3. Arap-Türk Bankacılık Forumu
BDDK Başkanı Öztekin: "Bankacılık sektöründeki sağlamlık sayesinde dünyada krizin etkileri devam ederken, Türk bankacılık sektörüne yabancı ilgisi sürdüyor" "Finans sektöründe yaşanan kırılganlıklar toplumlara ağır maliyetler yüklemektedir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, "Bankacılık sektöründeki sağlamlık sayesinde dünyada krizin etkileri devam ederken, Türk bankacılık sektörüne yabancı ilgisi sürüyor" dedi.
Arap Bankalar Birliği ve Türkiye Bankalar Birliği iş birliğinde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın himayelerinde düzenlenen "3. Arap-Türk Bankacılık Forumu", "Ortak Ekonomik Fayda Çerçevesinde Arap-Türk İşbirliğinin Önemi" ana başlığıyla gerçekleştirildi.
Mukim Öztekin, forumun açılışında yaptığı konuşmada, son yıllarda iki kelimelik ifadenin ekonomi gündemini sihirli bir şekilde tahakküm altına aldığına şahit olduklarını ve bu büyülü ifadenin "finansal istikrar" kavramı olduğunu belirtti.
Öztekin, 2007 yılında ABD'de başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alana finansal kriz sonrasında yaşanan gelişmelerin, finansal istikrarı devletin ekonomiye müdahalesinin önemli bir gerekçesi haline getirdiğini ifade etti.
Ülkelerin ekonomik politikalarını finansal istikrar üzerine kurguladıklarına işaret eden Öztekin, piyasa ağırlıklı ekonominin en belirgin olduğu ABD'de bile kamu otoritesinin finansal istikrarı sağlamak adına doğrudan ve dolaylı olarak ekonomiye müdahale ettiğini anlattı.
Öztekin, finansal piyasaların ekonomilere bir yandan pozitif katkı sağladığını bir yandan da dikkate değer riskleri beraberinde getirdiğini söyledi.
Finansal piyasaların ayırt edici özelliklerinden birisinin, bu piyasaların işleyişinde meydana gelen aksaklığın ekonominin tamamı üzerinde şiddetli negatif etki doğurabilmesi olduğuna işaret eden Öztekin, şunları kaydetti:
"Finans sektöründe yaşanan kırılganlıklar toplumlara ağır maliyetler yüklemektedir. Gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik tartışmalara göz attığımızda öncelik vurgusunun siyasi istikrar üzerinde olduğunu görürüz. Bu ülkelerde siyasi istikrarda meydana gelen küçük bir dalgalanma bile yüksek dozda algı bozulması yaratıp anında ülke piyasalarında belirsizliği hakim kılabilir. Belirsizlik ise kırılganlığı ve finansal istikrarsızlığı tetiklemektedir. Bu halde siyasi istikrar ekonominin temel sağlık göstergelerinden finansal istikrar olmazsa olmaz konumdadır.
MENA bölgesinde belirsizliklerin kesintisiz devam ettiğine üzülerek şahit oluyoruz. Birçok noktada iç çatışmalar yaşanmaktadır. Hakim durum halini alan belirsizlik ne yazık ki hem bölge ülkelerinin hem de İslam coğrafyasının koşullarını zorlaştırmaktadır. Bu durum hepimize ve gelecek nesillere yüksek bir maliyet yüklemektedir. Politik ve ekonomik sorunlar MENA gurubunda yer alan birçok ülke için çözümü bir sarmal haline gelmiştir. Bu ülkelerde büyüme gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme ortalamasının altındadır. Bu tür ortamların hakim olduğu ülkelerde finansal atılımlardan bahsetmek neredeyse imkansızdır."
"Türk bankacılık sektörüne yabancı ilgisi sürüyor"
Türkiye'nin dünya çapında ağır sonuçlar doğuran küresel krizden beklenenden daha az etkilendiğini ifade eden Öztekin, "Bu başarının elde edilmesinde hükümetimizin önderliğinde ekonomi ile ilgili resmi ve özel kurumlarımızın her birinin takdire değer katkıları olmuştur" dedi.
Son küresel krizi güçlü bankacılık sektörü ile karşıladığına dikkati çeken Öztekin, bu kriz sürecinde hükümetin topluma benzeri ağırlıkta bir maliyetin yüklenmemesi için politik olarak irrasyonel durumlarda bile gerekli olan bütün adımları attığını ve bütün tedbirleri almaktan çekinmediğini söyledi.
Türk bankacılık sektörünün gelişmiş ülkelerdeki bankacılık sektörüne göre geçmişinin daha yeni olduğunu belirten Öztekin, tecrübe açısından nispeten geride olunmasına rağmen Türk bankacılık sektörünün Avrupa standartlarında olduğunu ve kriz döneminde taraflı tarafsız tüm kesimlerce takdir edildiğini ifade etti.
"İftiharla söylemeliyim ki son krizde bankalarına kaynak aktarmayan ender ülkelerden birisi olduk" diyen Öztekin, bu sağlamlığın ardında güçlü denetim yapısının ve çok sayıda nitelikli iş gücü ile gelişmiş teknoloji olduğunu dile getirdi.
Öztekin, bu sağlamlık sayesinde dünyada krizin etkileri devam ederken, Türk bankacılık sektörüne yabancı ilgisinin sürdüğünü vurguladı.
Tarihi bağların olduğu Arap ülkeleri ile Türkiye arasında iş birliği ve ticari hacim açısından istenilen seviyede olunmadığını aktaran Öztekin, bu eksikliğin ülkelerin üretimini olumsuz etkilediğini ifade etti.
İstanbul Finans Merkezi projesinin ülkeler arasındaki iş birliğinin fiili yansımalarının gerçekleşebileceği bir alan olduğuna dikkati çeken Öztekin, İstanbul Finans Merkezi'nin öncelikli bölgesel ve nihai küresel finans merkezi olma hedefini de içerdiğini söyledi.
Öztekin, bölgesel finans merkezinin en önemli ayağının Türkiye'nin yakın coğrafyası ve özellikle de Arap coğrafyası ile gerçekleştirecekleri finansal iş birliği olacağını sözlerine ekledi. - İstanbul