30. İsedak Toplantısı Kapanışı

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İslam Konferansı Teşkilatı Üyesi Devletler Arasında Tercihli Ticaret Sistemi'nin (TPS-OIC) sağlayacağı faydaya ilişkin, "İslam dünyasının kendi içindeki ticaretini artırması bu coğrafyanın istihdamına, refahına ve aynı zamanda ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişimine katkıda bulunacak" dedi.

Bakan Yılmaz, 30. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Toplantısı'nın kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, faydalı münazaralar sonrasında 30. İSEDAK Toplantısı'nın sonuna gelindiğini belirterek, "30 yıl zarfında İSEDAK, İİT içindeki ekonomik ve ticari iş birliğinin güçlendirmesine büyük katkı yaptı" diye konuştu. Bu noktada ne başarılırsa başarılsın, hepsinin birlik ve beraberlik içinde olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:

"Gelişmekte olan ülkeler küresel büyümede itici güçtür. Bu eğilim öngörülür gelecekte de devam edecektir. İİT üyesi ülkeler genel olarak diğer gelişmekte olan ülkelerle benzer bir eğilim takip etmektedir. İİT ülkelerinin dünya toplam GSYİH payı 2013 yılında yüzde 11 civarındaydı. Biz grup olarak dünya nüfusunun yüzde 23'ünü temsil ediyoruz ama potansiyelimizin gerisindeyiz. Bu nedenle bizler yapısal problemlerimize odaklanmak zorundayız.

Bizim verimliliğimiz ve rekabet gücümüz uluslararası alanda düşük noktadadır. Bizler bir şekilde üretim tabanımızı iyileştirmeli, ekonomimizi yüksek katma değer yaratacak şekilde dönüştürmeli, aynı şekilde ihracata odaklı üretimi sağlamalı ve temel olarak ham madde ile yarı mamul ürünlerinin satışıyla beslenen ekonomik yapıdan vazgeçmeliyiz."

Yılmaz, İİT üyesi ülkelerin yüksek teknoloji ihracatında dünyadaki payının düşük olduğuna işaret ederek, "İslam gibi büyük bir dinin mensupları olarak her zaman için ilimin peşinden gitmeliyiz" dedi. İİT üyesi 22 ülkenin ağır borç altındaki yoksul ülke olarak sınıflandırıldığını aktaran Yılmaz, bu yükün, kardeş ülke ekonomilerinde yapısal reform yapılmasının önüne geçtiğini vurguladı.

Yılmaz, doğrudan yabancı sermaye önündeki engellerin kaldırılması ve inovatif adımlarla ihtiyaç duyulan büyümenin sağlanacağını anlatarak, İSEDAK stratejisinin çalışma grupları ve proje döngü yönetimi mekanizmaları vasıtasıyla başarıya ulaşmaya başladığını görmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi. Tercihli Tarife Protokolü (PRETAS) ve Menşe Kurallarının Kuveyt tarafından onaylanmasının tamamlanmasıyla Tercihli Ticaret Sistemi'nin operasyonel hale getirilmesi için bütün gerekliliklerin yerine getirildiğini vurgulayan Yılmaz, "İSEDAK için bu mutluluk veren bir gelişmedir. TPS OIC'in uygulanması kardeş üye ülkeler arasında ekonomik iş birliğine dönük atılan çok önemli bir adımdır. Bu adım vasıtasıyla iş birliğimiz her şeklide artacaktır. İSEDAK'ın 30. yıldönümünde birçok açıdan iş birliği çabalarımızı artıracak kilometre taşı niteliğindeki bu ilerlemeyi tebrik etmek istiyorum. Bütün ülkeleri de bu önemli gelişmenin bir parçası olmaya davet ediyorum" şeklinde konuştu.

Yılmaz, turizmde kamu özel ortaklığına dikkati çekerek, "İİT üyesi ülkelerde sürdürülebilir bir turizm sektörünün daha da geliştirilmesi için işlenmemiş potansiyel var. Ülkelerimizde doğal coğrafi güzellikler çok fazla. Henüz daha kullanılmamış turistik bölgelerimizi kullanmalıyız" değerlendirmesini yaptı.

"İslam ülkelerinin ticaret fazlası yatırım olarak dönmüyor"

Yılmaz, 30. İSEDAK Toplantısı'nın kapanış oturumundaki konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bu toplantıda İslam dünyasının ekonomik ve ticari meselelerinin ele alındığını belirten Yılmaz, 54 ülkeden 34 bakan, 2 bakan yardımcısı, çok sayıda başbakan yardımcısı ve bakan yardımcılarının katıldığını ve bu yılki İSEDAK'a üst düzeyde katılım gerçekleştiğini söyledi.

Yılmaz, İSEDAK'ın artık eskisinden çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğinin altını çizdi. TPS-OIC'in hukuki zemininin tamamlandığını anımsatan Yılmaz, bundan sonraki işin uygulama mekanizmalarına geldiğini, bunun 30. İSEDAK'a yakışır bir adım olduğunu anlattı.

Yılmaz, İslam dünyasının toplam ticaretine bakıldığında 2,2 trilyon dolar ihracatın söz konusu olduğunu aktardı. İslam ülkelerinin 250 milyar dolar ticaret fazlası verdiğini vurgulayan Yılmaz, "Bu ticaret fazlası malesef İslam alemine yatırım olarak dönmüyor. İslam dünyasındaki insan kaynağına, teknolojiye, altyapıya yatırım olarak dönmüyor. Tam aksine gelişmiş ülkelerin finans piyasasına bu kaynaklar yönlendiriliyor. Bu konudaki çalışmalarımızı da ilerleteceğiz" ifadelerini kullandı.

Bakan Yılmaz, bir gazetecinin, TPS-OIC'in İslam ülkelerine ne gibi fayda sağlayacağına yönelik sorusu üzerine ise şunları kaydetti:

"TPS-OIC'in devreye girmesiyle İslam ülkeleri, kendi içlerinde tercihli ticaret yapmış olacak. Bu da İslam ülkeleri arasındaki ticareti artıracak. Aynı zamanda serbest ticaretin de yolunu açacak. Ticaretin arttığı yerde daha fazla refah, gelişme, istihdam oluyor. İslam dünyasının kendi içindeki ticaretini artırması bu coğrafyanın istihdamına, refahına ve aynı zamanda ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişimine katkıda bulunacak." - İstanbul