırımcılar tarafından karşılanabilse ki, bu iddialı bir hedef, geri kalan kısmı uluslararası yatırımcılar tarafından karşılanmak durumunda."
Ünlü, Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin son 3 senedir ortalama 12 milyar dolar seviyesinde olduğunu, bunun da yüzde 50'lik artış sağlamak gerektiği anlamına geldiğini söyledi.
Ünlü, "Bu yapılabilir mi? Elbette yapılabilir. Bu altyapı projeleri Türkiye'nin büyümesine imkan sağlayacak, iyi getirileri olan, çoğu iyi planlanmış, düşünülmüş projeler. Politik, ekonomik istikrarla beraber bunların finansmanı önem kazanacaktır" diye konuştu.
-"2023 yılına giderken Türkiye yatırım için odak ülkelerden biri haline geldi"
A Bank Genel Müdürü Meriç Uluşahin de, bir danışmanlık firmasının raporuna göre 2030 yılına kadar dünyada yaklaşık 60 trilyon dolarlık altyapı yatırımı ihityacının gündemde olduğu bilgisini vererek, bunun da ortalama yıllık yaklaşık 2,5 trilyon dolarlık yatırım iştahı anlamına geldiğini bildirdi.
Uluşahin, gelecek 6 yılda az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde 1,3 trilyon dolarlık yatırım açığı olduğunu belirterek, "Türkiye ile beraber dünyadaki yatırım iştahı da bizi ilgilendiriyor. 2023 yılına giderken istikrarlı bir ekonomi politikasının da getirdiği sonuç nedeniyle Türkiye yatırım için odak ülkelerden biri haline geldi" diye konuştu.
Standart Chartered Bank Türkiye CEO'su Dilek Yardım ise, proje finansmanına kaynak bulunamamasının sadece ekonomik değil kültürel nedenlerinin de olduğunu söyledi.
Yardım şu bilgiyi verdi:
"Mesela Afrika'nın temel ihtiyacı şu anda elektrik ve altyapı projelerine finansman bulmak. Biz Standart Chartered Bank olarak ABD Başkanı Obama'nın 'Power Africa' projesine çok büyük bir taahhüt yaptık. 5 milyar dolar civarında krediye finansman sağlamayı taahhüt ettik. Böylelikle Afrika'da 7 bin 500 megavatlık bir kapasite yaratılmasına aracı olacağız." - İstanbul