4. Boğaziçi Zirvesi
Dünya Odalar Federasyonu Onursal Başkanı Yırcalı: "Enerji ve çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik ve sosyal kalkınma, yoksulluğun azaltılması gibi konuları entegre eden bir politika olması gere...
Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Onursal Başkanı Rona Yırcalı, enerji ve çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik ve sosyal kalkınma, yoksulluğun azaltılması gibi konuları entegre eden bir politika olması gerektiğini belirterek, "Tüm bunların başarılması için en baştan güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme amacını güden yeni bir çerçeve oluşturulması gerek" dedi.
Rona Yırcalı, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ev sahipliğinde "Sürdürülebilir Küresel Rekabette Ortadoğu ve Kuzey Afrika" başlığıyla düzenlenen 4. Boğaziçi Zirvesi'nde, "Dünya Ekonomisi Dinamizmini Tekrar Nasıl Sağlayacak; Yeni Kalınma Paradigmaları" başlıklı yuvarlak masa toplantısında moderatörlük yaptı.
Yırcalı, küresel iktidarın artık Trans Atlantik bölgesinde olmadığını vurgulayarak, batıdan doğuya doğru bir kayma olduğunu ve gücün artık Asya Pasifik'e geçeceğini dile getirdi.
Uzun vadede geleceğe yönelik su, gıda, enerji ve iş güvenliğinin en önemli konular arasında yer aldığını kaydeden Yırcalı, bu sorunlarla başedebilmek için yeni bir büyüme modeline ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Yırcalı, enerji ve çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik ve sosyal kalkınma, yoksulluğun azaltılması gibi konuları entegre eden bir politika olması gerekliliğine dikkati çekerek, "Tüm bunların başarılması için en baştan güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme amacını güden yeni bir çerçeve oluşturulması gerek" diye konuştu.
Büyümenin şart olduğunu vurgulayan Yırcalı, ancak özellikle gençlere iş yaratmanın gerekliliğini sözlerine ekledi.
Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yahya Doğan da, ABD'de yaşanan ve tüm dünyayı etkisine alan küresel krizin çıkış noktası, nedenleri ve bunun piyasalara olan etkilerine değinerek, bu süreçte yaşanan gelişmeleri anlattı.
ABD'de küresel krizden çıkış için yapısal bir değişikliğe gidilmediğini vurgulayan Doğan, "Yapısal değişikliğin yapılmaması nedeniyle, krizin tam olarak atlatıldığı kanaatinde değilim. Bu, aynen tozların halının altına süpürülmesi gibi… Bir süre sonra tekrar ortaya çıkarsa, buna şaşırmamak lazım. Dolayısıyla bankalar kurtarılırken, yapısal değşikliğin de yapılması gerekirdi. Tıpkı, 2001 krizinde Türkiye'de patlak veren kriz sonrası bizim bankacılık sisteminde yaptığımız yapısal değişiklik gibi..." şeklinde konuştu.
Doğan, bir katılımcının, Türkiye'nin ekonomik krizde nasıl ayakta kalabildiğine yönelik sorusuna da, "Türkiye'de küresel krizin çok meşhur deyimle teğet geçmesinin sebebi hükümetin takip etmiş olduğu kararlı mali disiplin politikasından taviz vermemesi. İkincisi ise çok zor şartlara rağmen ihracatçıların ve özel sektörün çalışmaları..." şeklinde yanıt verdi.
"Dünya finans haritası, ekonomik görüntü ve gruplaşma her gün değişiyor"
Salam International Başkan Yardımcısı Hussam Abu Issa ise 21. Yüzyılın ilk 13 yılının birçok olaya tanıklık ettiğini belirterek, ABD'de trilyonlarca doların ortadan kaybolduğu bir kriz yaşandığını ve hiç kimsenin bu paranın nereye kaybolduğunu hala keşfedemediğini dile getirdi.
Kriz döneminde kamu politikaları ve bankacılık sisteminde yeterli şeffaflığın olmadığının görüldüğünü vurgulayan Issa, bu süreçte derecelendirme ajanslarının da doğru reyting oranlarını vermede yanıldıklarını söyledi.
Issa, Çin, Rusya ve bu bölgedeki diğer ülkelerin dünya ekonomisindeki rolünün değiştiğini kaydederek, 11 Eylül öncesi ve sonrası hayatın tamamen değişmiş durumda olduğunu aktardı.
Dünya finans haritası, ekonomik görüntü ve gruplaşmanın her gün değiştiğine dikkati çeken Issa, şu an itibariyle net bir çerçeve oluşturulmadığına, hangi yöne gidildiğine dair bir gösterge bulunmadığına işaret etti.
Issa, ne yönde gidildiği ve ne yapıldığının bilinmesi gerektiğini sözlerine ekleyerek, "Oturup 2013'e kadar tüm gelişmeleri gözden geçirmemiz gerekiyor. Hiçbir yüzyıl bu kadar gelişmeye ev sahipliği yapmamıştır" ifadelerini kullandı.
- "Dünyanın harcama oranı değişti ve borçlanma yönüne kaydı"
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi (IICPSD) Direktörü Dr. Simona Marinescu da oturumda yaptığı konuşmada, krizin gelir paylaşımındaki problemlerle ortaya çıktığını belirterek, buradaki dağılımın daha çok sermaye odaklı olduğunu kaydetti.
Kriz sonrası, merkez bankalarının bu krize yaklaşımının, paranın ucuzlaması ve paranın cepten çıkarak bir anlamda borçlanmaya yol açması olduğunu söyleyen Marinescu, "Dünyanın harcama oranı değişti ve borçlanma yönüne kaydı" dedi.
Marinescu, piramidin en tepesinde yer alan küçük alanın genişletilmesi yani ters inovasyon sağlanması gerektiğini dile getirerek, "Türkiye'de ters inovasyonu test ediyoruz. Enerji ve gıda güvenliği alanında çalışan merkezi ortaklıklar kuruyoruz. Gerçekten Türkiye'den çok iyi örnekler de transfer ediyoruz" ifadelerini kullandı.
İnovasyonun ters yöne çevrilip, piramidin altında yer alan geniş tabanın yukarı taşınabilmesi gerektiğine işaret eden Marinescu, "Ayrıca, sadece devletler tarafından desteklenen bir büyüme değil, toplumun tüm kesimi tarafından desteklenen bir büyüme ve tüketim kapasitesi üzerinde bir orana yaklaşma gerekli. İnsan kalkınmasına odaklanmış bir örgütün temsilcisi olarak, sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik çok önemli. Türkiye'de bu üç konunun mutlaka dikkate alınması önemli" diye konuştu. - İstanbul